YURTTA OLUP BİTENLER İki şehit daha arşamba günü YIP camiasından iki Çrişi daha ayrıldı. Alicanın esasen uzun zamandan beri karşısında oulu- nan Kastamonu Senatörleri (oOOsman Zeki Oktay ve Sabri Keskin kısa birer istifa mektubuyla ve doğrusu etrafı vel veleye vermeden YTP den çekildiler. YTP içinde istifaların devamı Bek- lenebilir. Meselâ bir Nihat Su -AP den transferdir- günlerdir Grup toplantı- sına girmemekte ve son olaylardan Alicanı yüzde yüz kabahatli görmekte- dir. YIP nin bundan iki ay evwvelki durumunun son derece iyi olduğunu, bu olaylarla ise YIP diye bir siyasi teşekkülün kalmadığım ifade eden po- litikacı, seçim bölgesi olan Antalyada YTP yi kuracak olanların bir gece ev- vel kendisine telefon ederek, özür di- lediklerini ve bu işten son olaylardan sonra ovazgeçtiklerini (o bildirdiklerini ifade etmektedir. Ama, Nihat Sudur ka, hiç bilinmez. Su bir ara A.P. den istifa etmiş, tekrar girip Gümüşpala- nın dizi dibine oturmuş, sonra yeniden ayrılmıştır. Şu satırların yazıldığı sı- rada Y.T.P. de de olabilir, Y.T.P. dı- şında da... YTP içinde halihazır iki büyük grup, bunların içinde de küçük gruplar türemişlerdir. Perinçek ve Öçten ikili- sinin karşısında şimdilik Alican, Aziz- oğlu - Aybar üçlüsü vardır. Birinciler bugün ikincilerinden daha kuvwvetlidir- ler. İkinciler ise gerçekleri diğerlerin- den daha iyi bilmektedirler. Bir serencam Meselenin bu hale gelmesine ogene Alicanın bir büyük hatası yol aç- mıştır. Muhtıranın verilmesinin üze- rinden geçen iki hafta sonunda Alican bazı konularda ısrara devam edince duruma Cumhurbaşkanı müdahale et- meğe karar ferdi. O gün alelacele li- derleri saat 17'de Çankayaya çağırdı. Alican geçen zaman içerisinde muhtı- ranın pek çok kolunu bırakmış - Baş- bakan Yardımcılarının o görevlerinin kesin olarak belirtilmesi gibi-, bir ta- nesine sıkı sıkıya sarılmıştı. e Alican CHP li Bakanları partizanlıkla itham ediyordu. Bu hususta ısrarla Başba- kandan teminat istemekteydi. Üstelik Grupunu da buna inandırmış ve yetki almıştı. İşin bu kertesinde İnönü bir küçük sonda) yaptı. Çankayaya çıkmadan ev- vel CHP li bakanların hepsine haber yolladı ve yanına çağırttı. Kendilerine teker teker sordu: "— Alican partizan İdareden bah- sediyor. Bunda ısrar ediyor ve sizle- AKİS/10 Cemal Gürsel Bir arabulucu rin partizanlık yaptığınızı iddia edi- yor. Kendinize güveniniz var mı? E- ger varsa, şimdi müzakereler lirasında bütün Bakanların partizanlığı (o hak- kında tahkikat açılmasını talep ede- ceğim" CHP 11 Bakanların b orbğ teker teker konuşan ve bu soruyu soran Başbakan müsbet cevap aldı. CHP li asıl diğer kanatların korkması lâzım geldiğini belirttiler. İnönü toplantıya çıkınında bu bü- yük kozla gitti. Liderler bir araya gel- diler ve küskün çocuklar gibi birbirle- rine bakmağa başladılar. Bu sırada yanlarına (o Cumhurbaşkanlığı (oOGenel Sekreteri Nasır Zeytinoğlu geldi. Zey- tinoğlu, Gürselin bir arzusunu kendi- lerine ileteceğini belirtti VS Cumhur- başkanı adına şunları söyledi : "— Gürsel, 'Koalisyonun devamında memleket meseleleri bakımından büyük fayda görüyor. Şayet Koalisyonu bo- zarsanız, sebep olanı halkoyuna açık- lıyacağını ve teşhir edeceğini ifade edi- yor" dedi. Bundan sonra masa başına oturul- du. Gürsel Zeytinoğlunun sözlerini, ay nen hatta biraz daha genişçe tekrarla- dı. Alican bozuldu. Sonra Başbakan İnönü konuştu ve teklifini yaptı: "— Koalisyonun en büyük mahzu- ru partizanca hareket eden Bakanlar- mış. Alican CHP li Bakanları partizan- lıkla itham ediyor. Ben teklif ediyo- rum, bütün bakanlar hakkında tah- kikat açılsın" Başbakanın kesin konuşması üze- rine diğerleri (o ayaklandılar. Aman efendim böyle şey mi olurda. Esasen halkın Hükümete fazla bir güveni oktu. Bu hareket güveni adamakıllı sarsacaktı. İşler karmakarışık hale ge- lecekti. Bütün bunları dinledikten sonra Gürsel bir tebliğ yayınlanmasını iste- di. Partiler tebliğin Cumhurbaşkan- lığınca yayınlanmasını ve kendilerinin buna İştirak etmesini dilediler. Böyle- ce mesele genel olarak kapandı ve Koa- lisyonun kanatlarına intikal etti. CKMP ve CHP rahattı. Ama YIP.. Tipi dindi arşamba günü Y.T.P. de, Koalis- Ç yon içinde varılan anlaşmanın eşi bir anlaşmaya varıldı. Koalisyon için- de "Uyundu, uyanıldı, hiç bir şey ol- mamışçasına yola devam edildi" ya, Y.T.P. de de o tarz bir karar alındı. Perinçek ve arkadaşları Alicanın feda edilmesini "politik" bulmadılar. o Ali- can, işlediği hatayla başbaşa bırakıldı, fakat yerinde muhafaza edildi. Zira Alican ayrıldığı takdirde Koalisyondan da ayrılınacaktı ve bu, Y.T.P. nin fii- len sonu Olacaktı. Zira parti her yerde dökülüyordu ve partiyi ancak Koalis- yonun, yani bir iktidar parçası olma- nın zamkı ayakta tutuyordu. O günkü müzakereler sonunda bu kararlar umumi efkâra açıklandı. Ama açıklanmayan gerçek şudur: Y.T.P. "tavşana kaç, tazıya tut" de- mek olmayan bir politikayı kendisine bulmalı ve onu ciddiyetle takip etme- lidir. Bir yandan Koalisyonda ortak olacaksın, ama öteki taraftan Koalis- yonun başarısının C.H.P. nin başarısı olduğunu düşünerek bu başarıyı azalt- mak veya az göstermek için elinden geleni yapacaksın! Bu, Koalisyondaki