AKİS Feyzioğlunun tırmanma savaşı ütçe görüşmelerinde grup sözcü- Blerini tensip ( şekliyle, CHP'nin değil de kendi isyancı (o partisinin görüşlerinin savunulması taktiğini uygulayan Feyzioğlu, bütün davra- nışları ile, dövüşe devam niyetinde olduğunu ortaya Okoymuştur. Ku- rultaydan bu yana şiddetini gittik- çe arttıran huruç hareketleri, Ece- vit, İnönü ve Ortanın Soluna karşı şiddetlenen saldırılar ÇEP'in niye- tinin savunma ya da uzlaşma değil, karşı tarafı -İnönüyü, Ortanın So- lunu, Eceviti ve CHP'yi- tamamen mahvederek nihai zaferi sağlamak olduğunu tereddütsüz göstermiştir. Bu, Vietnamda uygulanan tırman- ma taktiğinin benzeridir. Bunun i- çinbütün imkânlardan tereddütsüz yararlanılmaktadır. Bunlar, AP ile -ve daha başka güçlerle- işbirliği yapmaktan çekinmemektedirler. He- def müşterek olduğuna göre ne- den kuvvetleri (o birleştirmemelidir- ler?! Kullandıkları obaşlıca silâh, Ortanın Solundaki (CHP'yi komü- nistlikle ve aşırı o solculukla itham etmektir ki, bu aslında AP patentli bir silâhtır. AP'yi tutan kalemler de in yöneticilerinden hep "Ece- vit solları" diye bahsetmektedirler. Feyzioğlu ile Aydın Yalçın artık ay- nı şeyleri konuşan, aynı kimseleri itham eden, elele iki profesördür- ler -eskiden olduğu gibi-. Son gün- lerde bu tutumun eni örnekleri birbirini daha hızlı izlemeğe başla- mıştır. Celâl Kargılı imzasıyla ya- yınlatmağa teşebbüs ettikleri itham broşürünün, kendi imzalarıyla bir AP gazetesinde boy göstermesi kim- seyi şaşırtmamıştır. Gerçi bu yayını durdurmuşlar ve broşürün dağıtı- mından son anda vazgeçmişlerdir. Ama bunun sebebi, "açık ihraç ge- rekçesi oOvermemek"ten ibarettir. Basın çevrelerinde dolaşan habere göre, broşürü önce yayınlamağa aşlayan, sonra da (o Feyzioğlunun düğmeye basmasıyla yayını durdu- ran bu AP'li gazeteyi ÇEP'in organı haline getirmek için temaslar yapıl- maktadır. Belki bu temaslar ta- mamlanmamış ve kesin sonuç alın- mamıştır ama, gazetenin yayını Feyzioğlunun üslübunu almağa baş- lamıştır.. ÇEP'in müstakbel organı- nın 6 Mart tarihli nüshasındaki baş- yazı, ÇEP ile CHP arasındaki mü- cadelenin hangi safhada bulunduğu- nu ve kimin haklı kimin haksız ol- duğunu -Feyzioğlu açısından- öğren- mek isteyenlerce ibretle okunmuş- tur. YURTTA OLUP BİTENLER Son Havadiste ise Banguoğlu, birtakım açıklamalara (girişmiştir. Banguoğlunun ifadesine dikkat edil- melidir. CHP'den ihraçtan korkma- yan bu ÇEP mensubunun -çünkü arkadaşlarından önce ihraç edil- miştire o bugün kullandığı lisan, Feyzioğlu ve (arkadaşlarının parti disiplini endişesinden kurtulur kur- tulmaz kullanmağa (o başlıyacakları lisandır. Bu Banguoğlu, haftanın başında Pazartesi günü bir basın toplantısı da yapmış, Türk Milleti- ne göndereceği mektubu açıklamış- sosyalistler ve solcular, dini, viyatı, hürriyeti, milliyetçiliği ve atatürkçülüğü Ooreddeden bolşevik- ir! İsyancılar, AP ile -ve benzer güç- lerle- aynı paralele girdikleri ithamı- na çok kızmakta, tepki göstermekte, “Asıl CHP'li, asıl atatürkçü biziz" demektedirler. Pazartesi günü Mec- lis kulisinde elindeki binlikleri sa- yan Celâl Sungura Turan Şahin, "o paraları OCIA'dan mı aldın?" diye seslenerek espri yapmıştır.. Teşkilât bu kavgadan bıktı Feyzioğlu ve diğer ÇEP'lilerin dav- ranışlarından CHP Teşkilâtıma Atatürk'e de böyle derlerdi? F eyzioğlu ve takımının C.H.P. içinde yaptığı çıkışın İnönüye karşı olmadığını sanmak için faz- la safdil olmak lâzımdır. Her hal- de İnönünün kendisi, gerçek he- defi kimin teşkil ettiğini anlaya- cak tecrübededir. Zira Türkiyede "Paşam, bu hareket size karşı de- gil!" sözü ne bugünün, ne dünün sözüdür. Atatürke karşı açıktan vaziyet almayı gözü kesmeyenler mücadelelerini hep "Paşam, bu hareket size karşı değil!" sinin arkasına gizlemeye çalışmış- olarak da İnönüyü seçmişlerdir. Şimdi İnö- nü Atatürkün o zamanki mevkiin- dedir, partinin ikinci adamı ise Ecevittir. Partiyi ele geçirmek is- teyenler, karşılarına İnönüyü a- çıktan almaya cesaret edemedikle- rinden veya taktikleri öyle oldu- ğundan mücadelelerinin Ecevitle olduğuna obir takım kimseleri inandırmaya gayret etmektedirler. 11 Mart 1967 Bu, Feyzioğlu ve takımının bi- rinci yutturmacasıdır Feyzioğluya (obakılırsa kendisi- nin ve takımının davranışlarından memnun olmayanlar o bolşevikler, komünistlerdir. .Bu onun ikinci yutturmacasıdır. Bolşevikler, o komünistler Fey- zioğlunun C.H.P. içinde maraza çı- karmasından memnun mudurlar, yoksa dertli mi, orası işin düşünü- lecek bir tarafıdır. Bugün Türkiye- e komünizme karşı en etkili si- yasi parti C.H.P.'dir ve o kalenin çökertilmesi kimleri üzer, kimle- ri sevindirir, Feyzioğlu bunu tak- dir edecek keskinlikte bir zekâya sahiptir Ama muhakkak olan bolşevik- likle, komünistlikle ilgisi bulun- mayan, henüz bu çamura düşme- mişken Feyzioğlunun O ülküdaşlık ettiği bir Basının Feyzioğlunun ve takımının davranışlarını hiç sev- mediğidir. Haydi, İlhan Selçuk şöyle. Ya, Ecvet Güresin? Çetin Altan böyle. Ya, Abdi İpekçi. Yön bu türlü. Ant şu türlü. Ya AKİS? Her halde Feyzioğlu bunlara da "bolşevik", o("komünist" diyecek kadar keçileri kaçırmamıştır. İnsan bir hareketinin tepkile- rini ciddi olarak tetkik etmek is- terse önce teşhislerini doğru koy- malıdır. Feyzioğlu ve takımı et- raflarına bir obakmalıdırlar: Kim savunuyor, kim doğru buluyor davranışlarını? A.P'li basın, bir de fırıldak kalemler.. Daha dü- ne kadar Feyzloğlundan şeytanmış gibi bahseden bunlar şimdi Feyzi- oğlunun savunucusudurlar. Feyzi- oğlunun hâmisi Tekin Erer! Çerkez Ethemi de, yaptığı dö- nüşten sonra yunanlılar ve Saray, övmek için kelime bulamazlardı. Bu, tarihin içinde misali çok bir hazin akibettir.