SİNEMA narak veya ölerek attan düşecek sü- varileri canlandırmak için dublör- ler yetiştirilmektedir. Filmde rol a- lan 3000'den fazla kimsenin giyece- gi üniformalar büyük bir dikkatle ve aylarca süren çalışmalardan son- ra hazırlanmıştır. Filmin başlıca kahramanları olan yüksek rütbeli subayların üniformaları Londrada, geri kalan binlerce üniforma Tür- kiyede dikilmiştir. Ama en uzun ve yorucu çalışma, 25 Ekim 1854'te Ba- laklava savaşındaki ünlü süvari hü- cumunun çevrileceği Saraycık - Pe çenek vadisinin hazırlanması, için yapılmaktadır. Altı aydanberi sü- ren bu çalışmalarda bataklık ha- lindeki kocaman vadi tamamiyle kurutulduğu, düzeltildiği halde ça- lışmalar hâlâ sona ermemiştir. Kalabalık bir ekip Pichardson, Türkiyeye 250 kişilik bir ekiple gelmiştir. Figüranlar, teknisyenler ve oyunculardan müte- il bu ekipin bellibaşlı eleman- larının titizlikle seçildiği (o anlaşıl- maktadır. Oyuncular arasında Tre- vor Howard, Sir John Gielgud, Va- nessa Redgrave gibi, sahnenin ve beyazperdenin ünlü şöhretleri bu- lunmaktadır. İngiliz sinemasının yeni oyuncularından, Antonioni'nin keşfettiği David Hemmings ise, bu ünlü italyan yönetmenin çevirdiği, kendisinin de baş rolünü canlan- dırdığı "The Blow Up'ın Cannes Festivalinde büyük ödülü kazandı- ğını hafta sonunda Saraycık köyün- de çalışırken haber almıştır. Richardson, bütün son filmle- rinde birlikte çalıştığı yapım yönet- meni Neil Harley'i bu filminde de yânından ayırmamıştır. Vaktini boş geçirmemek için hafif süvari üni- formasıyla dolaşan ve zaman zaman figüranların arasına katılan senar- yocu Charles Wood hem sahne, hem perde, hem de televizyondaki eser- leriyle tanınmaktadır. Sinemada ö- zelakle o "Knack"ın o senaryosuyla dikkati çekmiştir. Filmin renkli, "panavision" görüntülerini ise "Tom Jones"in alıcı yönetmeni David Watkins çevirmektedir. Yine "Tom Jones"in bestecisi John Addison, "Hafif süvarinin hücumu" için de kollarını sıvamıştır ama, buradaki çalışması çok değişiktir. Çünkü Kı- rım savaşından kalma ingiliz aske- ri marşlarından yararlanmaktadır. Richardson, filmin konusunda o- nemli bir yer tutan, fakat bir o ka- dar da çapraşık olan askeri hare- kâtı, özellikle süvari hücumunu, müttefiklerin ve düşman askerleri- nin durumlarım seyircinin iyice an- lıyabilmesi için, filminde, canlan- dırma tekniğine dayanan şemalar Senarist Charles Wood Boş zamanı 26 değerlendirme gayreti AKİS da kullanacaktır. genç ingiliz canlandırıcısı Williams'a hazırlatmıştır. Bir çocukluk tutkusu "Hafif süvarinin hücumu", Ric- hardson'un en çok önem verdi- ği filmidir. Bunu, filmi niye çevir- mek istediğim öğrenmeğe çalışırken anladık. Gerçekten de ilk bakışta, "Hafif süvarinin hücumu" adlı bir film ile Tony Richardson'un adını yanyana görmek insanı oldukça ya- dırgatıyor. Çünkü Richardson, ye- tişmesi, eğilimleri, çalışmaları yö- nünden gününün ciddi meselelerine eğilmekle tanınmış bir yönetmen- dir ve yukarıda da belirtildiği gibi, "öfkeli gençler" topluluğunun bir üyesidir. Sinemaya da, ingiliz toplu- munun günlük gerçeklerini yansı- tan, dar bütçeli, deneysel nitelikte filmler çevirmek üzere kurulmuş o- lan "Free Cinema - Özgür Sinema" topluluğu içinde başlamıştır. Her- alde, Özgür, Sinema hareketi için- de Karel Reisz ile birükte çevirdiği "Momma Don't Allow - Anam izin vermiyor'la "Hafif osüvarinin hü- cumu" arasında uzun, hem de çok uzun bir yol vardır. Üstelik, "Hafif süvarinin hücumu", sinemada dört kere ve her seferinde de o bilinen uydurma tarihi filmler çerçevesin- de çevrilmiştir -En tanınmışı ame- rikalı yönetmen Michael Curtiz'in 1936'da Erroll Flynn ve Olivia de Havilland'la birlikte çevirdiği ver- siyondur-. Peki, o halde Richard- son, ne sebeple, bütün bunlara rağ- men "Hafif süvarinin hücumu"nu beşinci defa çevirmeyi göze almak- tadır? Acaba amacı, ortağı bulun duğu "Woodfall". şirketini bir "sü- per - production"la zengin etmek midir? Bu şemaları da Richard Richardson'a göre, amaç başka- dır. "Hafif süvarinin hücumu", film- lerinin hepsinden daha eski ve daha köklü bir "öfke"ye dayanmaktadır. Çünkü bu, bir çocukluk "öfke"sidir. Richardson da, bütün küçük ingiliz öğrencileri gibi, daha okul sıraların- da "hafif süvarinin hücumu" olayı etrafındaki efsane havasıyla büyü- müş, Tennyson' un bu olay üzerine yazdığı "hamasi" şiiri bütün ingi- liz öğrencileri gibi o da ezberlemiş, kulakları Kırım savaşı sırasındaki ingiliz hafif süvarisinin kahramanlı- ğı, cesareti, yiğitliğiyle dolmuştur. Oysa "hafif süvarinin hücumu" -bu hücuma katılan ingiliz erleri için gerçekten bir kahramanlık olmakla birlikte aslında ingiliz askerlik tari- 20 Mayıs 1967