DÜNYADA OLUP BİTENLER Afrika Birleşmeye çalışan Afrika gon günlerde milletlerarası politika sahnesinde dikkati çeken olaylar- dan birisi de Afrikadaki zirve top- lantısıdır. Yalnız, bu zirveye katılan- lar ne dünyanın en büyük, en güçlü devletlerinin temsilcileridir, ne de toplantıda ele alınan konular Silâh- sızlanma, Berlin, Küba gibi bütün dünyanın ilgisini çekecek meseleler- dir. Addis Ababada toplanan bu konfe ransa Afrikadaki ülkelerin devlet başkanları katılmıştır. Konferansta konuşulan konular da bu, henüz is- tiklâlini tamamen elde edememiş kı- tanın kendi iç meseleleriyle ilgilidir. Aslında bu toplantının amacı, ba- ğımsızlığını kapanmış Afrika devlet- lerini merkezi bir teşkilât etrafında toplayabilmekti. Böyle bir teşkilâtın, hem bir kısım Afrika ülkelerinin hâ- la devam ettirdikleri bağımsızlık mü- cadelesine yardım edebileceği, hem de Afrika kıtasının iktisadi gelişme- sini güçleştiren engellerin ortadan kaldırılmasını sağlayabileceği düşü- nülüyordu. Hattâ bu toplantıyı ha- zırlayan birçok kişinin kafasında A- merikan Devletleri Teşkilâtı gibi bir model yatıyordu. Bu teşkilâtta gö- revli bir Şilili yüksek memur da AF rika için yeniden kaleme alınacak Genel Yasanın hazırlanmasına yar- dım etmek üzere Addis Ababaya ça- gırılmıştı. Dört gün devam eden top- lantılarda genellikle birleşme mese- lesi üzerinde duruldu. Tartışılan ko- nular birleşmenin. mahiyeti, si ve gerçekleşme yolları oldu. Bir kısım delegeler romantik bir hava içinde süratle ve en geniş ölçüde bir- leşmek gerektiğinden o bahsederken, bazıları da bu işin güçlüklerine ve birliğin başarıyla işleme o şartlarına dikkati çekiyorlardı. Bununla bera- ber, Birleşik Amerikadaki gibi fede- ral bir sistem kurulmasını isteyen Gana Cumhurbaşkanı Nkrumah bile görüşmelerin sonunda Habeş İmpa- ratoru Haile Selasiyenin tezini, yani tedrici bir gelişme ile birliğe doğru yürümek gerektiğini kabul etmek zorunda kaldı. Bir ara işin güçlük- leri üzerinde öylesine duruldu ki, bir Genel Yasanın bile o hazırlanamıya- eeği kanaati belirdi. Nijerya Başba- kanı Ebubekir Tafawa, Ganaya kas- tederek, "Bazı Afrika devletleri ü- serinde yıkıcı faaliyetlerine (odevam ettikleri müddetçe, birlik Oo gerçek- leştirilemez" dedi. Herkesin dostluk- AKİS/22 tan, birleşmekten bahsettiği bir sıra- da, Somali Başbakanı Abdullah Os- man, bazı Habeş toprakları üzerin- de, Somalilerin orada çoğunlukta ol- duğu gerekçesiyle hak talep etme- ye kalkınca bütün konferans birden karıştı. Ortaya çıkan kötümser havanın dağıtılmasına yardım edenlerin ilki Nasır oldu. Nasır, mutlaka bir Genel Yasanın kabul edilmesi gerektiğini söyledikten sonra, Afrika' kıtasında sömürgeciliğin, tesbit edilecek (kati bir tarihe kadar tasfiye edilmesi hakkında bir teklif öne sürdü. Nası- rın konuşması tekrar görüşmelerin salim istikamete girmesini o sağladı. Fakat toplantının en etkileyici oko- nuşmasını Cezayir Başbakanı Ah- med Ben Bella yaptı. Bu, çok kısa bir konuşmaydı. Ben Bella, bütün afrikalıları Afrika kıtasından sö- mürgeciliğin temizlenmesi için "bir parça ölmeye" çağırdı. Angolada çarpışmaya hazır 10 bin gönüllüsü olduğunu bildiren Bella, Güney Afri- ka ve Mozambikteki kurtuluş müca- delesine konferansın hemen yardım etmesi gerektiğini söyledi. Alınan kararlar Toplantının üçüncü ve son günleri daha ziyade Genel Yasa ile ilgili teknik meselelerin ele alınmasına ay- rıldı. Bu görüşmelerden, birliğin bir- leşmiş bir dış politika veya birleş- miş bir 'savunma sistemi anlamına gelmediği ortaya çıktı. Bu arada dik kati çeken bir nokta da, birlik konu- sunda çekimser davranacağı zanne- dilen Nasırın hiç de öyle davranma- yışı, aksine, bir anlaşma sağlayabil- mek için gayret gösterişi oldu. Na- sır, Genel Yasadan "Hür Afrika ira- desinin zihni ve sinirleri" diye bahse- diyordu. Mısırın durumu o hakkında da, "Biz buraya biç bir gizli hesap- la veya taleple gelmedik. Fakat sa- dece heyecanlı sözler söyleyerek kon- feranstan dönmeyi de arzu etmiyo- ruz. Gelin, bütün Afrika için bir ya- sa kabul edelim.." dedi. İsrailden teknik yardım gören bazı Afrika devletlerinin durumu hakkında da hiç bir şey söylememeye dikkat et- ti. Zirve toplantısının son günü 207 milyon kişi adına hareket eden, ba- gımsızlığına kavuşmuş 30 Afrika devletinin temsilcileri "Afrika Birli- ği Teşkilâtı" adında bir organ kuran yasayı kabul ettiler. Yasa, gizli otu- rumda 12 saatten fazla süren tartış- malardan sonra tasvip edildi. Bu a- rada, Afrikanın, sömürge idaresinin kalıntılarından süratle temizlenmesi- ni isteyen birçok karar tasarısı da kabul edildi. Alınan önemli lardan birisi de Güney Afrika ve Portekiz ile münasebetlerin mesi ve boykot tedbirlerinin tatbik edilmesi hakkındadır. Afrika devlet- leri bundan böyle Güney Afrika u- çaklarına havalarım ve meydanları- nı açmamayı kabul etmişlerdir. Sömürgelerde mücadele eden milliyetçi gerillâlara aktif bir şekil- de yardım etme teklifi ise dokuz milletin katıldığı bir komiteye hava- le edilmiştir. Bu teklif halen sömür- ge idaresinde yaşayan 40 milyon af- rikalıyı ilgilendirmekteydi. Silâhlan- ma yarısının takbihi ve bilhassa Af rika, topraklarında yapılan nükleer denemelere son verilmesi ile ilgili karar tasarıları büyük bir (o çoğun- lukla kabul edilmiştir. Yasanın kabul edildiği ve önemli kararların alındığı bu toplantıda sa- dece Fas, devlet başkanı tarafın- dan temsil edilmemişti. Hiç temsilci göndermeyen tek ülke ise, Togo idi. Zaten Afrika devletlerinin çoğu To- godaki Nicolas Grunitsky İdaresinin meşruiyetini münakaşa etmekteydi. Kabul edilen Yasa ve alman ka- rarlar, Afrikanın az o gelişmişlikten kurtulma ve yeryüzünde sözü dinle- nir bir bölge haline gelme arzusu- nun bir ifadesiydi. Fakat birçok dev- let başkanı, Afrika kıtasının daha u- zun müddet eski sömürgecilerin yar- dımına vs ilgisine bağlı kalmak 7Z0- runda olduğunu anlamıştı. Kabul e-