AKİS "Demek kompradorsunuz?" Komprador kelimesine bazı çevre- lerin alerjisi var. Ama bu kelime, ne yapılırsa yapılsın, artık dilimize, günlük esprilerimize yerleşmiş bu- lunuyor. Hem, çok da yerinde kul- lanılıyor. Meselâ geçen gün, Başba- kan Süleyman Demirelin kardeşi Şevket Demirel Gülhane Hastaha- nesine gitmiş ve orada bir doktor- la karşılaşmış. Doktor, kendisine sormuş: "— Kimsiniz?" Şevket Demirel, nedense, adını söylemek istememiş, istememiş a- ma, cevabı da çok mütevazi sayıl- maz: "— Ben büyük bir tüccarım!" Doktor hemen teşhisini kondur muş: — Yaa, demek kompradorsu- nuz?" Gülhane Hastahanesinde hâlâ bu teşhisin dedikodusu yapılıyor. Zevkli tablolar ikide bir İstanbula gidiyor, plâk dolduruyor. übe Alpayı dinlemek i için gelenlerin de tabii hı- zı kesiliyor. Ama, bahar gecelerin- de Ankaranın en kalabalık lokali de yine Alpay. Geçirdiğimiz Pazar akşamı, bü- yük bir kalabalık, Oktay Nazikoğ- lunun şarkılarıyla dansediyordu. Ge- cenin en büyük atraksiyonu ise, Os- man Kapaninin modern dansları başarmak için gösterdiği çabaydı. Kapani, Ege sosyetesinde çok dedi- kodusu yapılan bir genç kadınla be- raberdi; Alpayın karanlık bir köşe- sinde oturuyor, hiç bir dansı ka- çırmıyorlardı. Genç kadın, kırmızı tayyörü, başındaki turbam ile öte- ki kadınlar arasında biraz acaip gö- rünüyordu, fakat kavalyesinin kol- larından Sıtkı Yırcalı da geldi, o da dansetmeğe başladı. Dansetmeydi- ler ise, bu çok ilginç tablo karşı- sında, aynı devrin iki Bakanı ara- sında karşılaştırmalar yapmağa ko- yuldular. Tabii, pistteki karşılaşma- da çok soğuk bir hava estiğini far- ketmekte de güçlük çekmediler. Böylesi de var! Dedikodu yazarlarının aynı zaman- da mükemmel davet sahibi de ol- 20 Mayıs 1967 duklarını e e bir akşam An- arada Müşerref -Hekimoğlu- Ba- şarır ispatladı. “Eşi Kuwet Başarır ile birlikte bir grup arkadaşım o kadar güzel ağırladı ki herkesin tadı damağında kaldı. İsmail Rüş- tü Aksalların, Aydın Tanbayların, Talât Kulayların, Hikmet Pirinçci- oğlu ile Ferit Apaydının da dahil ol- duğu grup evvelâ Büyük Ankara O- telinin üst barında buluştu, sonra roofta nefis bir yemek yedi. Gece, tabi, çok Ankara gecesi gibi Alpay- da bitti. Gerçi "Alpay"da Alpay yoktu ama orkestrası onu aratmı- yordu. Toplantıda yemek yendi, dans edildi, sadece iki şey yapılmadı: Po- litika ve dedikodu. TÜLİDEN HABERLER Kabataşlılar başbaşa Kabataş Lisesini Bitirenler Derne- ğinin Ankara Palas Pavyonunda düzenlediği o"Kabataşlılar Gecesi" eğlenceli geçti. Dernek Başkanı Dr. Onursalın eski hatıraları tazeleyen konuşması ilgiyle karşılandı. Gece- nin en neşeli masası, Sıtkı Yırcalı- nın masası idi. Eski bir Kabataşlı olan Yırcalının davetlileri arasında Maliye Bakanı Bilgehan, Balıkesir milletvekili Dr. Kırımlı ve Necdet Evliyagil ve eşleri bulunuyordu. Dr. Ahmet İhsan Kırımlının, son Afri- ka gezisine ait izlenimleri ve bil- hassa "omlet" hikâyesi büyük ilgi gördü. Bunu Meclis Başkan Vekili Nurettin Okun "İspanya hatıraları" izledi.