YURTTA OLUP BİTENLER nülebilecek tedbirlerdir. Demokra- tik bir hukuk devleti olan Türkiye için inanılmasına imkân yoktur. Yanlış bilgilere dayanılarak basına verilmiş olsa gerekir. Ciddiyetine i- nanmam." Tanınmış hukuk Profesörü Tu- ran Güneş aynı konuda, "bu bir re- zalettir" demekle yetinmiş; ( Prof. Hicri Fişek, AP iktidarı tarafından bu gibi tedbirlere başvurmanın teh- likeli sonuçlar doğurabileceğine işa- ret etmiştir. Ceza Hukuku Profesör rü Faruk Erem de, tasarıyla getiri- len yasakların Anayasayı ihlâl anla- mını taşıyabileceğini söylemiştir. Bu arada bir gazeteci tarafından tasan hakkında fikirleri sorulan Turhan Feyzioğlu ve Coşkun Kırca ise, herhangi bir açıklama yapmak- tan şiddetle kaçınmışlar, bunlar- dan Kırca, "Böyle bir suali bana sormamış olun. Önce kanun görü- lür, sonra üzerinde konuşulur", de- miştir. Onların bu cevabını da kimse yadırgamamıştır. Tasarı, teknik bakımından da hukuk kurallarına (aykırı bulun- muştur. Hukukçu Çetin Özeke gö- re, tasarıda kullanılan terimler e- lâstiki ve suçta kanunilik kuralını ortadan kaldıracak niteliktedir. Ay- rıca, yaratılan suçların unsurları belli değildir. Boynuz kulağı geçiyor Tasarının, kanunlaştığı takdirde, DP'nin 6732 sayılı basın kanunu; kurulması öngörülen özel ihtisas mahkemelerinin de yine aynı devir- de kurulmuş olan meşhur Tahkikat Komisyonu niteliğinde olacağı çe- şitli çevrelerce ileri sürülmektedir. Bu, en kısa ifadeyle eski ei ih- yâsı anlamına gelmekte Tas , Basın ekimde da şimdiye kadar eşine pek ender rast- lanan kısıtlayıcı tedbirler mevcut- tur. Gazete ve dergiler, yargıç ka- rarıyla toplatılabilecektir. Bazı suç- lar için bilirkişinin görüşünün so- rulması ve ilk tahkikat, bu kanunla kaldırılmaktadır. Daha önce Adalet Bakanı Hasan Dinçer tarafından öncelik ve ivedi- likle Meclis lena açıklanan Tasarının "bakanlıklar tarafından incelenme" gerekçesiyle de olsa bir süre için geri bırakılması, bu konu- da bir dönüş olarak kabul edilmiş- tir. Daha önce AP iktidarı tarafın- dan yapılan çıkışlarla zeminin yok- landığı ve çeşitli çevrelerin göster- diği sert tepki üzerine de büyük ça- 14 Hasan Dinçer Ayni yolun yolcusu tışmalara sebep olabilecek bu tu- tumdan vazgeçildiği şeklinde (o yo- rumlar yapılmaktadır. Bazı çevre- ler bunu çok iyimser bir görüş o» (Mahkeme eliyle aldığımız tekziptir) Gereği Düşünüldü: Öğretmenlerini kötü yollara sevk etmek, politik ihtirasları uğrun- da kullanmak isteyenler yakalan- dıkları zaman bunu Milliyetçi Öğ- retmenler Birliklerinde aramaya çalışıyorlar. Onlar yakalattı diyor- lar. Biz politikacıyız, elimizi öğ- retmenlerin yakalarından çekelim demiyorlar. Solcu metodlarla da milliyetçi- likle mukaddesatçılığı gözden dü- şürmeye çalışıyorlar. Halbuki, mil- letçe istiklâlini muhafaza etmek isteyen her topluluğun mukaddes tanıdığı mefhumlar vardır. Milliyet- çi Öğretmenler Birlikleri mensup- ları da Allah ve Kur'ana inanırlar. Vatan, millet ve bayraklarım se- verler, uğrunda can verirler. Eğer öğretmenlerden halen ma- lâm ekibin arkalarında yürüyen varsa yarın göz yaşlarına kimse bakmayacaktır. Bizim rica ve te- mennimiz muhteris politikacıların arkalarından ayrılarak dersaneleri- AKİS ne dönmeleridir. Aksi takdirde al- danmaya devam edenleri kurtaran bulunamıyacaktır. Öğretmenler dev- letin, cumhuriyet kanunlarının, ve hizmetinde bulundukları milletin himayelerindedirler. Kendini bil- mezlerin karşısına elbette kanun çıkacak, haklarından gelecektir. Akis dergisinin de maksatlı o- yunlar içinde daha fazla bacalama- masını, biraz ağır başlı olmasını tavsiye ederiz. Koç Federasyonu öl- müştür. S de aynı hastalıkla ma- lüldür. Eğer bunlar hasta değiller- se muhakkak Türkiye Milliyetçi Öğretmenler Konfedarasyonu gn. Başkanı Salâhattin (Arıkan larak kabul etmekte ve A.P. İktida- rının kendi dışında birtakım güçle- ri kalkan olarak kullanıp bu Tasa- rıyı kanunlaştırmaya çalışacağını söylemektedirler. Bu, A.P.'liler tara- fından da kulaklara fısıldanmakta- dır. Bu fısıltı, Tasarıyı Milli Güven- lik Kurulunun da desteklediği şek- lindedir. Bu çok uzak bir ihtimal ol- makla beraber basında da açıklan- masına rağmen bugüne kadar ya- lanlanmamıştır. İkinci bir husus, A.P. mutedil ka- nadının bu Tasarıya karşı olduğu- dur. Tasarının Meclise getirilmesi- nin geciktirilmesinde ve hattâ ta- mamen vazgeçilmesinde bunların et- kisi olabileceği kabul edilmektedir. Öte yandan, hergün yeni başarı- sızlıklarla halkın önüne çıkan ve memleketi sonu belirsiz yeni bir kaosun içine sürükleyen ve İktida- rını devam ettirebilmesi için başka çaresi kalmayan A.P. İktidarının bu tip tedbirlere ihtiyacı olduğu da ko- nuşulmaktadır. Fakat hâkim kana- ata göre, bu Tasarı Meclise geleme- yecek, gelse bile kabul edilmeyecek- tir. Kabul edildiği biran için düşü- nülse bile, Cumhurbaşkanı Sunay çok kuvvetli bir ihtimalle bunu im- zalamayacak, imzalamış bile olsa mesele, Anayasa Mahkemesi tara- fından kanunun iptali suretiyle hal- ledilecektir. Bu arada çeşitli güçler arasında meydana' gelecek sürtüşmelerin de A.P. iktidarına hayli tuzluya mal o- laçağı sanılmaktadır. Zira Mende- res İktidarının 6 yılda gelebildiği noktaya A.P. İktidarı çok kısa bir zamanda gelmiş bulunmaktadır. Bir başka deyimle boynuz kula- ğı geçmek üzeredir. ll Mart 1967