11 Mart 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

YURTTA OLUP BİTENLER dayanamadılar, “yahu, allahaşkına kendinize eziyet etmeyin, biz yo- rumları teksir çi teyene veririz, lazımsa alın.." Gocunanlar B, arada AP'li basın gümbürtüyü ME bile. Nasıl olurdu? böyle bir yorumu nasıl millete yakar ve nifak tohumları serperdi? Başbakanın cevabı da bu esrarlı hava ve telâş içinde hazırlandı ve TRT'ye verildi. Oysa bu telâşa hiç lüzum yoktu. Nasıl olsa, cevabın radyoya teslim edildiği andan bir saat kadar önce TRT, bir bütün teş- kil edecek şekilde hazırlanan bütçe ile ilgili dört yorumdan sonuncusu- nu yayınlamıştı. Ve bunda iktidar sözcülerinin, yapılan bütçe tenkid- lerine cevapları verilmişti. TRT so- rumluları Demirelin cevabını aldık- larının 'ertesi günü, Başbakanlık Müsteşarı Munis Faik Ozansoya te- lefon ettiler ve durumu anlatarak İktidarın cevabının zaten yayınlan- dığını, Başbakanın yazısının bir ce- vap olarak değil, normal ölçülerle yayınlanabileceğini söylediler. Ce- vap menfi oldu ve 4 Mart gecesi De- mirelin hazırlattığı metin, yorum o larak yayınlandı.. Bunda, TRT yo- rumcusunun aksi ispatlanması mümkün olmayan, Türkiyede bu iş- lerle ilgili herkesin bildiği tesbitleri, "tamamen yanlış", "hakikatlere ay- kırı" gibi kesin lâflarla (o yalanlanı- yordu.. Meselâ, Demirele göre açı- ğın 1 milyarı aşacağı, "yanlış, ve in- di bazı hesaplara dayanılarak çıka rılan bir netice" idi. Oysa TRT yo- rumcusunun dayandığı "yanlış ve indi hesaplar", Bütçe Komisyonun- da Gelirler Bütçesi için hazırlanan rapordan alınmaydı.. Başbakan, va- sıtalı vergilerin ve arttığını kabul etmiyordu. Oys yorum» cusunun bunu söylerken dayandığı delil, 1967 Bütçesinde yer alan ver- gi tahminleri tablosuydu. Bu olay bir başka bakımdan da önem taşımaktadır: İktidarın, TRT nin başına "kanunu değiştire- ceğiz" laflarıyla asmak istediği kılı- cın bir palavra olduğu da anlaşıl- mıştır. Bu tehdit, tarafsız yayını, Iktidardan yana yayın haline getir- meye artık yetmemektedir. Bu teh- didin etkisini kaybetmesinde, İkti- darın birbirini tutmayan beyanları da rol oynamıştır. Turizm ve Tanıt- ma Bakanı Nihat Kürşat 4-5 ay ön- ce Dünyaya verdiği bir demeçle TRT Kanununun "hazır" olduğunu söylemiş, iki ay sonra bütçe komis- 12 Adnan Öztrak Anayasa diyor ki... yonunda "hazırlıyacağız" demiş. Se- natoda TRT'yi övmüş ve tasarının "hazırlanmakta oolduğu"nu bildir- miş, hemen birkaç gün sonra da Mecliste "yakın bir zamanda kanu- Kulağa Küpe... Öp babanın elini Çer mal Tural: dikkat etmeli. karşımıza çıkarlar!” "Komünistlere Onlar bazen atatürkçü diye de Turhan Feyzioğlu: "Biz a- tatürkçüyüz. Atatürkün parti- sinin gerçek koruyucusu biz- leriz. Biz Atatürkü severiz. A- tatürkü partide anlayan biz- leriz. Bizim aratürkçülüğü MÜZ.. V.S. V.S." nu hazırlamak için çalışmalara başlanacağından" bahsetmiştir! Her gün "kurt geliyor" diye feryadeden, köy halkı palavraya alıştıktan son- ra kurt sabiden geldiğinde de yar- dıma çağırdığı (köylüyü inandıra- mayıp yalancılığının cezasını çeken yalancı çobanın hikâyesi, çok bili- nen bir hikâyedir.. Rejim istibdat fetvası Aa Muhalefet Partisi Lideri İs- met İnönünün "kökünden zarar- lı ve telâşlı tedbirler" olarak nite- leyip karşı çıkacağını açıkladığı "Te- mel Hak ve Hürriyetleri Koruma Kanunu Tasarısı'nın üç taslağın- dan biri haftanın başındaki Salı gü- nü gazeteler tarafından kamuoyu- na açıklandı. Tasarının isim babası olarak bilinen Adalet Bakanı Ha- san Dinçer, bunun üzerine yapm zorunda kaldığı bir açıklamada, "ta- sarının halen taslak halinde bulun» duğunu ve görüşleri alınmak üzere Bakanlıklara gönderildiğini" söy- ledi. Basın ve hukukçular tarafından bir "istibdat fetvası" olarak nitele- nen ve Türkiyeyi bir cadı kazanma çevirecek 16 maddelik bu tasarı, ö- zet olarak "toplumda sınıf mücade- lesini önlemeyi ve özel ihtisas mah- kemeleri kurulmasını" öngörmekte- dir. "Rejimimizi ve Türk milliyet- çiliğinden hız ve ilham alarak insan hak ve' hürriyetlerini, milli dayanış- mayı, sosyal adaleti, ferdin ve toplu- mun huzur ve refahını gerçekleştire- cek olan ayasamızı korumak maksadıyla" hazırlandığı belirtilen tasarı, daha ilk günden itibaren ba- sın ve hukuk Güreler tarafından en şiddetli şekilde yerilmiş, açıkla- nan gerekçenin, sadece hukuki bir kılıf olduğu belirtilerek, bunun Hü- ümete karşı yapılmakta olan ten- kidleri geçici bir süre için önlemek- ten gayrı bir işe yaramayacağı söy- lenmiştir. Hiçbir bilim adamı ve hukuk o- toritesi tarafından incelenmeden hazırlandığı ileri sürülen Tasarının açıklanan metnini hemen bütün hu- kukçular Anayasaya aykırı bulduk- larını ifade etmişlerdir. Bunlardan Prof. Bülent Nuri Esen, AKİS'çinin konuyla ilgili bir sorusuna şu ceva- bı vermiştir: Bu, Anayasaya ihanettir. An- cak mahut rejimlerde ihdası düşü- " ll Mart 1967