27 Kasım 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

27 Kasım 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ATATÜRK'ÜN ÇANKAYA'DAKI ESKİ KÖŞKÜNDE HAVUZBAŞI Tarihi hatıra dolu tarihi köşk bir göz attı. Sonra oyunu ken yazıyı dikkatle oku- maya koyuldu. Gazi'nin masasından İsmet Paşa'yı seyrediyorlardı. İsmet Paşa Hükümette değildi ve bir sorumlu mevki işgal etmiyordu. İskemlesini biraz geriye aldı, bir sigara yaktı. Okumaya devam eder- ken düşünceli bir hali vardı. Sigarasından derin ne- fesler çekiyor, satırlar üzerinde duruyordu. Raporu bitirdikten sonra bir an gözleri daldı. Bu sırada, âde- ti veçhile kâğıdı elinde ağır ağır burmuştu. Bunu ya- vere geri verdi, oyun arkadaşlarına bir şey söyleyerek kalktı. Gazi her şeyin farkındaydı. İsmet Paşa yanından geçerken sordu: "— Nereye?" İsmet Paşa soruya bir soruyla mukabele etti: — Raporu sen okuyup göndermedin mi?" Gazi: "— Evet" dedi. "— Tedbir almak lazım.." Gazi, İsmet Paşa uzaklaşınca Falih Rıfkı'ya ve Yakup Kadri'ye döndü: — İşte, fark!" Bahsettiği, Fethi Bey ile İsmet Paşa arasındaki farktı ve masadakiler anladılar ki, Gazi'nin aklındaki AKİS , İsmet Paşa'yı tekrar Hükümetin başına getirmektir. Görülmüştü ki, değişiklik denemesi olmamıştı. Fethi Bey son derece iyi niyetliydi. Fakat devrimlerin ko- ruyucusu olmak vasfından mahrumdu. Muhalefet can havlinde Şıkı yönetimin ilânı ve kısmi seferberlik, tabii, ne- ticelerini hemen vermedi. Bu, bir zaman mese- lesiydi. Hazırlanan plân gereğince ordu birliklerinin savunmada kalması Şeyh Salt kuvvetlerinin cüretini arttırıyor ve ilerlemelerine yol açıyordu. Bunların miktarı, adet olarak fazla değildi. Ancak bölge halkı- nın, daha doğrusu bölgedeki şeyhlerin ve ağaların onları desteklemeleri o âsilerin işlerini (o kolaylaştırı- yordu. Ankara'da ise Muhalefet, bilhassa Fethi Bey ta- rafından Kâzım Karabekir ile arkadaşlarına yapılmış olan "Partinizi feshediniz!" teklifinden sonra adama- kıllı pirelenmişti. Gerçi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının milletvekilleri Mecliste Hükümetin teklif ettiği kanuni tedbirleri desteklemişlerdi. Ama olayın bir "karşı ihtilâl" gibi gösterilmesi temayülüne şid- detle karşıydılar. Olay mahalli bir zabıta vakası, hay- di haydi bir bölge isyanı olarak alındığı müddetçe iti- 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: