sarfedip etmediğini sordular. (Aybar tek kelime söylemedi. Basın mensup- ları duyduklarını yazmak mecburiye- tinde kalacaklarını belirtince gene bir reaksiyon görmediler. Aybar omuzları- nı silkti ve "Yazın, iyi olur" kabilin- den hareketler yaptı. Daha sonra Azizoğlu grupu geniş bir kulise girişti. Koalisyondan ayrıl- manın felâket olacağını Perinçek-Öç- ten ikilisinde yer alan milletvekillerine belirtmeğe çalıştılar. Bunun faydası da oldu. Ama Alican taraflılarının bil- mediği bir nokta vardı. Öçten burada değildi ve bir vazifeyle Sivasa gitmiş bulunuyordu! Zira Çankayada yapılan meşhut toplantının ertesi günü Öçtenin evin- de büyücek bir toplantı yapıldı. Sadık Perinçek Öçten, Sivas milletvekilleri. Osman Hacıbaloğlu ve Tokat millet- vekilleriyle, Kastamonulu YTP lilerin katıldığı toplantıda durum müzakere edildi. Öçten YTP nin sonunun geldi- ğini. Önümüzdeki seçimlerde birtek mil letvekili çıkaramıyacağını, o teşkilatın tabelaları teker teker attığını söyledi. Bu Sivasta bile böyleydi. Orada öyle olursa diğer illerin durumu (kimbilir nasıl olacaktı. Perinçek hakim bulun- duğu illerdeki durumu izah etti. Gü- müşhanede, Erzincanda AP mütema- diyen gelişiyordu. Nihat Pasinli ise Er- zurumdan ümidini yavaş yavaş kay- betmeğe başladığını açıkladı. Eski DP liler bir çare aramak gerektiğini birbir- lerine o tekrarladılar. Ca AP ye transfer etmenin doğru yol olmıyaca- ğını genç milletvekillerine ifade etti. Kendi içlerinde bir şey yapabilme im- kanlarını bulmalıydılar. Tahsin Türkay yeni bir siyasi te- şekkülden dem vurdu. Öçten ve Pe- rinçek bu fikri fena bulmadılar. Ancak bir lider, oturaklı bir lidere ihtiyaç vardı. Öçtenin evinde bulunanların ak- lına bu çeşit her teşebbüste akla gelen isim geldi. Nihat Erime gidilip bir te- mas yapılabilir fikri sorulabilirdi. Men- deresin eski müşaviri kendilerini iyi karşılarsa durumdan ümit kesilmiye- bilirdi. Ayrıca Öçten gidip bir seçim bölgesinin nabzına bakmayı teklif etti Hemen ertesi sabah da Sivasa hare- ket etti ve patırdı sırasında suya sa- buna dokunmak. Yaprak dökümü. Y TP nin meşhur muhtırası ve hika- yesinin ilk tepkisi genç bir millet - vekilinde (oOoldu. Genel Başkanın hiçbir şey olmamaşş gibi davranması so- nucu Fuat Ümit fazlaca beklemeden YTP den ayrıldı. Ümit bunu bir basın toplantısıyla açıkladı. Basın toplantı- YURTTA OLUP BİTENLER Sadık Perinçek - Rifat Öçten İktidarda muhalefet sında genç milletvekilinin istifa se- beplerinden bazılarım açıklamadığı ha- linden anlaşılıyordu. Toplantı sırasın- da bir gazeteci sordu: — Beyfendi, YIP den istifa eder- ken büyük patırdılar koparıyorsunuz, AP ye iltihak ederken sesiniz sedanız çıkmıyor hiç. Acaba neden?" Ümit suale biraz da sertçe cevap verdi: "— Şimdilik böyle bir fikrim yok.." Bir başka sual karşısında Ümit da- ha da sinirlendi: "— Beyfendi devletin İdare edilirin- de bir güdümden bahsediyorsunuz? Biz bunun ne demek olduğunu, kimle- rin güdülüp, kimlerin güttüğünü anlı- yamadık. Ne dersiniz?" Müstafi Y.T.P. li suali soran posbı- yıklı pe biraz garipçe bakarak başım & salladı — Anlarsınız... Anlarsınız ya, an- lamamazlıktan geliyorsunuz..." Daha sonra iş biraz şakaya vurul- du. Genç milletvekili sıkıldığını, ga- zetecilerin kendisini ( sıkıştırdıklarını belirten hareketler yaptı ve Basın oda- ondan dışarıya kendisini Zor attı. Şahane tebliğ Muhtıra fırtınasının devamı. Ümitin istifasından bir gün sonra cereyan etti. Meclis müzakerelerinden sonra YTP Grupu, o akşam toplanıp yarıda kalan işlerini görüşmek ve bir sonuca varmak kararım tekrarladı. Milletve- killeri evlerine dağıldılar ve yemekle- rini yedikten sonra Grup odasına birer ikişer gelmeğe başladılar. İlk gelenler Alicana yalan olanlardı. Ne olur, ne olmaz kabilinden erkenden Meclise geldiler. Ancak Öçten-Perinçek ( gru- pu-eski DP lilerin bir araya geldiği gruptur - gecikmekte, hattâ bazıları hiç gelmemekte fayda umdular. Saat 20.30 da belirli bir azınlık toplanabildi. Saat 21 e doğru da. dağıldılar. Ancak Esat Kemal Aybar ve Grup İdare Ku- rulundan birkaç milletvekili odayı ter- letmediler. Aldıkları habere göre, ga- zeteler büyük başlıklarla "Alicanın is- tifa edeceğini" yazacaklardı. Bu bir nevi yıkım, panik olurdu. Aybar me- seleyi Alicanla görüştü. Grup Başkan Vekili olarak bir tebliğ yayınlamayı ve bunu Radyo vasıtasıyla duyurmayı uygun gördüler. İşte düğün ve bayram vokken eniştenin birden bire baldızı öpmesi misali tebliğ böylece ortaya çıktı ve sadık radyo dinleyenlerini şa- şırttı. Tebliğde Alicanın istifa ettiğine dair söylentilerin çıktığı, bunun aslı- nın olmadığı belirtiliyordu. Şaşkınlık, söylentinin henüz çıkmaması dolayı- sıyla oldu. Zira ertesi günkü gazeteler o saatte ancak baskıya verilmişlerdi ve kimsenin - gazeteciler hariç - hiç- bir şeyden haberi yoktu. AKİS/9