juvalar oseyretmek için İstanbul'dan gelen aktör İsmet Ay'ı istasyonda u- gurlârken, layarak, selâm söyle" dedi. Son günlerde Jorj'un en tatlı hikâyesi, bu. Erol Günaydın, Müş- fik Kenter, Mücap Oflu- oğlu, Hülya Koçyiğit, geçen yılın en başarılı aktrisi -"Kaktüs Çiçe- ği"nden ötürü- Suzan Us- tan'ın sık sık göründü- gü masaların arasında dolaşırken çiçekçinin yaptığı yanlışlığı anlatı- yor, ilerde vukubulacak yanlışlıklar için şimdiden özür diliyordu. Karmalar birarada rof. Dr. Olcay Neyzi ve arkadaşlarının yö- i Sağlığı salonlarında düzenlediği yemek, nedense, gazete- lere yanlış isimle geçti. Kimi "Çocuk Dostları" dedi, kimi "Yoksullara ardım". Oysa ki doğrudandoğruya çocuklarla uğraşıyor, has tahanelere gelen hasta çocuklarla ilgileniyor, fa- kir ve hasta çocukların bakımını sağlıyor. Prof. 1— Bir aşk evliliğiyle Istanbul-sosyetesine yüz çevirip Batı-Ana- doluda bir çiftliğe yerleşen kadın kim- dir? 2— İstanbul'daki muse- vi sosyetesinden Pa- risin asil bir aile- sine geçen güzel ka- dın kimdir? 3 — Vaktiyle pantalonlu kızlara "Erkeksen ayakta işe” diye şür yazan buglirlin Ba- kanı kimdir AKİS İLGİ ÇEKİCİ BİR ZİNCİR — Nimet Arak, üzerinde konuşulan konuları bulup onlar hakkında kitap yazan bir yazar. Arzık'ın iki ki- tabı, "Menderes'i kimler asardı" ve "Bitmeyen avga - nönü" bu hedefi gerçekleştirmişti. Şimdi, Nimet Arzık'ın bir mizah dergisinde tefrika edilmekte olan yeni bir eseri de eskileri aratmayacağa ben- ziyor. Yazar bunda, "Eş kişiler zinciri"ni inmiyor. Bunlar, yaşları aynı olan ve Türkiye'de I numaralı bir tesire, kudrete sahip kimseler. Çetin Altan'dan başlayıp Süleyman Demirel'e uzanıyor. TİP'li yazar, kendisi hakkında yayınlanmış iğneli yazıdan hiç memnun olmamış. Cihat Gürson ve Olcay Neyzi bilgilerini, Leylâ Göksel, Şirin Edin, Berna Tokar, Bilge (Berker, Micheline Morova, Bedia Akkoyunlu, Melike Fur- gaç, Perihan Zobu, Güneş Çakır, Çiğdem Koç, Şev- kiye Harunoğlu, Şükran Özer, Cemile Karacan da iyiniyetlerini koymuş- lar bu işe. Geçenlerde düzenledikleri (o yemeğin de güzel bir özelliği var- dı: Yemekleri, yabancı uçak şirketleri bağışla- mış, Pera Palasın salon- larında karma bir büfe kurulmuştu. Yalnız, Çin, Japon, Amerikan, Fran- sız ve Türk yemeklerini tadabilmek için yeteri kadar kaşık ve bıçak oktu. Karma büfenin kalabalık da Mini etekler, uzun etekler, smokinler, düz elbiseler birbirine karışmıştı. Ajda Pekkan, Selda Alkor, piyanist Ay- şegül Sarıca, Muzaffer Erenus, karma kalabalı- ğın dikkati çeken kadın- ları arasındaydılar. Niye gülmez ki ? Avf Feray, Dormen Tiyatrosundan ayrıldı, yeni bir tiyatro kurdu, ama Dormen Tiyatrosu- nun yeni oyunu "Bityeni- 8i'ni seyretmekten geri kalmadı. İlk gece, Tiyat- ronun üst locasında otu- ruyor, dikkatle etrafı in- celiyordu. Tabii, etrafta- kiler de kendisini... Hem, biraz da hayretle... Çün- kü, "Bityeniği" o herkesi kahkahadan kırıp geçir- diği halde, Ayfer Feray müthiş ciddiydi, âdeta gülmemeğe kararlıydı. "Bityeniği"nin öteki se- yircileri arasında, mil- li eskrimcilerden avukat Merih Sezer ve eşi, Han- dan Selçuk, Devlet Ti- yatrosundan aktris ve yö- netici Muazzez Kurdoğlu, de Zeybekoğlu, kızını ni- şanlamanın sevinci için- deydi. Fuat Süren, kuduz iğnelerinden biraz sarsı|- Serezli de seyirciler ara- sında mı, diye arayanlar, oldu ama, bir gece önce gözyaşlarıyla Dorm sahnesinden ayrılan Şa, hane Dul", kendisinde, galaya gelecek gücü, bula- mamıştı herhalde. Avcı diplomatlar Avcılık, Türk diplomat- ları arasında da gelişi- yor. Örneğin, Köln Baş- konsolosu Özer Tevs-'in, avcılık konusunda ulus- lararası bir ünü var. Bir- çok avcının rüyasına gi- ren yaban keçisi başlarıy- la Tevs, Alman avcıları kıskandırıyor. Kendisi şimdi, Tebriz'e atandı. Avrupa'dan Asya'ya nak- letmekten çokları pek hoşlanmaz ama, Tevs memnun. Çünkü, yeni bir av bölgesine kavuşuyor. 33