S İ Filmler "Küller ve Elmas" olonyalı yönetmen Andrzej Waj- p da'nın 1958'de çevirdiği "Popiol i Diament - Küller ve Elmas" filmi, konuyu, olayları ve kişileri belli bir çerçeveye oturtan kısacık bir açık- lamayla başlıyor: "7 Mayıs 1945. Po- lonyanın küçük bir taşra kenti, öz- gürlüğün ilk günlerini tatmaktadır. Birkaç saate kadar en büyük dünya savaşı sona erecektir. Almanyanın teslim anlaşması imzalanmıştır bi- le. Ama savaşın bu son gecesini ra- hat bir uykuda , geçiremiyecek in- sanlar da vardır Wajda'nın filmi, bu kısa olduğu kadar da masum görünen açıklama- nın ardından hiç vakit kaybetmek- sizin, "rahat uyku uyumamak" şöy- le dursun -yıllarca süren dünyanın en korkunç savaşına doyamamış gibi-, savaşın bu son gününü birbir- lerini öldürmekle geçiren insanla- rın 24 saatlik çok yoğun serüvenini anlatıyor. Yıllardır bütün dünyanın büyük umutlarla beklediği barış gü- nü gelip çattığı halde silâhı elden hâlâ bırakmıyan bu insanlar, ger- çekte, İkinci Dünya Savaşının belki de en çok acı çeken ülkesi Polon- yanın bitmiyen çilesini temsil edi- yorlar: Önce savaş, sonra Nazi isti- lâsına karşı direnme ve Varşova ayaklanması. Savaşın bittiği anda da ikiye bölünmüş -bir yanda sa- vaştan önceki düzenin devamını is- tiyen, Londrada sürgündeki Polon- ya hükümetine bağlı kuvvetler ile yeni bir düzen kurmak istiyen ko- münistlerin mücadelesine sahne olan- Polonya... 8u arada Ausch- witz, Lublin, Maidanek... gibi Nazi- lerin toplama kamplarının en kor- kunçlarının, yarım milyon kişiden ancak iki yüzünün sağ kaldığı Var- şova ghettosunun, yerle bir edilmiş başkentin ozihinlerden silinemiyen kâbusu... İşte Wajda'nın filmi, yalnız bir tanesi bile insanları sarsmağa, alt üst etmeğe yetecek bu korkunç o- e birikiminin son gününü an- Yitik, taşak ajda, savaşın bu son gününde bir otel kapıcısından hademesi- ne, yeni düzende bir bakanlık ele geçiren belediye başkanından iki taraflı oynıyan sekreterine, bölge- eki komünist parti sekreterinden umutsuzca bir direnmeyi yöneten eski düzen adamlarına, ayyaş bir 32 NEM A gazeteciden güzel bir garson kıza, bir yanlışlığa kurban giderek delik deşik edilen iki işçiye kadar deği- şik insanları, memleketlerinin bu en önemli ve en güç. saatlarındaki değişik davranışlarıyla Oo veriyorsa da, filminin ağırlık noktası genç Maciek üzerinde toplanıyor. Çünkü Polonyanın birkaç yıl öncesine uza- nan trajik tarihinin bütün yükü, bütün acısı ve bütün insafsızlığı başlamak üzere olan, 15-16 yaşların- da silâh elde, sağcılar ya da solcu- lar safında Nazilere karşı direnme mücadelesine atılan, adam öldür- meye alışan, savaşın bittiği gün kendini yeni bir mücadelenin, bir kardeş kavgasının (eşiğinde bulan bir kuşağın, bir "yitik kuşak"m öy- küsünü anlatıyor. Güç seçim Bunu da çok tabii karşılamak ge- rek, çünkü Wajda'nın kendisi de aynı kuşaktan, üstelik aynı acı de- nemelerden geçmiş bir kişi. 1926 doğumlu olan bu polonyalı yönet men de savaşın başında 13 yaşında bir ortaokul öğrencisiydi. 16 yaşın- da o da yaşıtlarından çoğu gibi di- (Basın A: 20248) — 88 ll Mart 1967