YURTTA OLUP BİTENLER aklar istedi Misal diye de, Avustur- yadaki durum gösterildi. Rivayete gö- re Avusturyadaki Koalisyon bu nevi- den yerleri Koalisyonun partileri a- rasında mütesaviyen bölmüştür. Bu hal çâresi kendisine söylendiğinde bir C. H. P lileri geleni gülmekten ken- dini alamadı : — Yahu, Alicanla Bölükbaşı son- rane der?. Ancak A P. lilerin talepleri bun- dan da ibaret kalmadı. aşırı ve kabulü her halde caiz olmayan taleplerle Hükümetin karşısına çıktı- lar. Tartışma konularından biri, 22 Şubat gecesi hadisesine karışanların affıydı. A. P. liler, bir başka affı daha -sanki aynı şeymiş ve şu sırada ka- bulüne imkan varmış gibi- araya sı- kıştırmak istiyorlardı. İleri sürdük- leri, kendilerini de teşkilâtlarının sı- kıştırdığıdır. Fakat memleketin duru- mu da, bilhassa C. H. P. nin içinde beliren yeni tepki ve pek haksız sayı- lamayacak homurtular da göstermek- tedir ki A. P. sâdece nimet dağıtı- mında iktidar partisi olduğunu hatır- layıp sorumluluk gırtlama zamanı ge- lip çattığında bunu unuttukça mem- leketin siyaset hayatında yeni bir ge- lişmeye intizar e de fuzuli bir dav- ranış olmayacaktı' İdare Suyun altındaki oyun Bitirdiğimiz haftanın içinde bir gün, Sağlık Bakanlığının üst katındaki genişçe bir odada, bir masanın başın- Suat Seren Mart içeri, pire dışarı da oturmakta olan uzun boylu, zayıf- ça, hafif esmer tenli bir adam kendi- sine tebliğ edilecek bir nakil karar- namesini biraz heyecan biraz da ü- züntü ile bekledi. Fakat beklenen ka- rarname Başbakanlıktan çıkıp, yük- sek tasdike iktiran etmedi. Böylece de Sağlık Bakanlığının üst katındaki Ec- zacılık ve Tıbbi Müstahzarlar Umum Müdürüne ait odadaki esmer, zayıf yapılı adamın bekleyişi bitmedi. Bitirdiğimiz hafta içinde (Sağlık bakanlığının muhtelif odalarında na- kil emirlerine intizar eden pek çok huzursuz insan, tıpkı Eczacılık ove Tıbbi Müstahzarlar Umum Müdürü Dr. Sadi Bilginsoy gibi bekledi, bek- edi... Sağlık bakanlığının yüksek sevi- yedeki idarecilerine musallat olan hu- zursuzluk, aslında Koalisyon Kabine- sinin itimat oyu almasıyla başladı. Hükümet teşekkül ettikten ve Sağlık bakanlığına, Koalisyon Hükümetinin A. P. kanadından Dr. Suat Seren ta- yin edildikten sonra Sağlık bakanlı- ğında çalışanlar, geniş çapta bir te- mizlik hareketine girişileceğini (o sez- mekte gecikmediler. 27 Mayış harekâ- tını müteakip Sağlık bakanlığı teş- kilâtının başına geçen idealist ve genç doktorlardan müteşekkil kadro, anla- yışlı Bakanların idaresinde son dere- ce başarılı hizmetler ifa, edebilmek İmkânını bulmuş ye doğrusu istenirse, bir ihtilâl idaresiyle asla telif edile- meyecek bir serbestiye sahip olarak teşkilâtları içinde gerekli hamleleri yapmıştı. Bunlar normal rejimde de ayni serbesti içinde vazifeye devam edeceklerinden emin değil, ama ümit- li bir şekilde seçimlere girdiler. Fa- kat evdeki hesap çarşıya uymadı. A P. nin Isparta Senatörü, içinden ye- tiştiği teşkilâtın başına Bakan ola- rak geliverince, manzara birden de- işti. Suat Serenin ilk işi Müsteşar Nusret Fişeki makamına çağırarak bazı direktifler vermek oldu. Bakan değişiklikler oOoyapmak niyetindeydi. Tâyin yönetmeliğini de kendisine gö- re pek kifayetsiz bulmaktaydı. Bü- Sini ER Fişeke anlattı ve: — İlk olarak şu e cim -ini tadil edeceğim" de Sonra ilâve etti: — Razı iyi tarafları var, ama sos- yalizasyon da pek m değil. Onun da üzerinde duracağı Fişek, Bakanın sazlbiğeln altında yatan maksadı bildiği için, mütalâa serdini fuzuli addetti ve arkadaşları- nın yanına döndü. Bakanın değiştir- meyi arzu ettiği yönetmelik, doktor- ların nakil ve tâyinlerini Sağlık Ba- kanlığı Encümenine bırakan bir ye- nilikti ve 27 Mayıs ihtilâlinden sonra gayet makul şebeblerle hazırlanmış- tı: Yönetmelik, tâyin ve nakilleri bir ele, değil, bir heyete bırakılıyordu. İş- e bu, yeni politikacı Serenin midesi» ni bulandırdı. İstediği idarecilerle da- ma taşı gibi oynamayı pek arzu eden eski Sağlık ve. Sosyal Yardım Umum Müdürü, bu encümenle bu işi yürüte- meyeceğini anlamış olmalı ki, ilk na- zarda yönetmeliği değiştirmeyi dene- di.. Ancak bu iş pek kolay olmadı. Ba- kanlık teşkilâtı içinde Müsteşar Nus- ret Fişek ve Umum Müdürlerin kur- dukları Encümen son derece âdil ha- reket ediyor ve Bakanın doktorlarla politik maksada matuf olarak dama taşı gibi oynamasına müsaade etmi- yordu. Üstelik Encümen üyeleri pren- siplerinde zincir gibi birbirine bağlıy- dı. Bunun üzerine Seren, zincirin ilk Halkasını kopararak talihini odene- mekte fayda buldu. Hemen Hukuk Müşavirini çağırdı ve Müsteşar Nus- ret Fişeki uzaklaştırmak için bir fet- va istedi. Bu arada da.Zat İşleri U- mum Müdürü Bedri Selçuku odasına celbederek şu emri verdi: — Hemen Nusret Fişekin tâyin kararnamesini hazırlayın!" Bedri Sel- çuk ve emri dikkatle dinle- di v : ” kolay bir iş değil efen- dim. a. kendisini çağırın, ko- nuşun. Bir müsteşarı bu kadar kolay- lıkla harcamayınız. Sanırım, kendisi de bu şartlar altında çalışmayı arzu etmiyecektir" dedi. Fakat Bakan, kararında musırdı: "— Peki, siz gidin ve bana Nus- ret beyi gönderin" dedi. Nusret Fişek İlaki... kurban AKİS, 2 NİSAN 1962