27 Kasım 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
CATLI ORTAKLAR — Manken İrena, Varşova ve Budapeşte'den sonra, İstanbul'da, Terzi Suat Aysan ile birlikte çalışmağa başladı. Her hafta, 5 çaylarında Geçen günkü ilk defile, yapılan küçük defileyi o sunuyor. İstanbullulardan büyük ilgi gördü. Suat Aysan'ın kreasyonu olan modeller çok alkışlandı. İstanbul'un şık ve güzel kadınla- rından Ferhunde Verdi, Handan Aksu, Atiye De- mirci, Leylâ ve Mehire Çizmeci, Alev Berker, Suna Koç, "elbiseleri çok beğendiler. Yukarıda, Suat Ay- san'ın devamlı mankeni İrena, seyircileri Alev Ber- ker, Bn. Roseman ve Bn. Chinel arasında görülüyor. Play Prens mi dediniz? Mesir Prensesi oOHan- zade'nin oğlu Prens Ahmet, İstanbul sosye- tesinin. gözde delikanlı- larından biri. Emin Va- fi korusunda güzel bir katı, Alfa Romeo marka, güzel bir arabası ovar. . Boş zamanlarında resim yapıyor, turistik geziler- den hoşlanıyor, sık sık da gece klüplerinde görünü- yor. Asıl amacı, modern çiftçilik, Ama, istediği gibi bir çiftlik bulama- dığı için. şimdilik şehir- cilikle meşgul Bazı AKİS çevreler, Prens Ahmet'ten pek hoşlan- mıyor, kendisinin tam bir "play - boy" oldu- gunu söylüyorlar. Fakat, sosyete edebiyatında Play Prens diye bir deyim yok, enüz. Prens Ahmet'in İstanbul'da, daha doğru- su Türkiye" e en yakın arkadaşı, Emine Uşaklı- gil. Bülent Uşaklıgil'in Paris Elçiliği zamanında başlayan bu arkadaşlık, İstanbul'da da devam e- diyor. Ama bu arkadaş- lığın başka yorumlara uğraması, ufukta bir ni- şan filan sözkonusu değil. Çünkü Emine Uşaklıgil, havası başka bir kız: ba- Gören GÜL-PERİ yazıyor ğımsızlıktan (o hoşlanıyor ve ne istediğini de çok i- yi biliyordu. Domuz şöleni Özer Türk, Kuşadasın- dan Burhaniye kay- makamlığına nekledince, Kuşadası önünde demir- leyen birçok tekne ro- ta değiştirdi, Edremit körfezine yollandı. Alman ve Fransız turistler, ö- rentepe'de hâlâ denize giriyorlar. Avcı bir kay- makam olan Özer Türk, avcı turistleri de çok des- tekliyor. Geçenlerde bü- yük bir domuz vuran , Tepe'de bir "domuz şöleni" yaptılar. Ateş yakıldı, domuz kı- zartıldı, afiyetle yenildi. Burhaniyeliler (o domuzu sevmiyorlar ama, domuz avlayan turistleri çok se- viyorlar. Böylece, hem domuz eksiliyor, hem de turist gelişiyor. Kuşadalılar, Özer Tür- kü kaçırdıklarına piş- manlar, fakat son piş- manlık para etmiyor. Operaseverliğe devam! yeeridun Cemal Erkin, politika sahnesinden çekildi; artık, adı-sanı duyulmuyor. Ama opera sevgisi odevam ediyor, Devlet Operasının temsil- lerini ilgiyle izliyor. İs- panyol tenorun söylediği "Turandot" operasını da, geçenlerde , büyük bir hayranlıkla dinliyordu. O akşam, ön sıra se- yircilerinden biri de bes- teci ve orkestra şefi Fe- rit Alnar'dı. Şef, birtür- lü yerinde duramıyor, durmadan eğilip orkes- trayı, şefin değneğini iz- liyor, müthiş heyecanla- nıyordu. Heyecanı her- halde, yıllarca önce ay- nı operayı, orkestra şe- fi olarak, yönetmesinden GÖZ ileri geliyordu. Hem, "Turandot"un metni de onun çevirisiydi. Alnar, Operadan olduk- ça gergin ayrıldı ve Alan- vi tatiline hayli yorgun gitti. UNESCO'lu misafir yeni dekoruyla daha sı- cak kaynayan Kazan'- da, geçenlerde bir akşam, gin ve arkadaşları, aslı Amavut olan Vrioni'nin yepyeni bir yüz vereceği Side harabelerinde haya- li yolculuklar yaptılar. Türkiye'nin turizm dava- sını konuştular, sonra da kaçakçılıktan dert yandı- lar. Masada anlatılan an- tika kaçakçılığı ile ilgili hikayeler, James Bond filmlerini geride bıraka- cak cinstendi. Çilekler ve insanlar ebe Sinematek'- ten sonra Ankara'da Fransız Kültür Merke- adlı İsveç filmi; sinema- severleri biraraya getir- di CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit'in sanatçı e - yönü zaman ağır basıyor. Seyirciler ara- sında o da vardı. İngmar 'm filmini, eşi Rahşan Ecevit ile birlik- te, büyük bir ilgiyle sey- rediyordu. Suudi Arabis- tan sefiresi Bn. Shehabi, Lüsyen Avunduk, Siya- sal Bilgiler Fakültesin- den Mümtaz Soysal, genç aktris Işık Yenersu, Ay- şe İnceman, uhittin Toköz ve eşi, Naim Tira- li, aktris Nurşen Girgin- koç, Başkentin güzel 25
