İş Bankası; bu tuhaf duruma düşen devlet müessesesi ise Petrol Ofisi Genel Müdürlüğüdür. Olay, fakr-ü zaruretten ileri gelmiştir! Bu halk, Petrol Ofisin yeni Genel Müdürü Zeyyad Karapazar şöyle tasvir etti: "— Şu anda Başbakan, bütün Bakanlarını çağırsa ve bunların Petrol Ofise olan borçlarını der- hal ödemelerini temin etse, yine de Petrol Ofis'in (o 165 milyon Tir - borcu kalır!.." Yabancı petrol satış şirketleriyle -bu şartlar içinde- güya rekabet e- decek olan Petrol (Ofis'in hacizle tehdidine kadar varan olaylarla il- gili gelişmeler, bundan bir yıl önce başlamıştır. Petrol Ofis'i, bir yıl ka- dar önce çeşitli partiler halinde, değeri 40 milyon lirayı bulan akar- yakıt ithali için teşebbüse geçmiş- tir. İthal işlemi için mütad yolu iz- leyen Ofis yöneticileri, İş Bankası'- na başvurmuşlar, İş Bankası da bu devamlı müşterisi için Merkez: Bankası'nda İl iş için toplam 40 milyonluk (akreditif / açtırmıştır. Sonra, ithal edilen mallar, çeşitli partiler halinde, gümrüğe gelmiştir. Petrol Ofis'in bu malları - akaryakı - ti- gümrükten çekip satışa çıkar- ması için, İş Bankası'na olan 40 milyonluk borcunu ödemesi gerek- mektedir. Fakat Ofis bunu, parasız- lıktan yapamamış, ama buna rağ- men İş Bankası'na borcunu ödeme- den mallan gümrükten çekmiş, ba- yilerine dağıtmış ve satmıştır; As- lında, gümrüğün bu malları. Petrol Ofis'in iş Bankası'na olan borcunu ödediğine dair belge olmadan tes- lim etmemesi gerekmektedir. Ama zaman zaman akaryakıt sıkıntısı başgösterdiğinde, formalitelerin bir kaç gün sonra tamamlanması su- retiyle işlerin Ooçabuk yürütülmesi örnekleri görüldüğünden, gümrük, Ofise kolaylık göstermiştir. Skandalin böylesi.. Ama Petrol Ofisi, malları teslim aldıktan sonra da formaliteyi yerine getirmemiştir. Birkaç gün on gün, on gün bir ay, bir ay birkaç ay olmuş, fakat Ofis'ten ses gelmemiş- tir. Altı ay geçtiği halde borcun ka- patılmadığını gören İş Bankası ilgi- lileri kuşkulanmağa başlamışlar ve meseleyi oaraştırmışlardır. Araştır- manın sonu hayret vericidir: Ofis, mallan satmış, fakat İş Bankasına olan borcunu ödemeyi aklına dahi getirmemiştir! Bunun üzerine İş Bankası, alaca- ğını tahsil için, durumla mütenasip bir eda takınarak teşebbüse geç- miştir. Tabii bu eda çok serttir. AKİS İÇ OLAYLAR 1 ZEYYAT KARAPAZAR (SAĞDA) BAKANI VE DUACISI İLE İş Allaha kalınca... Bankanın yöneticileri, bir nevi do- landırıcılıkla o karşıkarşıya (o bulun- dukları kanısı içindedirler. İş Ban- kası bu safhada "depolarınızdakl mallarınıza haciz koyarız" tehdidini yöneltmiş ve borcun derhal öden- mesi talebinde bulunmuştur. Skandali (yatıştırmak için bazı aracılar işin içine girmiş, Banka ile Petrol Ofis'i arasında bir ödeme anlaşması sağlanmıştır. o Anlaşma- nın sağlanmasında, yöneticilerin değişmiş olması ve yeni yöneticile- rin eski bir meseleden sorumlu tu- tulmak istenmemesi de rol oyna- mıştır. - , Şimdi Ofis, İş Bankası'na borcu- nu ödemektedir. Ama şu âna kadar, 40 milyon liranın ancak 20 milyonu ödenebilmiştir. Güzel bayanlar daima Olay. petrol dâvamızın içinde bulun duğu ortamı pek güzel sembolize etmektedir. Milli petrol satış mües- sesemiz, bu hallere düşecek kadar mali sıkıntı içindedir. Yıllar önce- si 25 milyon lira sermaye ile kuru- ln Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü- ün halen bir kanunu dahi yoktur. Bu müesseseye çeşitli iktidarlar devrinde sadece bir "arpalık" gö- züyle bakılmış, milli dağıtım şirke- tinin önemine dikkat eden pek ol- mamıştır. DP devrinde VC'liler, İh- tilâlden sonra emekli subaylar, son devirde ise AP'liler ve her devirde güzel bayanlar Ofise doldurulmuş, bayiliklerin tevziinde aynı yol tu- tulmuştur! Genel Müdürün verdiği bilgiye göre, şu anda Ofis'te 1700 memur fazladır. Bu şişkinliğe rağ- men, kilit noktalarda, ihtiyaç his- sedilen 40 teknik eleman eksiktir! Çünkü işe almanlar ihtisas sahiple- ri değil, siyasi iltimas sahipleridir. Petrol Ofis'ini bu durumdan kur- tarmak için İkinci beş yıllık plâna konulan tavsiye, "Türkiye Petrolle- ri ile Ofis'in holding halinde birleş- tirihnesi"dir. o Aslında bu formül, bir zamanlar oAP'lilerin şiddet ve hararetle karşı çıktıkları "Türkiye Petrolleri ile Ofis'in birleştirilmesi" fikrinin biraz değiştirilmiş şeklin- den başka bir şey değildir. Ama ta- bii ki AP İktidarı, Ihsan Topaloğlu, Muammer Aksoy, Özer Derbil gibi petrol mücahitlerinin ortaya anık- lan bir teklifi aynen kabul edemez- di. Şimdi temenni edilen, tâvize uğ - ramış olsa bile, fisle TPAO'nun birleştirilmesi fikrinin bir an önce gerçekleştirilmesi ve milli şirketle- rin güçlendirilmesidir. Fakat, hol- ding tasarısı dahi hâlâ Meclise ve- rilmiş değildir. TEOMAN EREL 15