dilen Yasa, birleşme ve kıtanın kay- nâklarıın kıta halkının menfaatine harekete geçirme yolunda ( atılmış bir ilk adımdır. Şimdiden Afrika i- çin bir serbest ticaret bölgesi kur- mak ve müşterek gümrük tarifeleri tatbikini sağlamak üzere yapılacak çalışmaların koordinasyonu Oo karar- laştırılmıştır. Yarının ilk işaretleri Bilindiği gibi, birlik konusundaki çalışmaların başlangıcı iki yıl ön- cesine kadar usanmaktadır. Bu gay- retlerin sonucu olarak, Afrika dev- letlerinin bir kısım iki ayrı grup -ha- linde toplanmıştı. Bunlardan birin- cisi Gana, Gine ve Mısırın da katıl- dığı altı üyeli Kazablanka Grupudur. Diğer birleşme hareketi, 20 ülkenin iştirakiyle, kurulan Monravya oGru- pu ile gerçekleştirilmiştir. Bu grup- lardan birincisi, Kazablanka Grupu, tarafsız bir politika güttüğü halde, Monravya Grupu Batılılarla işbirli- gine taraftardır. Yeni kurulacak teşkilatın devlet- lerin dış politikasına istikamet vere- ceği zannedilmemelidir. Bu organ, üyelerin iktisadi, sosyal ve kültürel işbirliğinin geliştirilmesinde ve üye- ler arasındaki ihtilâfların halledilme- sinde faydalı olacaktır. Yasanın te- mel maddeleriyle bir "Devlet ve Hü- kümet Başkanları Asamblesi" kurul- maktadır. Ayrıca, yılda iki defa top- lanmak üzere, Dışişleri Bakanlarının katılacağı bir (o "Bakanlar Konseyi" de derpiş edilmiştir. Bu ikisinin dı- şında, Yasa hükümleriyle bir de Ge- nel Sekreterlik teşkil edilmiştir. Bu Yasa ile Afrika devletleri ta- rihte ilk defa olarak bir teşkilât et- rafında bir araya gelmektedirler. Birlik yolunda katedilmssi gereken daha çok mesafe vardır. Fakat baş- langıç, iyi bir başlangıç sayılabilir. Vatikan Papa öldü, yaşasın Papa... Romada St. Peter's Sguare'de nice zamandır gece gündüz basan şid- detli yağmur, bazan kızgın güneş al- tında bekleyen kalacalık nihayet ma- lâm haberi aldı. Meydandaki kalaba- lık arasında dolaşan turistlerin yan- larında taşıdıkları transistorlu orad- yolar, Vatikandan yapılan açıklama- yı bütün dünyaya duyurdular: Papa XXIII. John ölmüştü... Meydandaki 10 bini aşkın insan birdenbire derin bir sessizliğe büründü. Sadece yerle- Bizim Kaybımız Papa XXI. Ciovanni'nin ö- lümüyle dünya bir büyük insan, katolik kilisesi büyük titrediğini hissetmiştir. Papa, geçen yıl bu zamanlar Vatikan- da AKİS Başyazarını kabul er- tiğinde o kendisine "Hayatımın en güzel on senesini Türkiyede geçirdim. Türkiyeyi bu kadar çok sevmemde şaşılacak ne var.?" demekten kendini alama- mIŞTIr. Katolik kilisesinin, bugün e- bediyete göçmüş olan (o değerli apası halâ türkçe o kelimeler kullanmaktaydı ve tanıdığı türkler hakkında merakla bilgi sormaktaydı. — Türkiyeye Jayda verecek her şeyi yapmaya ha- zır olduğunu Vatikandaki OBü- yük o Elçimize bildirmiş ve bu- nun — Hükümete nakledilmesini istemişti. Nitekim turizm saha- sında bize yardımda bulunmuş ve Egeyi katoliklerin bir ziya- relgâhı haline getirmek için gayret o göstermiştir. XXMI, Ciovanni katı okato- lik kilisesine yeni bir ruh getir- miş adamdır. Onun, görevini hiç bir toprak, ırk, millet o ayrılığı tanımadan yapma anlayışı o za- man zaman yadırganmıştır. Bundan zarar görenler de çık- mamış değildir. Ama istikbal, XXII. Ciovanninin katolik ki- lisesini bir selin âfetinden ma- sun tutmuş olduğunu, bu katı müesseseyi zamana . ve (onun icaplarıma uydurmakla hem kendi dinine, hem bütün dün- yaya hizmet etmiş obulunduğu- nu gösterecektir. Simdi, dünyada kalmış olan insanlar için bir şükran ifadesi Jirsatı, barışı her şeyin üstün- de tutmuş XXII. Ciovanni'ye Nobelin barış armağanını ver- ktir. M.T. re kapanmış, dua edenlerin sesleri duyuluyordu Katolik âleminde papaların ölümü daima olağanüstü bir hâdise olarak karşılanmış ve büyük heyecana se- bep olmuştur. Fakat şimdiye kadar hiç bir papa gerek yasarken, gerek- se ölümünde XXIII. John kadar, ge- niş halk topluluklarının ilgisini ve sempatisini üzerine oçekememiştir. Hastalığının seyri bütün dünya rad- yoları ve basını tarafından en önem- li haber olarak günlerce adım adım takip edildi. Papama sıhhi durumu Katolik Kilisesinin dışındaki milyon- larca insan için de başlıca merak edi- len konulardan birisiydi. Bu durumun birçok ciddi o sebebi vardır. Önce XXIII. John, Papalığı, Vatikana hapsedilmişi bu dünyadan elim eteğini çekmiş, çağımızın geliş- melerine ayak uyduramayan bir mü- essese olmaktan çıkarmıştır. Sosyal adalet, dünya barışı, nükleer deneme- lerin durdurulması ve diğer günlük politika meseleleri onun konuşmala- rında yer alan konular arasındaydı. Sonra, Katolik Kilisesinin iç düzenin- de de önemli reformlar gerçekleştir- miş, Protestan ve Ortodoks Kilisele- riyle birleşmek için teşebbüslerde bu- lunmuştu. u (gayretlerin XXIII. John'a "Luther'den sonra hıristiyan dininin en büyük reformcusu" ünva- nını kaşandırdı. Vatikan ile komü- nist ülkeler arasında münasebetler kurulması da onun zamanında oldu. Papa, Krutçef ile karşılıklı mesajlar teati ediyor ve bu mesajlarında "Sov- yet halkı için dua edeceğini" bildiri- yordu. Papanın midesinden tehlikeli bir şekilde hasta olduğu birkaç ay önce ortaya çıkmıştı. Bir müddet, birleş- me meselesini görüşmek üzere çağır- dığı çeşitli kiliselere mensup dini li- derlerin toplantılarına katılamadı. Kısa bir istirahatten sonra tekrar çalışmalarına başladı. Fakat bu ara- da, hastalığın mide kanseri olduğu anlaşılmıştı. O andan itibaren Papa için güç bir devre başladı. Yorucu görevinin yanı sıra hastalığı ile de mücadele etmek zorundaydı. Nihayet geçen ayın sonlarına doğru yatağa düştü. Mide ağrıları yüzünden büyük ıstırap çekti. Birkaç defa komaya girdi. Hayatından artık tamamen ü- mit kesilmişti. Kendisi de bu duru- mun farkındaydı. Bir ara komadan kurtulunca, "Benim bavullarım ka- patıldı. Ayrılmaya hazarım" dedi ve bunu takiben girdiği komadan bir daha da çıkamadı. AKİS/23