27 Kasım 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 39

27 Kasım 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 39
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

vündüğü ogüreşçilerden biri olan Mustafa (o Dağıstanlı, güreş kafilesi Yeni Delhi'den dönmeden önce ga- zete gazete dolaşmış, Güreş Fede- rasyonu aleyhinde hava yaratmağa çalışmıştır. Dağıstanlı, Güreş Fede- rasyonu ile her fırsatta çekişmeye hazır kimselerden sadece bir tane- sidir. Herşeyden önce, güreş sporunun yönetiminde bugüne kadar görev al- mış yöneticiler birbirlerine güvene- memektedirler. Güreş Federasyo- nundaki görevinden, Yeni Delhi'de- ki şampiyona öncesi ayrılan, Fede- rasyona karşı tutumuyla dikkati çeken Hasan Bozbey, geçenlerde Güreş Federasyonu Başkanını ziya- ret etmiş, yardımcı olmak amacın- da olduğunu, birlikte çalışabileceği- ni bildirmiştir. Buna karşılık Cihat Uskan, Yeni Delhi Öncesi kendisini yalnız bırakan Hasan Bozbey'e gü- venemediğini açıklamaktan çekin- memiştir. Aynı şekilde, birçok gü- reş yöneticisi de birbirinin yüzüne gülümsemekte, fakat en küçük yıp- ratıcı fırsatı kaçırmamaktadır. Gü- arasında bugünün Güreşimizin yarını ile ilgili olarak alınan her kararın uy- gulanması pek kolay olmıyacaktır. NACİ ERTEZ Hakemler Türk futbol hakemlerinin, bazı konularda, sporumuzun ileri gelenleri tarafından, gerektiği gi- bi desteklenmedikleri bir gerçek- tir. Bununla birlikte, hakemlerin bazı konularda fazla yetkilere sa- hip bulundukları da başka bir gerçektir. Bir hakem, şüphesiz ki, spor kurallarının dışına çıkan tatar spor- cuyu, suçluluk derecesine göre, cezalandırma yetkisine sahiptir. Bu cezaların en büyüğü İse, oyun- dan atmadır. Ancak, hemen belir- tilmelidir ki, sporcuyu saha-dışı etme yolu, futbol hakemlerinin ço- gunun elinde bugün için büyük FUTBOL Turistik iki gezi yp bakaızu temsilen, Pakistan ve Bulgaristan'a iki turist kafile yolcu edildi. Birinci kafile, Pakis- tan'da düzenlenen Türkiye, İran ve Pakistan arası on günlük gezi için gidiyordu. "Türk sporunun Evliya Çelebisi" Orhan Şeref Apak, bu ge- ziyi tercih etti ve bugüne kadar hiç- bir yerde ayrılmadığı ünlü 100 bin- lik amatörlerini bu yüzden yalnız bıraktı. İkinci kafile ise, Olimpiyat Seçmesi için Sofya'da Bulgaristan - la karşılaşan, dünya çapında ün sa- ibi, Amatör Milli Futbol Takımı- mızdı. Orhan Şeref Apak'ın amatör ol- duklarında ısrar ettiği amatör fut- bolcularımız Sofya'ya hareket e- derken, uzun bir süredir bu konuda ortaya çıkan torunlara bir yenisi daha eklendi: Dünya Futbol Birliği -FİFA-nin Amatör Milli Takımımı- zı hükmen yenik saydığı, bu yüzden Bulgaristan gezisinin boş yere ya- pıldığı haberi ortaya çıktı. Orhan Şeref Apak ve yakınları, bu konu- daki bütün gerçekler gibi, bu me- bir hüner olarak düşünülmekte- dir. Genellikle hakemler, bir takı- mı) ne şekilde sahaya çıkarıldı- gım, bir futbolcunun hangi şart- larla oynadığını dikkate almadan ve bu arada, oyun içinde başgös- teren kişisel anlaşmazlıklardan da güç alarak sporcu çıkarmakta- dırlar. Türkiye" deki futbol hakem- lerine kurukuruya yönetmelik öğ retildiği sürece bu durum devam edecektir. Herşeyden önce, ha- kemlerin, futbolcuların üstünde bir olgunluğa sahip bulunmaları, düdüklerindeki cezalarla değil, ol- gunluklarıyla (o otorite sağlamağa çalışmaları şarttır. Spor psikolo- SPOR seleyi de el çabukluğuyla örtbas et- meyi başardılar. Önce bir zemin yoklaması yapıldı; Futbol Federas- ili kişilerince, gaze- yalanlamalar başladı. 100 bin lira a- lan bir Fuat'ın, futbol piyasasının paraca en gözde adamları olan Fa- ruk'un, Ender'in, İsmail'in ve Sel- çuk'un (o profesyonelliklerini çekin- meden yalanlayan Apak için bu me- seleyi kapatmak elbette ki zor bir- şey değildi. Amatör Milli Takımı- mız turistik amaçlarla Sofya'ya gir- ti, Bulgaristan'la oynadı. Amatör Milli Takımın ardından Apak da "A" Milh Takımıyla Pakistan yolculuğu- na çıktığı için, mesele kapanmış gö- ründü. Apakın bu yalanlamasının, uzun sinedir devam eden tartışmaları so- na erdirmiyeceği bir ogerçektir.Ö- zellikle, Apak'ın 100 binlik amatör- lerini Akdeniz Oyunları öncesi o- naylamakla nasıl büyük hataya düş- tüklerini anlayan Türkiye Milli O- limpiyat Kurulu üyelerinin elinde, tartışmaya yeni bir yön verecek ip- uçları da bulunmaktadır. Apak'ın yurda dönüşünden son- ra, amatörlük - profesyonellik soru- nu yeniden alevlenecektir. meselesi jisini bilmeyen, sporcunun üstüne gitmekten çekinmeyen hakemlerle bir düzen kurulması imkânsızdır. Hepsinden önemlisi, Türkiye'de hakem denetimi diye birşey yok- tur. Federasyonun hakemleri de- netleyecek görevlileri, çok defa, hakemlerin görüşlerine göre ra- mr düzenlemektedirler. Çün- u kişiler, ne yazık ki, görev- lerinin önemini kavrayamamışlar- dır. Rahatça iddia edilebilir ki, en çok futbolcu atılan ülkelerin ba- şında Türkiye gelmektedir. Bunda hatayı her zaman futbolcularda a- ramamak gerekir. 39

Bu sayıdan diğer sayfalar: