YURTTA OLUP BİTENLER Talât Aydemir "Askerlik oo Hatırası" kadaşlarını orada bulacak ve kendi- lerine "brifing"ini yapacaktır. Zemzem kuyusu ve 22 Şubatçılar Ordunun sinirliliği, 22 Şubatçıların ortamın müsait olduğu zehabı i- çinde birtakım çıkışlara ogirişmeleri neticesinde belirdi. Bunlar, unutulup bir keseye atılmış olmanın hüznü ve telâsı içindeydiler. İllâ kendilerinden bahsedilsin de nasıl bahsedilirse bah- . Evvelâ Talât Ay- akis bulmayan bir de- meç patlattı, fakat tesir grup, Ordu içinde emr-i kumanda zin- cirini bozacak mahiyette faaliyete ko- makbul sebeplerle imzalanmış bulu- nan bir protokol sanki 22 Şubatla a- lâkalıymış gibi Yeni Sabah vasıtasıy- la ortalığa atıldı. Yayın organı ola- rak, askerlere karşı eski Demokratla- rın kin ve gayzını dile getirmesiyle sürüm teminine uğraşan bahtsız Kılıç- zadenin gazetesinin seçilmesi e infiali bir kat daha arttırdı. Bir defa Proto- kolde, 25 Ekimden sonra bir hareketin bahis konusu olmayacağı o serahatle belirtiliyordu. Demek oluyordu ki. bu, bugün yerilen Birinci Koalisyonun ne derece fayda sağladığının delili olan protokoldü. Birinci Koalisyon, de- 10 mokratik sistemin bir tehevvür anın- da bir kılıç darbesiyle işlemeden gö- mülmesini önlemişti. Üstelik, 25 Eki- min arefesinde Adalet Bakanlığının kitaplığında ve sonra Çankayada Or- du ile siyasi partiler liderlerinin te- masları, vardıkları mutabakat, im- zalanan protokol hiç kimsenin meç- hulü değildi. Ama maksat zihinleri karıştırmak ve bilhassa yüksek ko- mutanlara karşı güven hislerini azalt- maktı. Nitekim aynı sebepten dolayı- dır ki bir takım 22 Şubatçılar Korge- neral Tural aleyhinde davalar açmaya kalkıştıklarını aynı cins yayın organ- larında yazdırttıla aftanın sonunda, İnönü bu teh- likeli duruma karşı açık vaziyet al- dı. Hükümet Gürültüye pabuç yok! Bitirdiğimiz haftanın sonunda cuma günü, başkent gene garip bir ak- şam geçirdi. Ankaralılar, işlek cadde- lerde, gruplar halinde, silâhlı inzibat erleri görünce pirelendiler. o Çeşitli söylentiler bir anda kulaktan kulağa yayıldı. Bu sırada Başbakanlık, son derece önemli toplantılara sahne olu- yordu. Hâdise, bazı haberlerin değer- lendirilmesi neticesi çıktı. Başbakan İnönü, evvelâ (o Genel Kurmay Başkanı Sunayı gördü, ken- disiyle 20 dakika kadar, memlekette süre gelen anarşik faaliyetlerden ko- nuştu. Ordu içinde tahrik gayesi gü- den bazı kimseler işi (o azıtmışlardı. Sunay, bu tip hareketlerin Türk Si- lâhlı Kuvvetlerindeki tepkilerini an- lattı. Gazetelere intikal ettirilen "Su- baylar arasında imzalanan protokol" meseleyi adamakıllı karıştırmış, kay- naşmalara sebep teşkil etmişti. Bu ko- nuda ciddi tedbirler almak gerekiyor- du. Sunayın, Başbakanla konuştuğu sıralarda Merkez Kumandanlığından bindirilmişi kıtalar hareket etmiş ve başkentin bir çok semti sarılarak, as- keri birliklerle kaplatılmıştı. Ortada o- lağanüstü bir durumun mevcut olduğu tahmin ediliyor, ancak ne olduğu bi- linmiyordu. Sunayla yapılan konuşmadan son- ra Başbakan, Koalisyon kanadının li- derlerini, Meclis ve Senato Grup Baş- kanlarını, İçişleri Bakam ile Adalet Bakanını Başbakanlığa davet etti. Meseleyi onlara da açtı. Geç vakitle- re kadar devam eden müzakerelerde, Koalisyona dahil siyasi parti mensup- larından bazıları şiddetli tedbirlere başvurulmasını, 22 Şubat olaylarına karışan ve sonra faaliyetlerine devam edenler hakkında kesin karara varıl- masını teklif ettiler. Ancak son sözü gene İnönü söyledi ve yeni şiddet ted- birine lüzum olmadığını, yalnız ertesi gün Parlamentoda durumu kendisi- nin bir konuşmada açıklayacağını ve Hükümetin bundan sonra yetkileri da- hilinde mutlaka harekete geçeceğini bildirdi. Başbakanın fikri makül gö- rüldü ve toplantı böylece sonuca bağ- landı. Bu sırada başkent sokaklarında askeri emniyet kıtaları kol gezmekte ve ikinci bir emre kadar kıtalarına dönmemek üzere görevlendirilmiş bu- lunmaktaydı. İnönü konuşuyor İnönü konuşmasını Mecliste (yaptı. Bu sırada güven oyu almıştı. Sözlerine teşekkür ve Meclisin Hükümete verdi- gi itimat oyunun öneminden bahisle başladı. Sonra Türkiyenin demokra- tik rejim mücadelesinde geçirdiği isti- haleleri anlattı. 27 Mayıs' ihtilâlinin haleler kaydettiğini açıkladı. Başbakan bundan sonra, Meclis - Ordu münasebetlerine atlayarak 22 Şubat olaylarından bahsetti. oOrdu- nun 22 Şubatta demokratik rejim a- leyhtarı bir zümreyi bütün olarak red- dettiğini belirtti. İnönü' bu cümleleri söylerken bütün partilerin sıraların- dan şiddetli bir alkış koptu. Başbakan sözlerine biraz ara vererek alkışların dinmesini bekledi. İnönü kesilen alkışlardan sonra kendisini çıt çıkarmadan dinliyen mil- Osman Bölükbaşı Zehir dilli adam AKİS, 9 TEMMUZ 1962