Ankara maceraları Kabibayın o ziyareti 22 Şubatçıların bazı çıkışlarına tesadüf ettirildi- ğinden (Bk. YURTTA OLUP BİTEN- LER - "Hükümet") kafile başkentte, artık gazeteciler tarafından olmasa bile, güvenlik işleriyle alâkalı sivil ve askeri teşkilât görevlilerince (odaha yakından takip edildi. Toplantılarda meşhur Talât Aydemir de tabii arz-ı endam etti ve aile albümü resimleri- ne benzeyen pozlara katıldı. Muzaffer Yurdakuler vasıtasıyla bir nabız yok- laması yaptırdılar ve 14'lerin niyetle- ri konusunda aydınlandılar. i Karaman ile Kadri Kaplan da Tabii Senatördürler ama, onların birincisi "15 inci 14'cü", ikincisi ise bir has 22 Şubatçı sıfatına kendilerini daha lâyık bulmaktadırlar-. Bu arada Cumhur- başkanı Gürsel de, hâdiselerle alâka- landı. e Bitirdiğimiz hafta içinde Cumhurbaşkanının 14lerden bahse- b kullandığı lisan, 13 Kasımı ta- p eden günler kullandığı lisandan ii farklıydı. Ancak, fazla uzatılan her hikâ- yede olduğu gibi, devam eden propaganda ve keşif se- yahatinin akisleri ciddi gazetelerde tamamile kayboldu, tahrik organların- da ise faydadan çok zarar verir hal aldı. Evvelâ, her zaman olduğu gibi ortaya atılan "İhtilâl", "Darbe", "Ey- lülde tamam'" sözleri tavsadı, sonra bir takım başka spekülasyonların ger- çekle alâka nisbetleri gözler önünde belirdi, nihayet 22 e müba- lağaları oyunu dejenere etti Bir partinin reklâmı ve arkadaşları bir kaç a- ya kadar toplu halde Türkiyeye, görevlerinden istifa ederek gelecekler ve bir parti kuracaklardır. 14'ler Ka- bibayı Türkiyeye ortamı yoklamak, havayı teşhis etmek, hangi kuvvetlere güvenebileceklerini (okeşfetmek, o lü- zumlu ilk temasları yapmak ve zemini kurmak için göndermişlerdir. Emek- li albayın görevi, bir nevi piştarlık- tır. Bu suretle, müstakbel partinin ilk havası da yapılmış olacaktır. Kabibay, intihalarının iyimserli- ği içinde görünmektedir. — Memleketteki havayı hiç be- genmedim. Huzursuzluk var" dedi. "Memleketleri için kellelerini koy- muş insanlar" olarak bir tek şeyi ar- zulamaktadırlar: Bu ülkede yaşayan- ların refahını temin edecek, bir idareyi kurmak! Bunu da, ancak kendileri- nin yapabilecekleri inancı içindedirler. 14'ler, 13 Kasımdan bu yana bir tek noktada farklıdırlar. Kendilerini o 13 Kasımda işgal ettikleri kudret mevkii- ne, silâhlı darbe getirmiştir. Bundan Kulağa Küpe Heves ! Suphi Karamanın, İplere dair lâf: "— 15'incileri oola- B rak kabul edebilirsiniz!" lacak ama, acaba neden 13 Ka- -ımda 14'lerin 15'incisi olduğu- nu söylemeyi unuttu? böyle, bu çeşit bir imkânı varit gör- memektedirler. Üniformalarından sıy- rılmış olmalarının handikabını o sez- mektedirler, Ordudaki ideal arkadaş- ları da bahtsız 22 Şubat teşebbüsü so- nunda saf dişi kaldığına göre bir kı- lıç darbesi iktidar yolunu kendileri- ne değil, kılıcın yeni sahiplerine aça- caktır. İşlerin oraya gelmesi halinde, kendilerine buyur o denilemeyeceğini 14'ler, kendileri hakkında bizzat sa- hip oldukları pek müstesna fikirlere rağmen hayal etmemektedirler. O hal- de, kudret mevkiine demokratik yol- dan çıkacaklardır. , Demokrasinin, daha doğru- su kendi. tabirleriyle bugünkü "Bi- çimsel Demokrasi"nin Türkiyeye uy- Kabibay 13 Kasımdan sonra Başa düşen tuğla YURTTA OLUP BİTENLER gun olmadığı yolundaki inançlarını değiştirmemişlerdir. Türkiyeye, meş- ru yoldan iktidara gelip bir yeni "De- mokratik Sistem" ceketi giydirecek- lerdir. Kabibay : " — Biz, azimlerimiz bilenmiş o- larak hazır bekliyorduk. Gelişim daha ziyade, incelemeler yapmak içindir. Her sınıf dostla temas ettikten sonra e dedi ve ilave etti: z kahve köşelerinde ihtilâl hikâyeleri anlatacak maceraperestler- den değiliz!" Sihirli formül Eski 14 M, B. K. cı için Türkiyede şöyle bir manzara vardır: İki kuv- vet, bir gerici ve bir ilerici kuvvet şu anda karşıkarşıyadırlar ve birbir- lerine çelme atmakla meşguldürler, İşlerin, yoluna girmesi için bir başka kuvvetin ortaya çıkıp bu statik denge- yi bozması lâzımdır. Bu kuvvet de, ancak kendileridir. İktidarı, demokra- tik yoldan, ama isteristemez alacak- lardır. Karşı taraf, iktidarı kendileri- ne bırakmaya mecbur olacaktır. Bu- nun için, henüz oaçıklamayacakları bir formül tesbit etmişlerdir. Bu for- mülle ortaya çıktılar mı, iki rakip de sahayı terkedecektir. O zaman, parti- lerinin kendine has programını tatbik edip "köklü reformlar"ı gerçekleşti- receklerdir. Atom bombası kadar kud- retli olduğu için atom sırrı gibi mu- hafaza edilen formül ancak zamanı gelince ilân edilemektir Peki, kurulacak siyasi teşekkülün doktrini ne olacaktır? Buna, şimdi- lik bir başka sualle cevap verilmek- tedir: — Yani sa mı, yoksa solcu mu olacağı mı? Doktrinin kesin hatları olmaya- caktır. Pek âlâ, sosyalizmle liberaliz- mi telif edecek yollar bulunabilir! Bu demektir ki yeni parti zengin- lerin parasını, fakirlerin hayır dua- sını alacak, her iki tarafa da horoz şekeri uzatarak demokratik yoldan İktidara gelinceye kadar bunu yala- kalacak sopayı bir aziz hatıra olarak saklıyacaklardır. Ordu ve formül Bu manevralar karşısında, Ordudan beklenen nedir? 14'ler artık Or- dunun politikaya karışmasının aley- hindedirler. Ordu, cereyan edecek de- mokratik maçı 14'ler için dostane bir tarafsızlıkla seyretmelidir. Ordu taraf tutacaktır. Ordunun sempatisi bulu- nacaktır. Ama Ordu, bilfiil müdahale etmeyecektir. Ordu, yeni demokrasi- nin temelinde bulunan kuvveti teşkil edecek, fakat "Köklü Reformlar Par-