YURTTA OLUP BİTENLER celi Gülek vodvili bile en kısa Za- manda unutuldu. CHP, her kademe- sinde Genel Başkan İnönünün tali- matına uyarak, bir hafta gibi? çok kısa bir zaman içinde "derlenip to- parlandı CHP kurmaylarının hafta içinde- i ilk işleri, "kritik bölge" tâbir e- — lar. Sonuç gayet sevinç vericiydi. Ayrıca, gerek bu illerde ve gerekse GP şeklini alan ÇEP'çilerin boru- sunu öttürenlerin bulunduğu diğer birkaç ilde, partili ve partisiz yurt» taşlar -özellikle de partililer- büyük bir azim içindeydiler. Çünkü bura- larda CHP'den ayrılmak için baş C.H.P.'deki Trafik Bir çok eski ve samimi C.H.P.'li partilerindeki son hadiseler, bölün- meler karşısında üzgünlerken yurdun dört bir tarafındaki genç CHP. teşkilatındaki canlılık ve azimli tutum insana ilk bakışta çe- lişme gibi gelebilir. Ama hadise biraz incelendiğinde kolaylıkla görü- lecektir ki cereyan eden şey bir tabii istihaledir. Bir hikâye, daha doğrusu bir vaka: İsmet İnönü Başbakandır. Ü- çüncü kabinesini kurmuştur. Bakanlar Kurulu listesini Cumhurbaş- kanı Gürsele götürür. Gürsel bakar, Sağlık Bakanlığında Kemali Be- yazıt. "Ne olur Paşam" der, "şu ismi buradan çıkarın. Ben binbaşıy- dım Sağlık Bakanı Kemali Beyazıttı, Orgeneralim gene Sağlık Bakam Kemali Beyazıt!" İnönü gülümser ve .Cumhurbaşkanının arzusuna uyarak yılların Kemali Beyazıtının yerine genç Dr. Kemal Demiri koyar. Şimdi bu Kemali Beyazıt, biraz da bu vakamın bıraktığı buruk- luğunun neticesi CHP. den ayrılmıştır. Maraştaki genç ve ilerici CHP'lerin ve oradaki tarafsız aydınların memnunluğunu anlama- manın imkânı var mıdır? Maraşta CH.P.'den kalkan, bu "Beyazıt Sultası"dır. Partinin böylece kapıları ve pencereleri taze havaya açıl- mış olmaktadır. CHP.'den Feyzioğlu Hareketiyle kopanlara bir bakıldığı takdir- de görülecektir ki gidenlerin çoğunu mahalli teşkilâtın taze kanının sevmediği, tutmadığı, bölgelerinde iyi isim yapmamış, kendinden bıktırmış kimseler teşkil etmektedir. Bunların zahiren bir kuvvetleri vardır. Ama kuvvetleri seçmen üzerinde olmaktan ziyade profesyonel parti kadrosunun kilit başlarına getirdikleri taraftarları arasındadır. Nitekim bunların varlıkları CHP.'ye oralarda seçim kazandırmamış, buna mukabil bunları CHP. listelerinin hep başına oturtmuştur. Şimdi, çoğu tek parti devrinden gelen veya tek parti devrinin C.HP.'li kodamanlarının yakınları olan bu kimseler şahsi antipatilerinin ya- rattığı handikaptan CHP.'yi kurtarmaktadırlar. CHP.'den, aslında, bir sınıf gitmektedir. Onun yerine bir başka sınıf gelmektedir. en bir nesil gitmektedir. Onun yerine bir başka nesil gelmektedir. Giden sınıfın, giden neslin kuvvetinin ne ol- duğu seçimlerde görülmüştür. Gelen sınıfın, gelen neslin kuvveti İse gelecek seçimlerde görülecektir. Şimdi CHP. halkı bulmaktadır. Bundan yıllarca önce olduğu gibi... Çelişme gibi duran "CHP.'ye karşı uyanan heves ve ilgi"işte bu basit gerçeğin tabii neticesidir. dilen bölgelerdeki durumu yerinde İncelemek oldu. Bu amaçla Mustafa Ok, Selâhattin Hakkı Esatoğlu, Or han Birgit, Hüdai Oral, Muzaffer Karan, Hüseyin Atmaca ve Muam- mer Erten Balıkesir, Konya, Denizli ve Kayseri de, ayrı gruplar halinde, gerekli nabız yoklamalarım yaptı- 10 çekenler, istisnasız, bölgelerinde se- vilmeyen kimselerdi ve bunların CHP'ye fayda değil zarar getirdiği ni bilmeyen yoktu. Bu yüzden, Par- tiden kopan bir-iki kişiye karşılık yüzlerce kişi, sanki bu günü bekler mişcesine, parti merkezlerine gele- rek kayıtlarım yaptırıyor, Genel AKİS Merkeze bağlılık telgrafları çekiyor- ardı. Bunların birleştikleri nokta- lardan birisi de, bundan böyle “zenginin malının züğürdün çenesi- ni yormıyacağı"ydı. o Yani bundan böyle, konuşacakları herşeyin kendi yararlarına olacağına inanmışlardı Görev bölümü Teşkilât bu şekilde yerine oturur HP her yanda gerçek taraf- tarlarına kavuşurken. Genel Merkez yöneticileri de sürekli bir çalışma içinde bulunuyorlardı. Bir yandan, TBMM Grupları kendi aralarında görev bölümü yapıyor, bir yandan da Genel Merkezde toplanan ko- misyonlar yeni çalışma programla- rı hazırlıyorlardı. Nitekim, Merkez Yönetim Kurulu üyesi Ali İhsan Gö- güşün başkanlığındaki bir komite, propagandada izlenilecek yolu ve yararlanılacak araçları tesbit eder- ken, Lebit Yurdoğlu başkanlığında- ki bir başka komite de teşkilâtlan- ma meseleleriyle uğraşmaktaydı. Bu çalışmalar hafta içinde ta- mamlandı ve hazırlanan raporlar Merkez Yönetim Kurulunda görü- şülerek, sıkı bir elemeden sonra program taslağı ortaya çıktı. Çalış- malar sırasında üzerinde durulan en önemli konu, Partinin her ka- demesinde "tutum ve üslüp birliği" ni sağlamak için alınması gerekli tedbirler oldu. Bu arada, parti or- ganlarına -lüzumunda kullanılacak- belgeleri hazırlaması için bir Araş- tırma Bürosunun kurulmasına ka- rar verildi. Halka en yakın, lider ni- teliğindeki partililerin Ortanın So- unu halka en iyi şekilde anlatabil melerini sağlamak amacıyla "böl- ge kursları" açılması kararlaştırı!- dı. Yurt içindeki ve yurt dışındaki işçilerle yakından temas kurmak ve onlara Ortanın Solunu anlatmak için izlenilecek yollarla, işçi sendi- kaları ve diğer meslek kuruluşlarıy- la yapılacak temasların ilkeleri tes- pit edildi. Türkiyede bugüne kadar uygulanmamış yeni propaganda u- sulleri üzerinde durularak, bunla- rın nasıl yürütüleceği kararlaştırıl- dı. Bu arada ekip gezileri, bölge top lantılan ve konferanslar için ayrı bir program hazırlanması uygun görüldü. u çalışma programı önümüz- deki günlerde Merkez Yönetim Ku- rulunda tekrar görüşülerek kesin şeklini alacak ve yapılacak görev bölümünden sonra derhal uygula- maya geçilecektir. TBMM Grupları 20 Mayıs 1967