Bilgisayar başında çalışma Manevi f serüven?| JÜRGEN VON SCHEİDT çeviren: Güven Savaş Kızıltan Bilgisayarların bugüne kadar hesaplamaktan aciz oldukları bir şey var: Kendi kullanıcılarının düşünceleri ve ruhları üzerindeki etkileri. Düşünen makinelerin en güçlüsüy- dü R-OI. Kendi türünden öbür ma- kineler tarafından bulunan ya da kul- lanılan bütün verileri depolamıştı. Adam, R-Ol'in yanına geldiğinde sa- at gece yarısını vurmak üzereydi. Ma- ğarayı andıran, ama gündüz gibi ay- dınlatılmış bir mekânda bulunan R- Ol burada özel bir niş'in içine yerleş- tirilmişti. Güneş ışınlarının yüksek ta- vandan buraya sızması mümkün de- gildi. Adam koltuğa oturdu. Koltuk, buradaki tertibatın öbür tüm parça- ları gibi, insana bir uzay gemisini ha- tırlatıyordu. Ancak, işin erbabı olma- yanlara burada bulunan her şey çok daha karmaşık ve akıl almaz gelebi- lirdi. Bilgisayar beyninin ön cephesin- de bulunan koyu kırmızı lambadan etrafa tatlı bir loşluk yayılmaktaydı. Adam dingin ve gevşek bir tarzda ar- kasına yaslandı. Sonra da kodu bil- dirdi... Bu satırları babamın kadim dakti- lo makinesinde yazdığım sırada 19 yaşındaydım; demek ki bir çeyrek yüzyıl geçmiş aradan. O gün hayalim- de süslediğim bilgisayar zamanın tek- nik imkânlarıyla tam bir uygunluk içindeydi: Milyonlarca “röle''sinin çalışırken çıkardığı gürültüleri açıkça duyulan, uzunlukları ve yükseklikleri metrelerle ölçülebilen devasa aygit- lar... Ama öte yandan da (hayalim- de yarattığım) bu güçlü aygıt, bugün yalnızca teknikerlerin değil, pek çok kimsenin hayalini kurduğu yetenek- lere sahipti: Roman kahramanım tıp- kı bir insanla konuşur gibi R-Ol ile sohbet edebiliyordu. Üstelik de R-OI bir insandan çok daha zekiydi. 1959'larda yazdığım roman dene- memin çoktan solmuş sayfalarından aldığım yukarıdaki bölümü daktilo ederken kendi PC kişisel bilgisaya- rımdan yararlandım. Doğrusu, bazı bakımlardan eskisine göre çok daha kolaydı böyle yazmak. Gerçi bilgisayarım gençliğimde ha- yal ettiğim şeyleri gerçekleştirmekten henüz çok uzaktı, ama şunlar da her- halde tartışma götürmeyen gerçekler- di: © Onun verim yeteneği 50'li yılların ENIAC'larından önemli ölçüde da- ha yüksektir; e Kişisel bilgisayarımın kapladığı mekân, o zamanki makinelerin gerek 18 Commodore