YURTTA OLUP BİTENLER bir adamın yüz ifadesini taşıyan Grup Başkan Vekili Esat Kemal Aybar ge- liyordu. Diğer birkaç milletvekili, ön- dekileri bir iki adım geriden takip et- mekteydi. Gazeteciler YTP liderinin yanına koşar adım geldiler. Bazıları oOönünü kesti, Alican aldırmadı, koridoru adım- ladı. Sonra donuk bakışlarla gazeteci- leri süzüp: "— Gene ne var?" dedi. Gazeteciler cevap verdiler : — Efendim, Grup Sözcünüz mey- danda yok.. Grupta kavga edildiğinden eğer Yazacağız. Doğru mu, gil mi?.. Kimseye bir şey soramıyo- Ekrem Alican Alican hiç istifini bozmadı ve su- ali cevaplandırdı : — Grup toplantısı devam ediyor. Bitince size malümat verilecek.." Bu defa başka bir gazeteci sordu : "— Beyfendi, nd edeceğiniz söy- leniyor doğru m Alican suali sorana ters ters baktı. Birşey söylemeden yoluna devam etti ve koridora daldı. Hadise haftanın içinde Salı günü cereyan etti. Sabah erkenden toplanan YIP Meclis ve Senato Gruplarının toplantısı saat 13.30 a kadar devam et- miş ve Grup bir hayli patırdılı geç- mişti. Muhtıra ve sonrasının hikâyesi Konliyolum ikinci ortağında hâla fir- AKİS/$ tına yaratmakta devam ediyor ve yap- rak dökümüne sebep teşkil ediyordu. Alican Grupunda şimdiye kadar hiç böylesine güç durumda kalmamıştı. p ayak diriyor, Genel Başkanı durmadan tartaklıyordu. Raif Aybar ve Azizoğlunun desteği bile kâr etme- mekteydi Zira Doğulu milletvekillerin- den pek çoğu Alicanın son manevrası- nı iyi karşılamamıştı. Diğer taraftan Sivas ve civarı illerin grupu, Öçten ve Perinçekle beraber Alicana (kıyasıya cephe almışlardı. Genel Başkan kala kala sonradan transfer senatör (o ve milletvekilleriyle başbaşa kalmıştı. Grup böyle bir hava içinde toplan- dı. Perinçek grupu direkt (oOhücuma Yusuf Azizoğlu Bir o yana, bir bu yana— geçti ve Alicandan neden ricat ettiğini sordu. Genel Başkan gayet sinirli cer vap verdi: "— Durumu biliyorsunuz? Bu ah- valde Koalisyonu bozmak bir intihar- dır.. Siz de takdir edersiniz ki bu yom devam etmek gerekmektedir" Bu defa Öçten grupu daha acı yer- den vurdu: — Peki, biz sizden'Grup olarak muhtara filan vermenizi istemedikti. Sadece iki mesele ülserinde Başbakan- la oturun, konuşun, anlaşın, haklıysak bunların düzeltilmesini isteyin dedik." Genel Başkan bu defa gene sinir- lendi ve daha bozularak cevap verme- ge çalışta. Kendisi Grupun verdiği yet- kilerin dışına çıkmamıştı. Grupun istek lerini sadece kâğıda dökmüştü. Böyle- ce daha sağlam bir yol takip etmişti. Üstelik Gürselle yapılan görüşmelerde cereyan edenler kendisini müşkül du- ruma sokmuş, Grupun iddiaları yü- zünden orada şaşırmış kalmıştı. Zira Grup devamlı surette CHP li Bakan- ların partizanlığından (o bahsediyordu. Alican da sonuna kadar bunu savun- muş, ama tutturamamış, karşı tarafın hücumlarına dayanamamışta. Şimdi kabahatli kendisi mi oluyordu Sütün bunlardan sonra Alican mu- tad "küstüm boz" manevrasını tekrar etti ve istemiyorlarsa çekilebileceğini ifade etti. Herşeye rağmen manevra gene tuttu. Tunceli Senatörü M. Ali Raif Aybar Demir bağırdı : — Dur! Nereye gidiyorsun?" Ortalık karıştı ve yeniden sükünet buluncaya kadar oturuma biraz ara ve- rildi. Bu olay kısa zamanda Mecliste "YTP Grupunda birbirine girdiler" şeklinde yayıldı. Oysa sadece fazla he- yecanlanan Demir, sesinin tonunu bi- raz yükseltmişti! Grupun Mecliste hazır bulunması için toplantıyı saat 16 ya bırakan YTP. sonradan akşam üzeri saat 20 de top- lanmaya karar verdi. Ancak bu arada çok eğlenceli olaylar da cereyan etti. Grup Başkan Vekili Esat Kemâl Aybara gazeteciler bir ara sokuldular ve Alicanın "İstifa edeceğim" sözünü