11 Mart 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

11 Mart 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER 8'lerin oelebaşıları Ç.E.P.'nin asları işbaşında bıkmış olduğu ve yöneticilerinden "kesin tedbir" istediği bu hafta da- ha iyi belli oldu. Gerçi CHP'de bir başka cereyan Grupların, kendi ad- larına hareket eden bu yöneticileri ni reddetmesi, en üzücü olan Mer- kez - Grup ikiliğinin böylece kalk- ması, ondan sonra da işin zamana bırakılmasıdır ama İnönü Partide Ankara teşkilâtı temsilcileriyle ko- nuşurken yükselen sesler "tard, tard" sesleri olmuştur. İnönü, problem karşısında aldı- ğI vaziyeti şöyle açıkladı: — Aklımız başımızda ise, kendi içimizde doğru yolu anlamak iste- miyenlere, doğru yolu anlatma ve öğretme çaresini buluruz. Bunu ikna yolu ile yapmaya çalışıyoruz. Anlamak istemeyenlere daha tesirli çareler bulacağız.." İnönü sert ve kesin konuşmuş- tu. Ama sözlerinde, isyancılara doğ- ru yolu anlamaları için bir firsat daha verileceği anlamı da yatıyor- du. ÇEP'in buna karşı meğer ise, "fırsat e ai aynı yo vam edece; anlamını ae ve İnönüye Gap teşkil eden bir bil- diri kaleme almak oldu.. İnönünün konuşmasından bir kaç saat sonra gözlüklü bir "görevli" o tarafından gazete bürolarına dağıtılan ve Fey- zioğlu ile Melenin imzalarını taşı- yan yazı, görünüşte, bütçe görüşme- lerinde Grup Yönetim Kurullarının tutumunu tenkid eden Merkez Yö- netim Kuruluna, aslında ise İnönü- 8 Konyada bir arada ye cevaptı.. Yine, "CHP'yi Atatürk yolundan saptırıp sosyalist macera- nın vasıtası yapan"lardan bahsedil- mekte, kendi tutumlarının "hür de- mokratik rejimi burjuva yutturma- sı sayan aşırı Sol hayranları tarafin- dan beğenilmemesinin tabii" oldu- gu ileri sürülmekteydi. Ama tutum- EEE beğenmeyenler sadece onlar &ildi ki.. İİ ki ipler artı iyice koparılıyor Ancak yangının bu Em büyü- mesi, ÇEP'lilerin bir kısmında en- dişe yarattı. Bunların içinden ha- vayı yumuşatmak için bir deneme- de bulunmak isteyenler oldu. Meh- met Hazer hemen İnönüye koştu ve arabuluculuk yapmak istedi. Anla- şılan Hazer, İnönünün Ankara İl Teşkilâtına söylediği "daha tesirli çareler"den ürkenlerdendi. Hazer İnönüye artık çok eskiyen mazere- ti, hareketin İnönüye karşı değil, bazı aşırılara karşı olduğu mazere- tini söyledi ve "Bunları atmayın, feda etmeyin Paşam, bunlar sizi sa- yarlar" dedi. İnönü Hazere açıkça kendisine yönelen davranışları ha- tırlattı. Hazer, "Bunları barıştırın Paşam" dedi. İnönü, "Kiminle? Be- nimle mi barıştırayım?" diye sordu. Ç enel Başkanı Feyzioğlu kendi saflarındaki bu çatlağı his- setmiş olmalı ki, arkadaşlarını daha sert, daha ileri noktalara götürerek angaje etmek (gayesini de taşıyan yeni bir huruca girişti. Bu, "Beyşe- hir vak'ası" idi.. AKİS "Ortanın Solunda değiliz.." EP militanı İhsan bim Bey- Ç şehirlidir. | İş takibinde göster- diği enerji, hemşerileri tarafından sevilmesini (sağlamıştır. (o Ecevitin Konya gezisi (açıklandığında, İlçe kongresinin yapılacağı gün Beyşehi- re de uğrayacağı belli olunca ÇEP'- çiler gövde gösterisi için fırsatın çık- tığını düşündüler ve hemen Konya Milletvekili Kabadayı ile Vefa Ta- nırı görevlendirip oraya gönderdi- ler. Beyşehir oköylerinde, Kongre- den üç gün önce delege ve taraftar avına çıkan Kabadayı Pazar günkü tertibini aldı. o Feyzioğlu ve diğer ÇEP liderleri de Kongrede yapacak- ları konuşmaları hazırlamışlar ve hattâ yola çıkarken, Grupta teksir ettirdikleri konuşma metinlerini kendilerine yakın gazetelere gönder- mişlerdi.. Beyşehirde, Ecevit ve taraftarla- rı yuhalanacak, Feyzioğlu göklere çıkarılacak ve açılacak opolemikle Ortanın Solu ekibi mağlüp edile- cekti.. Nitekim kongreye geldiğinde Ecevite sönük bir alkış tutuldu, Feyzioğlu ve ekibine ise büyük teza- hürat yapıldı. Kongre Başkanlığına da Vefa Tanır seçildi. Balkon ve sa- lonun sağ tarafı Kabadayının a- damları ile -ki aralarında AP'liler de vardı- doldurulmuştu. İlk konuşmayı Ecevit yaptı. Bir polemiğe girmeden Ortanın Solunu anlattı. Samimi konuşma tarzı ile dinleyicileri -ki angaje idiler- etki- lemeyi başardı. Konuşmasını bitir- diğinde alkışlar artık sönük değil, şiddetli idi.. ÇEP'çiler, Kabadayının hazırladığı ve delegelere (dağıtılan sorularla Eceviti polemiğe çekmeğe çalıştılar. Fakat Genel Sekreter bu- na yanaşmadı. Ecevit konuşmasını tamamladıktan sonra programını aksatmamak ve diğer ilçelerdeki toplantılara yetişebilmek için Bey- şehirden ayrıldı. Sonra Feyzioğlu çıktı. Malüm nakarat üzre bir ko- nuşma yaptı. Ecevit ayrıldıktan sonra Kabadayı, Kongrenin reji- sörlüğünü fiilen eline almış, sırtı mikrofona, yüzü delegelere dönük olarak ayakta, adamlarına alenen işaretler veriyordu. Kabadayı, Hü- dai Oralı yuhalattırdı. Turan Güneş kürsüye çıktı. Ve bu, ÇEP'in büyük talihsizliği oldu.. Güneş, Ortanın So- lu aleyhindeki davranışları kastede- rek, "misafir partilerden" dedi. Din- leyiciler buna, "hayır, Halk Partili yiz" diye itiraz ettiler. O zaman Gu- 11 Mart 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: