DIŞ OLAYLAR YEMEN'İN YENİ YEMEN "Yel üfürdü, su götürdü" hikâyesi ülkelerde geziye çık- K omünist devlet başkanlarına mak, bazı hiç yaramıyor. Gana Devlet Başkanı Nkrumah, önceki yıl koltuğundan, böyle bir geziye çıktığı sırada olmuştu. O zamandan bu yana da, Gine'de bir sığıntı gibi yaşamaktadır. Geçenler- de de, Yemen Devlet Başkanı Ma- reşal Sallâl, daha son durağı olan Moskova'ya ulaşamadan, Bağdat'ta- ki bir otel odasında dinlenirken, Sana'da kendisine karşı bir darbe yapıldığını ve Yemen yönetiminin el değiştirdiğini öğrendi. Öyle anla- şılıyor ki, o da bundan sonra Irak' ta bir sığıntı olarak yaşıyacaktır. Mareşal Sallâl, Yemen'in başına, 18 HAKİMİ EL-İRYANİ Allaha dua, Nâsıra dua! 1962 yılında İmam Bedre karşı yaptığı bir darbeyle gelmişti. O za- man henüz adı duyulmamış bir al- bay olan Sallâl, bu darbeden sonra Yemen de cumhuriyet düzeni kur- muştur ama, ülkenin başını da bü- yük bir derde sokmuştur. Çünkü İ- mam Bedr, bu darbeden sonra Su- udi Arabistan'a sığınmış ve Fay- sal'ın yardımıyla yeniden Sana'ya dönmeye çalışmıştır. Mısır lider Nasır, Yemen İmamcılarıyla cum- huriyetçileri arasındaki oçekişmeye daha en başından karışarak bu ül- keye 50 bini aşkın asker göndermiş ve Sallâl'ın yanında yer almıştır ama, cumhuriyetçiler buna rağmen hâlâ kesin zaferi kazanabilmiş de- gillerdir. Yemen'deki iç savaşın o uzayıp gitmesi Nâsır'ı çok güç durumlara düşürmüştür. Özellikle son Arap- İsrail savaşı sırasında, en seçkin as- kerlerini Yemen'e bağlamış olmak Mısır'a pahalıya patlamıştır. Kafa- sını gerçeklerin acı kayasına vur- duktan sonra Nasır, Yemen iç sa- vasına barışçı bir orta yol bulmak gereğini (oOkavramış ve bunun için de, Hartum'da yapılan son Arap zirve konferansı sırasında, İmam- cılar adına konuşan Suudi Arabis- tan Kralı Faysal ile bu konuda bir anlaşmaya varmıştır. Bu anlaşma gereğince, Yemen'deki Mısır asker- leri geri çekilecekler; Suudi Arabis- tan, İmamcılara yaptığı yardımı kesecek ve Yemen'in geleceği ülke halkı tarafından, bir kamuoyu yok- lamasıyla kararlaştırılacaktı. Darbenin gerçek nedeni A slında, Başkan Nasır ile Kral Faysal bu yönde bir anlaşmaya bundan önce de, 1965 ağustosunda, bir kere daha varmışlardı. u anlaşmanın uygulanmasının, kendisinin Yemen'deki saltanatının sonu olacağını bilen Sallâl, Nasır üzerine büyük baskılar yapmış ve Nasır, Yemen'deki askerlerini geri çekmemiştir. Mareşal Sallâl, aynı düşünce ile, Hartum anlaşmasının da karşısına dikilmiştir. O zaman Nasır için, Yemen çıkmazından kur- tulmak istiyorsa. Önce Sallâl'den kurtulmaktan başka çare kalma- mıştır. İşte, geçenlerde Sana'da ya- pılan darbe, bu amaca yönelmiş bir darbedir. Nâsır'ın Mareşal Sallâl'den kur- tulmak için seçtiği insan, Abdül- rahman el-İryani, çok ilgi çekici bir kişidir. Tıpkı yeni Başbakan Musin el-Ayni gibi Başkan el-İryani de son dört yıl içinde Sallâl ile çe- şitli defalar işbirliği yapmış, fakat Imamcılarla bir anlaşmayı savun- duğu için son bir yılını Kahire'de göz hapsi altında geçirmiştir. Nasır geçen ay el-İryani'yi serbest bırak- mış ve Yemen'e dönmesini sağla- mıştır. Anlaşılan, Sallâl'in uzlaşmaz tutumundan bıkan ve her ne paha- sına olursa olsun Yemen çıkmazın- dan kurtulmak isteyen Nasır, el- İryani'de İmamcılara güven verecek bir taraf görmektedir. Mareşal o Sallâl'in -tıpkı geldiği gibi- Nâsır'ın düzenleriyle işbaşın- dan uzaklaştırılması, acaba Ye- men'e, o kadar özlenen barışı geti- recek midir? Şimdi bu konuda hamle sırası, Kral Faysal'dadır. E- ger Faysal, İmamcıları, el-İryani yönetimiyle görüşmelere itebilirse, bu soruya olumlu karşılık verilebi- lir. Aksi halde, işbaşında kim olur- sa olsun, Yemen iç savaşı devam e- dip gidecek demektir. AKİS