— ÇCÇ uv z r — w BEYAZ KUR KIZ VE ZENCİ SEVGİLİSİ Konu: Amerikan toplumu öğrendikten sonra, bunun tutarlı bir davranış olduğu açıkça ortaya çıkıyor. "— Şimdiye kadar, Batıya açık olmaktan şikâyet ettiğim halde, ne- den Batıya gittiğime gelince: Oyun- culuk ve yöneticilik yönünden kök- lü bir tiyatro öğrenimi görmedim Türkiye'de de bana bu öğrenimi sağlıyacak yeterli bir kurum olma- dığı için, Batıdaki örnek tiyatrolar- la ve örnek yöneticilerle yakın bir ilişki kurmak ve onların çalışmala- rını yakından izleyerek kendimde eksik gördüğüm yalanı tamamla- mak için gidiyorum Dönüşünde ne yapmayı kararlaş- tırdığını öğrenince de insan, Türk tiyatrosu için seviniyor, ümitleni- yor. Genco, Türk tiyatrosuna imza- ladığı senedin içini şu sözlerle dol- duruyor: — Ben, aslında, İstanbul ve An- kara tiyatrolarından sıkıldım. Dön- dükten sonra yapacağım şey, Türk tiyatrosunda daha yeni bir oyun ve daha yeni bir yöneticiliği denemek olacak. Bölge tiyatrolarının devlet tarafından gerçekleştirilmesini bek- lemeden, kalkıp Anadolu'nun bir köşesinde -herhalde belediyenin de yardımıyla-, başlangıçta amatör bir tiyatro çalışmasına girişip onu ge- liştirmek amacındayım SELMA TÜKEL AKİS Toplum ağır basınca.. "Ezilenler". Yazan: Claude Bal. Çevirenler: Osman Karaca * Ad- li Morun. Sahneye, koyan: Lâle Oraloğlu. Tiyatro: Oraloğlu Ti- yatrosu A merika'da zencilere yapılanlar hergün gazetelerde okunsa, herkes tarafından bilinse de, bir oyunda elli bir konu çevresinde gelişen o- layların ayrı bir etkileme gücü ka- zandığını kabul etmek gerek. Ancak bu, Claude Bal'ın ustalığından ge- len güç değildir. Zenci Davis, beyaz arkadaşı Rov ile birlikte odun kırıcı olarak çalış- maktadır. Bir ustabaşı tarafından haksız yere tabancayla yaralanır ve kör bir beyaz kızın evine taşınır O- yunun gerilimi de bu andan sonra başlar. Anadan doğma kör Cecily- nin yapayalnız bir dünyası vardır. Bu ıssız dünya, Davis'in tatlı sesiy- le dolar, neşe. canlılık kazanır. Da- vis, Cecily'nin (o hayatını değiştiren biretken olur, ona umut ve yaşama isteği kazandırır. Davis için de Ce- cily, rüyalarının sarışın sevgilisidir. Evlenip mutlu olacaklardır. zık ki Amerikan toplumu, bütün gü- cü ve bütün gizli çıkar hesaplarıyla bu iki sakat insanın karşısına diki- lir. Oyuncular da başarılı olsa.. Oyunda bu dış çatışma sürüp gi- derken, başka bir trajedi geliş- meye baslar. Cecily acaba kör ol- masa, gene Davisii sevecek, göre göre onunla evlenecek midir? 8u soru, onları sevenlerin kalbinde dü- gümlenirken, yalnız çıkarını düşü- nen kötü kişilerin de tek umudu haline getir. Cecily'nin sevginden emin olan tek kişi, Cecily'nin ken- disidir. Gözlerini açabilecek bir a- meliyata sevinçle razı olur. Oysa bu ameliyat, Amerikan toplumunun bu masum sevgiye kurduğu tuzaktı.A- merikalıların Oo saplantısına (göre, Cecily'nin gözleri açılıp da Da- vis'in zenciliğini görünce onunla ev- lenmesi imkânsız hale gelecektir. Oyun böylece gelişerek ikinci perdenin sonunu buluyor. Üçüncü perdede, yazarın birden b ğı, kurduğu düzeni altüst eden be- cerkez bir mantıkla bamakısını! göle gelediği görülüyor. Daha inandırıcı, üstelik daha da vurucu bir çözümle aynı sonucu elde etmesi beklenir- ken, oyunu sulu bir melodrama dö- nüştürüyor. Mengü Ertel, gerçekçi bir dekor hazırlamış. Bir Amerikan evinin dış görünümü içinde, oyuna rahat ve açıcı bir reji ortamı kazandırmış. , Lâle Oraloğlu'nun tutarlı re- jisi içinde, fakat oyuncular bakı- mından bütünüyle başarısız olarak oynanıyor. S. GÜNAY AKARSU * 33