Ss P O R Futbol Güme giden bir maç “Takvimlerin 30 Mayısı gösterdiği Perşembe günü Milli Mac heyeca- nı ile 19 Mayıs Stadına koşan fut- bolseverler, tribünleri bomboş görün" ce hayli şaşırdılar. Ankaralılar, Mil- li Ligin herhangi bir deplasman ma- çına bile çok daha fazla ilgi göster- dikleri halde, İsrail - Türkiye genç milli takımlarının karşılaşmasına hiç rağbet etmemişlerdi. Havaların iyi gitmediği, sayısı çoktan unutulan Kırk İkindi yağmur- larının haftalardır kimseye göz aç- tırmadığı bir gerçektir. Ama bu ka- yıtsızlığı bununla izah etmek de el- bette ki mümkün değildir. Futbol se- yircisinin bahar yağmurunda değil, kardan kışta stadı doldurduğunu bil- meyen yoktur. Soğuk demez, kuy- ruklar göz alırdı. Onun için, 30 Ma- yıstaki maça karşı ilgisizliğin sebep- leri başka şeylerde aranmalıdır. Sonu bir kupa, bir ünvan gibi her- hangi bir "ödül"e bağlı bulunmayan karşılaşmaları halkın tutmadığı doğ- rudur. Ancak bu, Milli Maçlar için bir ölçü olamaz. İlgisizliğin asıl se- bebi, maçın saati ile sorumluların maç öncesi davranışlarıdır. Maç, ne- dense, normal olarak akşam yeme- gine oturulduğu saate konulmuştu. Sebeplerden biri budur. İkincisi, maç etrafında alâka toplayacak hava ya- ratılmamıs, maçın önemi doyurulma- mış, meraklar tahrik edilmemişti. İşte bu sebeplerden ötürü Anka- ralılar, çoktandır hasretini çektikleri kaliteli, güzel, üstelik (efendice bir maçı görmekten mahrum kaldılar. Ali - Sezen - Rifat - Erol - İbra- him - Atilâ - Ender - Halil - Hikmet - Ayfer ve Yükselden müteşekkil genç türk onbiri, aralarında Brezilya- ya karşı "A" takımında yer almış tecrübeli kurtlar bulunan İsraile kar- şı daha ilk akından itibaren ne se- vimli, ne ince ve ne hareketli bir ha- kimiyet kurmuşlardı! Yerini (obulan uzun paslar, cesur, ısrarlı dalışlar, bilgili Ve hesaplı deplasmanlar, ma- çın her dakikasında, pusulasını süt sık şaşıran İsrail kalecisini yenecek durumlar yaratıyor, fakat netice al- mağa yetmiyordu. Bu, böylece tam 52 dakika sürdü ve tılsımı, Hikme- tin attığı gol bozdu. o Seyircileride geniş bir nefes aldılar. 6 dakika son- la Ayfer, galibiyeti garanti altına a- hyordu. Maç 2-0 bitti. Bu, hak edil- miş bir galibiyetti. Eski bir Milli Takım beki maçtan sonra şöyle dedi: — Profesyonel o rahatlığına ve menfaat garantisine düşmezler, topu gevelemeden, ezmeden flüt çekmeği öğrenirler, kale önünde heyecandan bocalamamağa alışırlar ve bu idman kıvamını muhafaza ederlerse, bu ta- kım bize çok şey vâdeder". Kocamış futbolcu bu düşüncesin- de yalnız değildi. Gelecek sezonun hazırlıkları Mili ligden düşen dört kulübün temsilcileri (oyapacakları itiraz için Vefa Kulübü Başkam Nusret Varana yetki verip, İstişare Heyeti- ni, Devlet Bakanı Necmi Ökteni, hattâ Başbakanı ziyarete hazırlana- dursunlar. Futbol Federasyonu Baş- kanı Apak, 3 Haziran günü yaptığı basın toplantısında, 1963-54 o futbol sezonu için aldığı kararları açıkladı bile... Bu öre, önümüzdeki sezon- da birinci Milli Lig 18 takımla baş- layacak, sezon sonunda 3 takım aşa- ğı düşecek, aşağıdan da bir takım otomatikman yukarı çıkacaktır. Böy- lece, 1964-66 yılı futbol omevtimi 16 takımla devam edecektir. Bu, yerin- de bir karardır. Zira oyuncusuna, se- yircisine, idarecesine ve hakemine bezginlik veren o "futbol maratonu" (AKİS - 290) AKİS/33