KIZ YANKESİCİ EMNİYETTE Pek de cilveli! Dr. Paykoç'a edilen telefonlar ve gazetelerin haberleri kendisine ile- tildiğinde İnönü neşeli bir kahkaha attı: "— Canım, ne uğraşırlar benim sağlığımla, hastalığımla.. Daha şu- nun şurasında yaşımız kaç, başı- mız kaç?" TOPLUM İstanbul'un cep fareleri ypolandırıcılık Masası Şefi Zeki A- rat, serbest bırakılmaları için kendisine yalvaran 6 ve 10 yaşların- da iki çocuktan büyüğünü göstere- rek: "— Şu esmer, uzun boylusunun bugün yankesiciler piyasasında tam 1 milyon liralık değeri var. Hacıhüs- rev'in Prensidir 0" dedi. Yankesicilikteki maharetini gös- termesi için, Prens'e küçük çapta bir de uygulama yaptırtan Şef, "— Gördünüz yal" dedi. "Polisin cebinden parayı, bir yılan kıvraklı- gıyla, göz açıp kapayıncaya kadar alıverdi. İşte, böyle bir çocuk, em- rinde çalıştığı aileye hergün binler- ce lira taşıyabilmekte ve değeri de bu maharetinden gelmektedir." Kendisinden "Prens" diye söz e- dilen ve yaşının üç katı sabıkası bu- lunan bu 10 yaşındaki çocuğun adı, Şahin idi. 6 yaşındaki, cin gibi, kum- ral çocuğun adı ise Sabahattin... O ilk olarak polis fişlerine ogeçi- AKİS İC OLAYLAR YANKESİCİ KADINLAR TOPLU HALDE Bunlar da sömürülen sınıf yordu. Diyarbakır'dan, profesyonel yankesiciler tarafından getirilmiş, kimi - kimsesi olmadığı için, bir sü- re staj yaptırıldıktan sonra piyasa- ya çıkarılmıştı. Şahin'in yanında, piyasa değeri "sıfır" sayılmaktaydı. İstanbulluların ocebinden geçi- nen "küçük fareler"in sayısı, sabı- ka kayıtlarına göre, 78'i bulmuştur. içlerinden, piyasa değeri başka bir deyimle, transfer ücreti- 500 bin li- ra olan Müzeyyen ve Nurten, par- makla gösterilmektedir. Kasımpaşa'nın Hacıhüsrev ma- hallesinde oturanlardan 20 bin kişi, bugün, 3 milyon İstanbullunun ce- binden geçinmektedir. Bu 20 bin ki- şinin arasında 1790 erkek, 338 ka- dın ve 78 çocuk, İstanbulluların cep- lerini karıştırmakla görevlidir. Di- gerleri ise ya hazır yemekte, ya da “kapkaç” veya "kaldırımcılık' a ge- çinip gitmektedirler. Yankesicilik üniversitesi Hacıhüsrev mahallisi, dünyada, "doğuştan yankesici" yetiştiren tek yerdir denilirse, mübalâğa sa- yılmamalıdır. Burada "sabıkasız" insan, parmakla gösterilecek kadar azdır. Çocuklar, daha emekler e- meklemez, ellerini babalarının, ana- larının ceplerine daldırırlar. Böyle- ce, yankesicilik eğitimi başlar. Bu eğitimin de kendine göre bir müfredat programı vardır. Genel- likle, Bursa'nın Kamberler mahal- lesinde doğum yaptıktan sonra İs- tanbul'un Hacıhüsrev mahallesine dönen bir yankesici ana, erkek ço- cuğunu daha çok, "cepçi" ve "kesi- ci" olarak yetiştirir. Kız çocuklar ise "çantacı" olarak eğitilirler. Eğitim önce evde, "ciddi" bir şekilde baş- PRENS, MARİFET GÖSTERİYOR Değeri; I milyon lira! lar, sonra öğretim üyeleri, gereken titizliği gösterirler, mesleğin bütün inceliği çocuklara anlatılır. Yapılan kısa bir incelemeye göre, yankesici- lik eğitimi 2 yaşından 7 yaşına ka- dar devam etmektedir. Anasının kucağında "piyasa"ya çıkan ve daha kundakta iken karakollara düşen, nezarethanelere giren çocuk, 7 ya- şında hayata profesyonel bir yan- kesici olarak atılır. Yankesiciler, "çocuksuz" iş yapa- mazlar. Bunun nedeni, suçüstü ya- kalanan bir çocuğa, eğer Il yaşım bitirmemişse ceza verilemeyişidir. Ayrıca, bunda, çocuğun kalabalık 13