vündüğü ogüreşçilerden biri olan Mustafa (o Dağıstanlı, güreş kafilesi Yeni Delhi'den dönmeden önce ga- zete gazete dolaşmış, Güreş Fede- rasyonu aleyhinde hava yaratmağa çalışmıştır. Dağıstanlı, Güreş Fede- rasyonu ile her fırsatta çekişmeye hazır kimselerden sadece bir tane- sidir. Herşeyden önce, güreş sporunun yönetiminde bugüne kadar görev al- mış yöneticiler birbirlerine güvene- memektedirler. Güreş Federasyo- nundaki görevinden, Yeni Delhi'de- ki şampiyona öncesi ayrılan, Fede- rasyona karşı tutumuyla dikkati çeken Hasan Bozbey, geçenlerde Güreş Federasyonu Başkanını ziya- ret etmiş, yardımcı olmak amacın- da olduğunu, birlikte çalışabileceği- ni bildirmiştir. Buna karşılık Cihat Uskan, Yeni Delhi Öncesi kendisini yalnız bırakan Hasan Bozbey'e gü- venemediğini açıklamaktan çekin- memiştir. Aynı şekilde, birçok gü- reş yöneticisi de birbirinin yüzüne gülümsemekte, fakat en küçük yıp- ratıcı fırsatı kaçırmamaktadır. Gü- arasında bugünün Güreşimizin yarını ile ilgili olarak alınan her kararın uy- gulanması pek kolay olmıyacaktır. NACİ ERTEZ Hakemler Türk futbol hakemlerinin, bazı konularda, sporumuzun ileri gelenleri tarafından, gerektiği gi- bi desteklenmedikleri bir gerçek- tir. Bununla birlikte, hakemlerin bazı konularda fazla yetkilere sa- hip bulundukları da başka bir gerçektir. Bir hakem, şüphesiz ki, spor kurallarının dışına çıkan tatar spor- cuyu, suçluluk derecesine göre, cezalandırma yetkisine sahiptir. Bu cezaların en büyüğü İse, oyun- dan atmadır. Ancak, hemen belir- tilmelidir ki, sporcuyu saha-dışı etme yolu, futbol hakemlerinin ço- gunun elinde bugün için büyük FUTBOL Turistik iki gezi yp bakaızu temsilen, Pakistan ve Bulgaristan'a iki turist kafile yolcu edildi. Birinci kafile, Pakis- tan'da düzenlenen Türkiye, İran ve Pakistan arası on günlük gezi için gidiyordu. "Türk sporunun Evliya Çelebisi" Orhan Şeref Apak, bu ge- ziyi tercih etti ve bugüne kadar hiç- bir yerde ayrılmadığı ünlü 100 bin- lik amatörlerini bu yüzden yalnız bıraktı. İkinci kafile ise, Olimpiyat Seçmesi için Sofya'da Bulgaristan - la karşılaşan, dünya çapında ün sa- ibi, Amatör Milli Futbol Takımı- mızdı. Orhan Şeref Apak'ın amatör ol- duklarında ısrar ettiği amatör fut- bolcularımız Sofya'ya hareket e- derken, uzun bir süredir bu konuda ortaya çıkan torunlara bir yenisi daha eklendi: Dünya Futbol Birliği -FİFA-nin Amatör Milli Takımımı- zı hükmen yenik saydığı, bu yüzden Bulgaristan gezisinin boş yere ya- pıldığı haberi ortaya çıktı. Orhan Şeref Apak ve yakınları, bu konu- daki bütün gerçekler gibi, bu me- bir hüner olarak düşünülmekte- dir. Genellikle hakemler, bir takı- mı) ne şekilde sahaya çıkarıldı- gım, bir futbolcunun hangi şart- larla oynadığını dikkate almadan ve bu arada, oyun içinde başgös- teren kişisel anlaşmazlıklardan da güç alarak sporcu çıkarmakta- dırlar. Türkiye" deki futbol hakem- lerine kurukuruya yönetmelik öğ retildiği sürece bu durum devam edecektir. Herşeyden önce, ha- kemlerin, futbolcuların üstünde bir olgunluğa sahip bulunmaları, düdüklerindeki cezalarla değil, ol- gunluklarıyla (o otorite sağlamağa çalışmaları şarttır. Spor psikolo- SPOR seleyi de el çabukluğuyla örtbas et- meyi başardılar. Önce bir zemin yoklaması yapıldı; Futbol Federas- ili kişilerince, gaze- yalanlamalar başladı. 100 bin lira a- lan bir Fuat'ın, futbol piyasasının paraca en gözde adamları olan Fa- ruk'un, Ender'in, İsmail'in ve Sel- çuk'un (o profesyonelliklerini çekin- meden yalanlayan Apak için bu me- seleyi kapatmak elbette ki zor bir- şey değildi. Amatör Milli Takımı- mız turistik amaçlarla Sofya'ya gir- ti, Bulgaristan'la oynadı. Amatör Milli Takımın ardından Apak da "A" Milh Takımıyla Pakistan yolculuğu- na çıktığı için, mesele kapanmış gö- ründü. Apakın bu yalanlamasının, uzun sinedir devam eden tartışmaları so- na erdirmiyeceği bir ogerçektir.Ö- zellikle, Apak'ın 100 binlik amatör- lerini Akdeniz Oyunları öncesi o- naylamakla nasıl büyük hataya düş- tüklerini anlayan Türkiye Milli O- limpiyat Kurulu üyelerinin elinde, tartışmaya yeni bir yön verecek ip- uçları da bulunmaktadır. Apak'ın yurda dönüşünden son- ra, amatörlük - profesyonellik soru- nu yeniden alevlenecektir. meselesi jisini bilmeyen, sporcunun üstüne gitmekten çekinmeyen hakemlerle bir düzen kurulması imkânsızdır. Hepsinden önemlisi, Türkiye'de hakem denetimi diye birşey yok- tur. Federasyonun hakemleri de- netleyecek görevlileri, çok defa, hakemlerin görüşlerine göre ra- mr düzenlemektedirler. Çün- u kişiler, ne yazık ki, görev- lerinin önemini kavrayamamışlar- dır. Rahatça iddia edilebilir ki, en çok futbolcu atılan ülkelerin ba- şında Türkiye gelmektedir. Bunda hatayı her zaman futbolcularda a- ramamak gerekir. 39