YURITA OLUP BİTENLER tisi"nin liderlerine yardım etmek, on- ları iktidarda tutmaktan başka rol oy- namayacaktır. Demokratik yoldan ik- tidara gelip yeni tarz bir Demokrasi tatbik edecek olanlar şüphesiz, Or- dunun bugünkü kadrosunu kullanıp hedefe vardıktan sonra daha muti bir kadro kurmayı ihmal etmeyeceklerdir. "— Türkeş ile irtibatınız var mı? Onunla fikir mutabakatı halinde misiniz?" Türkeşle 14'lerden her birinin fik- ri aynı olmayabilir. Ama 14'ler "Fa- turalarının müşterek olduğu" inancın- dadırlar. Türkiyede gruplar vardır, Kabibayı severler, Özdağı sevmezler. Erkanlıyı severler Taşeri sevmezler. Türkeşi severler Kaplanı sevmezler. 14'lerin kendi aralarında böyle bir fark tanınmamaktadır. 14'ihtilâlci ay- nı davaya hizmet eden bir gruptur. "— Kafalarımla bu yola koyduk, inşallah' yakında, hep birlikte yurda dönecek ve demokratik bir sistem 1- çinde 27 Mayısın kösteklenmiş ore- Menderesin sivil junta idaresini de- viren 27 Mayıs ihtilâli hakkın- da, bu hareketin darbe safhasına uzağından veya yakınından karışan herkesin kendisini mihrak alarak yaptığı ve şimdi enflâsyon haline gelen açıklamalar bir noktada it- tifak ediyor: 2G Mayıs, 27 Mayısa bağlayan gece, Harp Okulunda bu- İhtilâl başarıya takdirde biç bir görev almayacaklardır o ve derhal seçim yaparak meşru bir de- mokratik idarenin kurulmasını sağ- layacaklardır. Bu yemin edilmeden, tek kuvvet harekete geçmeyi kabul etmemiştir Şimdiye kadar hiç bir bunun aksini iddiaya cesaret eden çıkmamıştır. o Cüretsizliğin sebebi basittir: Hâdise düzinelerle insanın önünde cereyan etmiştir. Eğer O aksanı İhtilâlin başka bir (o hedefi olabileceği söylenseydi, Ordu evve- lâ "hedefciler"i yola getirirdi. 27 Mayısa katılan veya katılmış oldukları iddiasında bulu- nan bir grup, 27. Mayısın hedefine varmamış olduğunu kendisine slo- gan yapmak istiyor. Gaye, bu bay- rak altında, tadımlık halde kalmış iktidar hevesini tatmin fırsatını ya- Başka iklimlerin baskı Türk toplumuna zorla ettirebileceklerini sananlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin o tarih- te sahip .olmadığı bir temayüle Türk “ifşaat"da, Alpaslan Türkeş Doğudaki lider formlarına devam imkanını ele geçi- receğiz. 27 Mayısı, gerçek o hedefine vardıracağız." Henüz bilinmeyen, 14'lerden her hangi birinin henüz "Mein Kampf — Kavgam" adlı bir eseri kaleme almış olup olmadığıdır. Kur yapan politikacılar K abibayla, bitirdiğimiz , haftanın sonunda görüşen bir kimsenin e- mekli albaydaki kendinden emin, ay- da yaşar, söylediklerinin pek kolay tahakkuk edeceğine ve kendilerinin sahiden memlekette bir ciddi kuvvet, varlık olduklarına herkesin sadece kendileriyle ilgilendiğine inanmış ha- vayı sezmemesine imkan yoktur. Bu- nun sebebi, çeşitli politikacıların ken- dileriyle Avrupada temas aramaları, görüşmeleri, işbirliği teklif etmeleri, oyuna getirmeye çalışmalarıdır. Her- kes, gittiği-yerdeki bir 14'cüye poli- tik: kur yapmış, Türkiyedeki kendi planında onun desteğini istemiştir. Solcusundan sağcısına, hatta evet, Sonradan Gelen istim Silahlı, Kuvvetlerini bugün yönelt- mek arzusundadırlar. Hesaplarında bir doğru taraf bulunduğunu görme- mek imkânı yoktur. Hitlerin iktida- ra geliş metod ve taktiğini iyi ince- lemiş bulunan bu grup, yapacakla- rı hareketin, his damarına basılmak suretiyle gözleri bağlanmış o Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteği, o ya- hut en azından dostane müsamaha- sı olmaksızın en ufak başarı şansı Bığnayayağağını mükemmelen bil- mektedir 27 an hedefine ovarmamış olduğu doğrudur ve bunun sorum- luluğu o firece Harp Okulunda et- tikleri yemini unutmuş insanlarda- dır. 27 Mayısın hedefi, tam bir a- çıklıkla, genç Harbiyeliler ateşe a- tlırken çizilmiştir. Hani harekâtı yapanlar hiç bir görev almayacak- lardı? Hani harekâtı yapanlar der- hal seçimlere gideceklerdi T Bu- gün, hele Tarih karşısında, hiç bir hokkabazın bu gerçekleri (o tersine çevirip "27 Mayısın hedefi, bizim seçimsiz iktidara oturup aklımız sıra memleketi idare etmemizdi" demeni, kudreti dahilinde değildir. O akılla memleket idaresinin ne menem idare olacağı, daha ilk a- dımda yüze göze bulaştırılan üç ma- rifetle ortada durmaktadır. oMali- yecilikleri, banka kasalarına ,el koy- madan Ibaretbu grup ihtilâl oson- rası Türk ekonomisini (oMenderesi aratmayacak şekilde perişan edi- vermiştir. Eminsu meselesi oTürk Silahlı Kuvvetlerini, 147ler ilim çer- relerini düzeltilemeyen o karışıklık- lara atmıştır. Bâbıaliden geçme he- vesi, bir paramillter Ülkü ve Kül- tür Birliği okurarak "Kahverengi Gömlekliler" veya "Kara Gömlek- liler"i ihya gayreti kursaklarda ol- mışsa da seçimleri, üstelik ziyade- siyle başarısız bir idare altında tam birbuçuk yıl geçiktirmek 15 Eki- min bilinen neticesini doğurmaya yetmiştir. Seçim öncesinde perde ar- kasında çevrilen dolaplar (oObunun çabasıdır. Şimdi, bir durumun doğruya mesulleri, miras bıraktık- ları o durumu hale yola sokmaya çalışanlara çalım satmakta ve on- ların işlerini daha da güçleştirerek ellerinden kaçırdıklarına (o inandık- ları iktidarı kapmaya çalışmakta- dırlar. Bu sefer, üstüne oturmak ni- yet ve azmiyle doğrudan Ama bu grup, Orduyla alâkala- rı kesilmiş sergüzeştçilerle değil de Ordunun kendisiyle temas edebilse görecektir ki Türk Silahlı Kuvvet- lerinin asıl hiddeti bir asil, güze- lim ihtilali derece derece gaflet ve İhtiraslarıyla bu hale getirenlere- dir. Gerçek bu iken Orduda bir yeni maceraya destek aramak, orada pire için yorgan yakacak kimselerin bir kuvvet teşkil ettiğini sanmak sadece Türk Silâhlı Kuvvetlerini değil, onun ananelerini de hiç tanı- mamak demektir.