27 Kasım 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

DIŞ OLAYLAR Hayâtının en güzel o çağlarında çarpıldığı 30 yıllık ceza, Debray'i o kadar üzmemişe benzemektedir. En büyük üzüntüsü, Bolivya or- manlarında tanıştığı "Che"nin öldü- rülmüş olmasıdır. Bolivya makam- ları, bir ara, Debray'in Lâtin Ame- rika gerilacıları me itibarı- nı kırma ulunduğu yerin Kii onun mn bildirildiğini yaymak istemişlerdir ama, buna sonunda kendilerinden başka inanan olmamıştır. Debray, yargılanması sırasında bir haber ajansına verdiği özel de- meçte, Bolivya'daki çete hareketi- nin başlıca başarısızlığına neden o- larak köylülerin kayıtsızlığını gös- termiştir. Köylüler tarafından des teklenmeyen bir çete hareketi, an- cak bir avuç adamla yürütülmek zo- runda kalmıştır. Bu bir avuç adam, başlangıçta (o Bolivya kuvvetlerini iyice Ey Fakat sonra- dan Lâtin Amerika'da yeni Viet- nam ami dö nnamdan korkan Bir- leşik Amerika, bir çok Güney Ame- rika ülkesinde, Venezüela, Kolom- biya, Ekvador, Peru, Şili, Arjantin, Faraguay, Uruguay ve Brezilya'da olduğu gibi OBolivya'da da adına "Yeşil Bereliler" denilen çete sava- şı uzmanlarının aracılığıyla o özel birlikler kurdurtmuştur. Bunun ya- nısıra, Guevara'nın adamları ara- sında bazı hainler de çıkmış ve bunlar, çetecilerin tam yerini hükü- met kuvvetlerine bildirmişlerdir. "Che"nin ortadan kaldırılmasın- dan sonra Debray'e verilen ağır ce- za, hiç şüphesiz, Lâtin Amerika çe- tecilerine üyük bir ogözdağıdır. Fakat nasıl, bazan ölüler, yerleşmiş düzenler için dirilerden daha teh- likeli oluyorlarsa, bir dâva uğrunu hapse düşenler de çoğu kere aynı dâvaya inanmışlar için bir bayrak durumuna gelivermektedirler. Bo- livya hükümeti, şimdi, Debray'i kendi eliyle bayraklaştırmıştır. PAKİSTAN Pakistan stili sosyalizm Bir zamanlar Mareşal Eyüp Han'- ım sağ kolu olarak tanınırken, Sovyetler Birliği ve Çin Halk Cum 18 huriyeti ile yakınlaşma politikasın- a fazla hızlı gitmesi üzerine temmuzunda koltuğundan olan eski Pakistan Dışişleri Bakam Zülfikar Ali Bhutto, geçenlerde, "Halk Par- tisi" adını taşıyan yeni bir siyasal parti kurdu. Partisinin programının ana çiz- gilerini Lahor'da yaptığı bir konuş- mada kamuoyuna açıklayan Bhut- to'nun söylediklerine bakılırsa. Halk Partisi, öteki ülkelerdeki sosyalist partilere benzemeyen bir sosyalist parti olacaktır. Amacı, islâm sos- yalizmini Pakistan'da yerleştirmeye çalışmaktır. Arap sosyalizminden sonra or- taya bir de islâm sosyalizminin -hem de Pakistan stilinde!- çıkması, bu konuda zaten yeteri kadar karı- şık olan kafaları büsbütün karış- tıracağa benzemektedir. Hele Bhut- to'nun, islâm devlet düzeniyle sos- yalist devlet düzeninin hemen he- men aynı şey olduğunu söylemesi, batılı sosyalistleri epeyce şaşırtmış olacaktır. Fakat, bereket versin ki, Bhutto'nun programında belirtilen diğer noktalar -bütün yetişkinlere oy hakkı, basın hürlüğü, işçi sendi kalarının desteklenmesi gibi-, yal- nızca erenlerin değil, herkesin an- layabileceği konulardır. İslâm sosyalizmi gibi büyük bir sloganın arkasına gizlenmesi bir yana, Zülfikar Ali Bhutto kendisine siyaset pazarında bir de vurulacak abalı seçmiştir. Karşısına Eyüp Han'ı almanın oldukça yersiz ve tehlikeli bir davranış olacağını pek iyi bilen Bhutto, yönetim içinde sal- dırılacak kişi olarak bula bula eski Adaliye Bakanı Muhammed Şuayıb'ı bulmuştur. Eski Dışişleri Bakanına göre, şimdi Dünya Bankası müdür yardımcılığı görevinde bulunan Şu» ayıb, Eyüp Han yönetimi içinde Moskova ile dostluk o poltikasına karşı kesin durum alan ve kendisi- nin Dışişleri (Bakanlığından uzak- laştırılmasında büyük rol oynayan bir kimsedir. Arkasına oislâm o sosyalizmini, karşısına da kolay yutulacak bir si- yasal rakibi aldıktan sonra, Bhut- to'nun önümüzdeki seçimlerde iyi iş yapmaması için hiçbir neden yoktur. Tabii, Eyüp Han'ın müsaa- de ettiği ölçüde.. MAREŞAL EYÜP HAN Ne kadarına müsaade ederse AKİS