denk, Şekibe Çelenk, Ümran Baran, Naci Ormanlar, Ahmet Say, Süley- man Ege, Vahap Erdoğdu gibi, par- ti kademelerince tanınan ve sevilen kişiler de vardır. Dişardaki gazelçiler de kim? Genel Merkez tarafından bunlar ve onlara arka çıkanlar sorgu- suz sualsiz Haysiyet Divanına sev- kedilirlerken;. haklarında yöneltilen en ilginç suçlama "parti - dışı kişi- lerin görüşleriyle aynı paralelde ol- mak" su U paralel, 'in nın sağıyla bir paralel "Parti-dışı kimseler"den ldiler, TİP'in resmi yerinin de so- lunda olanlardır. Geçenlerde Tür- kiye Komünist Partisi adına Milli- yet'e verilen bir demeçte TİP'in yöneticileri de bu "parti-dışı kişi- lerin görüşleriyle ayrı paralelde olmakla suçlanmaktaydılar. TİP'te "parti - dışı kimseler" diye adlan- dırılanlara "Eski tüfekler" de denil- Ri e Bunlar solculuk dâvası- "komünist" damgası yemiş ve kendilerince çilesini çekmiş" takı- mıdır. Tıpkı eski Demokratların Kerme "hazıra konmak" ile itha- gibi, "Eski tüfekler" de yeni Tipi İcileri "lüpçü"lükle o suçlamak- tadırlar. " Genel Merkez bunlara karşı bu sebepten o kadar sert tepki göster- miştir. Mesele, dönüp dolaşıp, bir "sandalya kavgası" haline gelmek- tedir. İhracı istenilenler yaptıkları- nın "parti-içi demokrasi savaşı" olduğunu söylemekte, Genel Mer- kezi diktatörlükle itham etmekte- dirler Bunların bir kısmı geçen hafta "Türk Solu" adını verdikleri bir haftalık derginin etrafında toplan- dılar. Derginin 'ilâh edilen amacı "Ortadan en aşırı sola kadar" ortak bir cephe kurmaktır. TİP'in görü- şünün aksine, bunun TİP liderliğin- de, yahut işçi sınıfının önderliğinde olmasına lüzum yoktur. "Türk So- lu", milli burjuvazi dahil, kendile- ri arzu ettikleri düzeni kuruncaya kadar herkesi yardımlarına çağır- makta, onlara kollarını açmaktadır. Ancak takdim yazısında, düzen ger- çekleştikten sonra, "ötekiler"in bu kolların arasında oboğulacağı er- kekçesine haber verilmektedir! PİYASA Dereyi görmeden paçayı sıvayanlar K ibris olayları sebebi Türkiye'- e esmekte o arp havası, pi- yasayı da geniş Nota etkiledi. Yi- yecek maddesi satan dükkânların önünde beliren kuyruklar, havanın daha da gerginleşmesi üzerine ban- kalara sirayet etti. Altın fiyatların- da tesbit edilen yükseliş ise bütün bunlara tüy dikti. Başlaması muhtemel bir Türk - Yunan çatışmasının uzun sürebile - İÇ OLAYLAR ceğini düşünen ve çoğunluğunu ka- dınların teşkil ettiği bazı "tedbirli vatandaşlar", yiyecek dükkânlarını kuşatmağa başladılar. Yiyecek sto- ku yaptıkları anlaşılan bu kimse- ler, genel olarak makarna, pirinç, un, bulgur, şeker gibi maddelerden bol miktarda alıyorlardı. Onların- bu davranışları kısa. sürede piyasa- yı etkiledi ve son bir hafta içinde yiyecek maddesi fiyatlarında his- sedilir bir artış oldu. Mali gücü bu- lunmayan ve evlerinde bir harp e- konomisi uygulamak zorunda ka- lan vatandaşlar ise, bu gelişmeleri endişeyle İzliyorlardı. Banka veznelerinin önünde de ayni endişeli kuyruklar görülüyor- du. Harp tehlikesinin belirmesi üze- rine vatandaşlar, ellerinde nakit pa- ra bulundurmak amacıyla, banka- lardaki tasarruflarını çekmeye baş- lamışlardı. Bu, bankaları müşkül durumda bıraktı. Bütün bu olaylar, işlenmiş ye külçe altın fiyatlarını da etkiledi. İşlenmiş altın fiyatlarında tesbit e- dilen gündelik artış, 1 lirayı buldu. Külçe altın fiyatları da, küçük çap- ta olmakla beraber, yükselmeye başladı. Bu gelişmeler, özellikle büyük şehirlerin belediyelerini bir takını tedbirler almaya zorladı. Piyasada- ki kontroller sıklaştırıldı ve "harp zengini" olmayı kafalarına koymuş kimselerin bulunabileceği düşünce- sinden hareket edilerek bazı tedbir- ler alındı. BİTEN HAFTA İÇİNDE BİR BANKA GİŞESİNİN ÖNÜ Buluttan nem kapanlar AKİS 13