YURTTA OLUP BİTENLER salonun ortasında bulunan ma- başına doğru ilerlediler, i balık sırtı pantolonlu, beyaz kli güleç yüzlü adam 14'lerden Kabibaydı. Maltepe Kubilay so- bulunan 37 numaralı araptma- numaralı dairesinde bir AKİS Kabibay ile bu dekor içinde u. Saat, sabahın 8.30 unu gös- du. Günlerden cumartesiydi. 13 operasyonu ile Brükselde hü- müşaviri olarak ikamete mec- ilen 27 Mayısçı Kabibay sözle- n derece ağır bir sesle - Beyanat vermek istemiyo- Zi, bir eski dost gibi kabul e- miyim?" diye başladı. KİS temsilcisi beyanat değil, a- tibalarını ve Türkiyeye yapılan ret hadisesinin mahiyetini yaz- iyetini söyledi. Görüşme, bır- saate yakın devam etti. hekli Albay Kabibay son derece geçen bir günün sabahını 1d- iyordu. Haftanın sonundaki o esi günü, saat 10.30 da bir baş- uyla randevusu vardı. Geç yat- ken kalkmıştı. Bir akşam ev- şbakanlıkta yapılan bir (Bk. YURTTA OLUP Bİ- ER- "Hükümet") ilgilenmiş, astlarıyla mütevazi bir yemek n sonra Bahçelievler 12. cad- ikametgâhını 22 Şubattan görevinden ayrılan eski bir dos- evine nakletmişti. han Kabibay ayağa kalktı ve salonu bir aşağı bir yukarı eten sonra tam karşıya isabet mli balkonun önünde arkası dönük olarak durdu. Bafra sı- dan bir kaç derin nefes çek- sonra hafif hafif konuşta: Evet. Geldik, gördük, gidiyo- irden geri dönerek muhatabını e süzdü ve: Beni bir politikacı değil, bir i olarak dinleyin. Zira 27 Ma- sonra cereyan eden hadiseler deki ihtilâlci ruhu değiştire- -edi. onun mütevazi bir (o döşenişi Ortadan biraz uzun boylu a- Ili ki misafirdi. Üç küçük ço- londa şakrak kahkahalar at- dı. 14'lerden Orhan Kabibay n ilk yudumu aldı. montaj Kabibay Türkiyeye, çile dol- duğu menfasında satın aldığı mobiliyle ve kara yolundan bi- tiz haftanın başında geldi. Ba- -erin izinlerini geçirmek üze- a dönecekleri haberi duyurul- Hatta eski M. B. K. üyeleri- namı bekleniyordu. Fakat 14'- utlarmı bir atımda bitirmemek deme kademe patlayan bir ro- ket havasım tercih ettiler. Araların- dan önce görevini serinkanlı, sakin ve olgun Kabibaya verdiler. Bir ara bu iş için Orhan Erkanlı düşünüldü. Fakat onun daha atılgan oluşu mahzurlu bu- lundu. Bir gazete ayrıca, Orhan Er- kanlının satın aldığı şık Mercedes'in muamelesinin bitirilememiş olmasını gelmeyiş sebebi diye gösterdi. Eski ih- tilâlci şu anda Brükselde, Orhan Ka- bibayın evindedir ve arkadaşının ge- tireceği intibaları, bilgiyi beklemek- tedir. 13 Kasım operasyonundan sonra Türkiyeye ilk gelen Kabibay, alâkay- la karşılandı. Bazı gazeteciler kendi- sini, otomobillerle yollarda arayıp bul- dular. Kabibaya bir gün sonra, 14'le- rin Doğu Grubu temsilcisi Rıfat Bay- kal katıldı. Fakat Baykala Basın, ilk alâka günleri dahi fazla bir önem ver- " — Bizi mecbur eden bir proto- kol kaidesi yok" cevabını verdi. Es- ki M. B. K. üyeleri hakkında ise: — Onlar bizim silâh ve ideal arkadaşlarımızdır. Aramızda hiç ih- tilâf konusu olmaz" dedi. Kabibayın İstanbuldaki ikameti salı gününe ka- dar sürdü. Kabibay ve Baykal salı akşamı 22 Şubatçıların Beykoz Sahil gazinosunda şereflerine verdik- leri bir ziyafetten sonra çarşamba sa- bahı beraberlerinde Osman Deniz, Ad- nan Çelikoğlu, Ruhi Soyuyüce, Dün- dar Seyhan olduğu halde Ankaraya hareket ettiler. Mizansenin İstanbuldaki kısmı, oldukça başarıyla tatbik edildi. Kabi- bayın etrafında, bir hava yaratılabildi, Kabibay da saçma sapan laflar söyle- mek suretiyle gülünç hale düşmedi. Sadece temas muhitinin 22 Şubat ma- Kabibay ve Baykal Ankaraya girerken gazetecilerle Cecil B. de Mille'i hatırlatan mizansen medi. Baykal, Türkeş - Özdağ ucunu temsil etmektedir. Kabibay, kendi kullandığı otomo- biliyle doğru Kadıköyde, Teyyareci Sami Paşa sokakta oturmakta bulu- nan kızkardeşinin evine gitti. Dinlen- meğe çekildi. Ertesi sabah saat 8 de ilk ziyaretçiler sökün ettiler. Bunlar basın mensuplarıydı. Aynı gün Ka- bibayı Tabii Senatörlerden Suphi Ka- raman ile Kadri Kaplan ve 22 Şubat - çılardan Dündar Seyhan ile Bekir Tü- may ziyaret ettiler. Kabibay gazeteci- ere: — Maziyi tamamen unuttuk yü- reklerimizde kinin zerresini taşımıyo- ruz" diyerek söze başladı. Sonra on- ların suallerini cevaplandırdı. Bir ga- zeteci Gürselle konuşup konuşmaya- caklarını sorunca: çalar olması ihtiyatlı bir dikkat Bu maceracıların umumi efkâr Bazarındaki vahim itibarsızlıkları is- teristemez 14'lere bulaştı. Kabibayın yeni ideal arkadaşları, ciddi Basının ü- zerinde soğuk duş tesiri yaptı. Bu Ba- sının alâkası gittikçe azalırken iki 14" cüye Yeni İstanbul, Yeni Sabah Öncü, Dünya gibi iki aşırı ucun eş meşrepte- ki organları tek sahip kaldı Bir başka nokta daha, dudaklar- da tebessümlerin belirmesine yol açtı. Kabibayın Gürsel veya İnönüden ken- disine bahsedildiği sırada kullandığı ton, emekli albayda ve arkadaşlarında megalomani tohumlarının daha da fi- lizlenmiş olduğu intibaıı uyandırdı ve bir başka emekli albayın, Alpaslan Türkeşin vaktiyle sarfettiği eğlenceli cümleleri hatırlattı.