AKİS ref rE Başbakan De 0 kâğıt ise in imzasını taşı- yan bir EN eee bakan Ke- mal Savcı, Başbakanın böyle ge vakitte smokinli bir polisle bir ya- zıyı TRT'ye niçin gönderdiğini dü- şünerek kâğıdı aldı. Smokinli polis kibarca veda etti ve gecenin karan- lığına karıştı.. Her şey bir kaç dakikada olup bitmişti.. James Bond kitabına giriş olabilecek nitelikteki bu sahne, yalhanelerde uydurulmamış, ger- çekten yaşanmıştır. Neden smokin- li bir polis? Neden 22.35'te TRT'ye gönderilen ve Başbakanın imzasını taşıyan bir kâğıt? Şimdi meseleyi biraz açıklamak gerekmektedir: m imzasını taşıyan bu kâğıt, TRT tarafından yayınlanan ve bütçeyi tenkid eden yoruma cevaptı.. Tabii ki bu açık- lama, kafalara takılan bütün soru- ların cevabını vermemektedir. Bir başbakan, radyodaki bir yoruma ce- vap verebilir ve bunu özel polisi ile gönderebilir. Peki ama neden b polis smokin giymişti? Yoksa Baş- bakan, cevabının o yayınlanmıyaca- gından endişe ediyordu da, yöneticilerinin gönlünü kibar bir jestle çelmek ve iyi niyetini ispat etmek için mi polisine smokin giy- dirmişti? Hayır, smokin, Başbakan Demirelle TRT arasındaki bir flör- tün işareti değildi. Bütün mesele, o anlarda devam eden bir resmi zi- yafette Başbakanın hazır bulunu- şundan ve onun özel polisinin pro- tokola uyabilmek için o gece smo- kin giymiş olmasından doğuyordu. Esrar bulutlarını tamamiyle dağıt- mak için, son olarak yazının niçin o saatte TRT'ye gönderildiğini izah etmek gerekmektedir. Bunun sebe- bi, AP iktidarının çalışmalarında biç ihmal etmeden uyguladığı bir : Meseleleri yumurta ka- halletmek o prensibi!. Smokinli polis Kemal Savcının oda- sına girdiği anda, Başbakanın ce- vabını TRT'de yayınlatma müraca- atı için gereken âzami olan 7 günün dolmasına dakikalarla ölçü lebilecek bir zaman kalmıştı.. Bir kurt masalı Kim Savcıya teslim edilen c e - p, TRT'nin yayınladığı yoru- mun hacmi bakımından iki mislin- den fazlaydı. Oldukça öfkeli ve it- hamkâr bir üslüp taşıyordu. Ceva- bın radyoya teslim tarzı ise 7 bir telâşın açık delilidir. TRT'n 11 Mart 1967 25 Şubat gecesi yorum olarak ya- yınladığı metin, ilk önceleri İktidar üzerinde büyük bir şaşkınlık yarat- mış, sonra bu, öfkeye dönmüştür. Bu yorum aslında yalnız İktidar en e değil, bütün halk o- yunda aynı hayreti uyandırmıştır. Fakat olumsuz değil, olumlu yön- den. Çünkü bu yorumda, İktidarın getirdiği bütçe çok tarafsız bir göz- le ve ehliyetle tenkid edilmiş, ger- çekler milyonlara duyurulmuştur. Aslında bir Batı ülkesinde böyle bir yorum çok olağan sayılabilir. Fakat yaşanılan ülke Türkiye olduğu ve son zamanlarda İktidara tâviz verir bir edaya büründüğü için hay- ret edenler çoğunlukta idi. Hem sonra bu yorumun yayınlandığı sı- rada İktidar, TRT kanununu değiş- tirecek tasarıyı Meclise getireceği- ni söyleyip duruyordu. Yorumda e iki yönden ten- kid ediliyord ı — akü metin bütçe gelirleri- ni arttırmak için sosyal adalete ve dolayısı ile Anayasaya ve Kalkınma Plânının hedeflerine aykırı bir yol olan vasıtalı vergileri tercih etme- YURTTA OLUP BİTENLER 2 ari harcamalardaki tehli- keli ve yatırımlar aleyhindeki artı- şın önlenmesi için Hükümet tara- fından yeterli tedbir alınmamış ol- ması.. Bu arada, 1967 Bütçesi açığının I milyar liranın üstünde olacağı da belirtilmişti.. Yoruma ilk tepki, ertesi gün E- senboğa hava alanından geldi. Bir uğurlama yahut karşılama için ora- da bulunan Refet Sezgin, TRT Ge- nel Müdürü Adnan Öztrağa telefon etti ve yorumun metnini alıp ala- mıyacağını sordu. Oysa bu yorumun temini için fiilen başbakan yardım- cılığı yapan yüksek kademede pir kimsenin ricasına lüzum yoktu. He- le araya casus koymak daha da lü- zumsuzdu. Ama Sezginin telefonun- dan ewvel bazı esrarlı (ziyaretçiler TRT'ye geldiler. Bunlar, bin dere- den su getirerek, dolaylı rr meselâ "ben bir vatandaşım, şu kamı zaptedemedim, acaba dini görebilir miyim?" diye soruyorlar- dı. Tabii metin, bu meraklılara gös- teriliyordu. Bu arada Anadolu Ajan- sından gelip metne bakmak isteyen- ler de oldu. Nihayet TRT'dekiler T.R.T. Genel Müdürlük binası Yürek ferahlatan bir ses