11 Mart 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

AKİS neş, "Öyleyse Ortanın Solundası- nız!" dedi. Bu defa salonun sağ kıs- mında ve balkonda oturanlar bağır- dılar — Hayır ortanın solunda deği- liz.." Feyzioğlunun kaşları hareket et- ti. Bu, "açık vermek" oluyordu. Fey- zioğlunun işaretini hemen anlayan Kabadayı, "Sosyalist değiliz odemek istiyorlar" deyince, Turan Güneş kendisini bir güzel haşladı: "— Sen sus!." Kabadayı hakikaten susuverdi.. Ortanın Solu aleyhindeki bu açık davranışla bir ilçe Kongre- si, tertipçilerin eliyle Kurultay ka- rarını tanımadığını ilân ediyordu!. Bülent Ecevitin "Ben sosyalistim" veya "CHP sosyalisttir" dediği hiç duyulmamıştı ama, işte, bir grup "Sekizci", "Biz Ortanın Solunda değiliz" demişti. u hafta "Beyşehir vak'ası" ÇEP mensuplarının CHP'den atıl- ması taraftarı olanlar için "bardağı taşıran damla" sayıldı. Kamplar bu kadar ayrıldıktan sonra bunların, Teşkilâtı birbirine katmalarına ni- çin müsaade edilecekti? Genel Mer- kez niçin buna daha hâlâ seyirci kalıyordu? Bu fikirden yana bulu- nanlar tüzüğün, CHP Meclisi üyele- rinin Parti Meclisi kararıyla Yük- sek Haysiyet Divanına sevkedilebi leceğini hatırlattılar. Ancak İnönü- nün, Grupların bir basiret gösteri' sinde gecikmeyecekleri yolunda ka- naat beslediği sezilmektedir. ÇEP'cilere gelince, onlar "zemin ve zaman müsait olunca" kendi partilerini resmen kurmanın zaten hazırlıkları içindedirler ve bir "ha- zır tüzük" ile "kemalist halkçı par- ti" adından bahsedilmektedir. An- cak bunlar, partiden atılmanın ken- dileri için daha avantajlı olacağı hesabı içinde bunun tahrikiyle meş- guldürler. O takdirde * 'İnönünün ö- lümünden sonra" tekrar CHP'ye dönmeyi hesaplamaktadırlar. Hesaplamadıktan, "İnönünün ö- lümü" faktörü üzerine politika yap- maya kalkışanların çoğuna İnönü" nün çelenk göndermiş olduğudur! Kültür Sular ısınırken elefonun karşı ucundaki ses, baş- langıçta tedirgin ve telâşlıydı. Sonra, konuşma uzadıkça, değişi ve nihayet "hodri meydan" diye bir havaya girdi. Sesin Sahibinin. a- raya sıkıştırdığı ve ısrarla tekrarla. dığı, “kimden duydunuz?", "kim me söylemiş?" soruları dışında söy lediği şuydu: "— Evelallah, şakur - şukur ça- lışıyorum. Ancak, rahatsızlığım se- bebiyle son iki haftadır evdeyim ve işleri buradan yürütüyorum. Hem çanım, biraz sonra da sayın Başba- İnönü Ankarada önemli konuşmasını yapıyor Millet dinliyor 11 Mart 1967 YURTTA OLUP BİTENLER kanın yemeğine gideceğim. Mecburi izin verilmiş bir memur biç böyle bir yere çağrılır mı? Evet, gerçi bir tahkikat var. Ama bu eski bir olayla ilgilidir, benimle ilgisi yoktur. Hem ben de size bir şey sorayım, yeni bir Kültür Bakanlığı kurulacakmış, m 2” onuşma, geçtiğimiz hafta- nın inde bir gün, Milli Eğitim Ba- kanlığı Kültür Müsteşarı ile bir ga- zeteci arasında geçti. Otükeni gün- lerdir makamından arayan ve özel kaleminden hep "Beyfendi biraz rahatsızlar, evde istirahat buyuru- yorlar" cevabım alan gazeteci, da- yanamayıp Ötükeni bir kere de e- vinden aradı ve hakkında tahkikat açıldığı, bu yüzden de kendisine Ba- kan tarafından mecburi izin veril- diği haberinin doğru olup olmadığı- nı sordu. enin bu soruya ver- diği bol “Sayın Başbakan” lı cevap, her şeye rağmen telâş doluydu. Ötüken bu telâşında haklıydı. Çünkü, kendisinin ve Bakanlığın bütün saklama veye rağ- men, bazı kimseler, Ötüken da bir tahkikatın yapıldığını N bu sebeple Müsteşara dolaylı yoldan mecburi izin verildiğini duymuşlar- dı. Ötükenle birlikte, Bakanlık nn yesindeki birtakım "Ali Bey Takı- mı" mensuplarının da suyunun ısın- dığını gösteren bazı olaylar bir sü- re önce patlak verdi. İçlerinde mil- letvekillerinin de bulunduğu 10 ki- şilik bir heyet, Başbakan Süleyman Demireli ziyaret ederek Milli Eği- tim Bakanlığındaki bu gürültüye ar- tık bir son verilmesini ve bunun kaynağının kurutulmasını istediler. Öğrenildiğine göre Deminle bildiri- len bu"kaynak”" Ötüken ve Bakan- lık içindeki çeşitli kademelerde gö- revli ülküdaşlarıydı. Milletvekilleri, bu kadronun AP'ye hizmetten baş- ka amaçlarının da bulunduğunu De- mirde bildirmeyi ihmal etmediler. Bu görüşmeden bir süre sonra da Bakanlık. .Teftiş oOKurulu harekele geçerek Ötüken ve arkadaşlarının bazı faaliyetlerini incelemeye baş- ladılar. Bu arada işe, maliye müfet- tişleri bile karıştı. Ateş bacayı sarıyor 1. bu günlerin birinde, Kültür ve kendisine, "bütçe Li se- bebiyle çok yorulduğu, bu yüzden bir süre evinde dinlenmesi” sik 9