letvekillerine dikkatlice baktı. Sonra gözlerini tekrar elindeki metne indir- di. Konuşmasının bu pasajında, Baş- bakan son günlerin en önemli bir ola- yına temas ediyordu. Başbakanın temas ettiği olay, bir- kaç gün evvel yayınlanan meşhur pro- tokol ile ilgiliydi. Bu protokol bilinen veyatahmin edilen bir vesikaydı. Mec- lisin açılıp açılmıyacağının münaka- şa edildiği günlerde, ordu mensupları- nın parti mensuplarıyla yaptığı ko- nuşmalar sonucunda varılan kararın ne derece güçlüklerle elde edildiğini belirtiyordu. Böyle bir sonuca, ordu- nun yüksek kademelerinde obulunan- ların nasıl ve eriştiğini ko- laylıkla anlatmakta Başbak: özleri burasında Meclisin bütün milletvekilleri tara- e > il li i ki avizeler alkışların sedasından sal- lanacak hale geldi- Ordu aleyhine o- lan bütün tahrikleri ve fesadı kesin olarak men edecektir burada alkış sadece C. H. P. den geldi-. Bunu şu mülâhazalarla söylüyorum: Hiç kim- se ordu ile Büyük Meclis arasında ay- rlık yaratmaya muvaffak olamıya- caktır -bu cümle bütün milletvekil- lerince dakikalarca alkışlandı-. Aksi- ne, şimdiye kadar itaatsizlik ve mem- leketi anarşiye götürmek teşebbüsle- rine girişenler nasıl perişan olarak çıkmışlarsa, bundan sonra Orduya dil uzatmak teşebbüslerinden odaha da pişman olarak çıkacaklardır. ko- nuşmanın burasında A. P. milletvekil- lerinden birçoğu kendilerini tutamıya- rak ayağa kalktılar ve elleri patlayın- caya kadar Başbakanı alkışladılar. YURTTA OLUP BİTENLER men Parlamentoda güven oyu sırasın- da milletvekillerinin sille tokat birbi- rine girişeceği, müdavim dinleyici- lerden birtekinin aklının köşesinden bile geçmemekteydi. Aslına bakılırsa, en usta göz- ler, senelerdir parlamentoda dirsek çürütmüş tecrübeli politikacılar, yıl- ların getirdiği parlamento muhabirle- ri dahi oturumun başında böyle bir hava sezmediler. Gerçi A. P. sıraların- da bir telâş, bir kıpırdanma vardı. A. P. Grup başkanı Saadettin Bilgiç, pek genç ve pek ateşli yardımcısı Fer- ruh Bozbeyli ile arka sıralara çekil- miş, Grubu kritik ediyor ve genel o- larak A. P. de ayak işlerini gören Zi- ya Altınooğlu, sıralar arasında dur- madan dolaşıyordu. Ama bunun bu derece ileri varacağı kimsenin aklı- İsmet İnönü ve yardımcıları Mecliste müzakereleri takip ediyorlar fından yeniden şiddetle e ei Mi başı dahi vardı. lideri bir ara bazı gözlerin Köndisine çevrildiğini farke- dince alkışı kest alkışlandı. Bölük! İnönünün konuşmasının bundan sonraki kısmı, alkışlardan adeta ya- rıyarıya anlaşıldı. A. P. sıralarından tutun da Meclisin bir köşesine müza- kereleri dinlemek için gelmiş olan Se- natörlere kadar Başbakanın sözlerini alkışlamayan fert yoktu. İnönü şöyle edi : " T.B.M. M. ve onun mesul Hükümeti Ordunun şerefine ve itiba- rına, en yüksek kumandanından en küçük erine kadar millet nazarındaki yüksek kıymetlerine asla toz kondur- mayacaktır -sözün burasında tavanda- AKİS, 9 TEMMUZ 1962 Yetki * Sorumluluk — Tarihin notu Meclis Kongre eğleniyor Haftanın sonunda cumartesi günü B M. ne dinleyici olarak giden- ler, oldukça eğlenceli sahnelere rast- lıyacaklarını ummuşlar, ama bu de- recede fazlasını akıllarının kenarın- dan dahi geçilmemişlerdi. Zira II. İ- nönü Kabinesine verilecek güven o- yu sırasında, Muhalefet grubuna mensup milletvekillerinin kırmızı oy- larını kullanırken yapacakları hare- ketler dinleyici locasını tıkabasa dol- duran meraklıları ziyadesiyle ilgilen- direbilirdi. Kaldı ki Başbakan İnönü- nün, Meclis tatile girerken önemli bir konuşma yapacağı kulaktan ku- lağa, duyulmuştu. Bütün bunlara rağ- na mn P. Grup idarecilerinin telâşı ili verilecek kırmızı oy mik- tarının mümkün mertebe çok olma- sıyla ilgiliydi. A. P. sıralarında yokla- ma yapıldığı saatlerde (o kendilerini ciddi surette endişeye düşürecek ten- halık mevcuttu. Bunun için Ziya Al- tınog lu, ayağa kalkıp kalkıp mevcu- du sayıyor, sıra değiştirenler yüzün- den tam rakamı elde edemiyor, dur- mamacasına sayma ameliyesini tek- rarlıyordu. A. P.li yöneticilerin karargâh kurduğu arka sıralarda bahis konusu edilen mesele, bu oturumda bir çıkış yapabilme imkânıydı. Bunun için ge- dikler aranacak ve birkaç gün evvel Bölükbaşının kaymağını yemeğe yel- tendiği muhalefet tatlısından nasipler 11