M US İ Kİ Konserler Ankara Evvelki içinde (piyanist Ayşegül Oo Sarıca (o Cumhurbaş- kanlığı oSenfoni Orkestrası (o Salo- nunda bir resital verdi ve Bach'ın re minör Prelüd ve Fügünü, Beetho- ven'in opus 110 la bemol majör sona- tm, Schubert'in "Wanderer" fante- zisini, Chopin'in Barkarol'ünü, Fau- re'nin bir Nocturne'üyle bir İmpromp- tu'sünü ve Prokofyefin 7. Sonatını çaldı. Ayşegül Sarıca muhakkak ki Türkiyenin en iyi piyanistlerinden bi- ridir. Nitekim bu ağır programın al- tından da yüzakıyla kalkmağa mu- vaffak oldu. Genç piyanistin kuvvetli ve yüklü bir tuşesi var. Sağlam tek- nik, çalışındaki erkekçe güç o başta gelen hususiyetleri. Ama bu resitale dayanarak Ayşegül Sarıcanın duygu- lu bir müzisyen olduğu, dinleyicileri sarsan beşeri icralar çıkardığı da pek Söylenemez. Programdaki bütün e- hafta serler sağlam ve kuru bir teknikle çalındı. Ayrıca Ayşegül Sarıcanın sıhhatli bir ritmi de yoktu ve devam- lı koşmalar, öne düşmeler yüzünden ritmik huzur bozuluyor, çalısına te- lis hakim oluyordu. Aynı sebepten, birkaç gün sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının eşliğiyle (o icra edilen Rahmaninof'un "Paganini" rap- sodisi de bir kovalamaca, bir köşe kapmaca halini aldı. Herhalde Ayşe- gül Sarıcanın, müziğin şiir (yönüne nüfuz edebildikten sonra, dünya öl- çüsünde şöhret yapabilmesi işten bi- le olmamalıydı. Samsun Viyolonist Suna Kan, piyanist Fer- hunda Erkinle birlikte, geride bı- raktığımız hafta Samsuna gitti ove Zafer Sinemasında bir resital verdi. Suna Kanın bu resitaline Samsunlu sanatseverlerden Orhan Hokkacı öna- yak olmuş, Çocuk Esirgeme Kurumu yöneticilerinin ve Samsun valisi Fah- gerçek ri Erverdinin yardımlarıyla ten dört başı mâmur bir resital dü- zenlemeyi başarmıştır. Bu çeşit bir konser Samsunda ilk defa düzenlen- mektedir ve umulduğundan fazla ilgi görmüştür. Konseri düzenliyenler pek çok güçlüklerle karşılaştılar ama, so- nunda bu güzel teşebbüsün altından yüzakıyla çıkmaya muvaffak oldular. Herşeyden evvel Samsunda, işe yarar bir piyano bulmak kolay değildi. Mü- zikle alâkalı bütün aileler kapı kapı dolaşıldı, piyanolar, sonunda bir seç- me yapmak üzere, kalitelerine göre tasnif edildi. Çalgısının konser salo- nuna nakledilmesine herkes kolay ko- lay razı olmuyordu. Nihayet Çocuk E sirgeme Kurumu Başkanı Ayten Ku- tucu, sanatçılara kendi piyanosunu vermeyi kararlaştırdı, fakat Samsun- da iyi bir akortçu bulmaya da im- kân yoktu. Konser bu şartlar altın- da, yarım ses pesleşmiş bir piyano üzerinde verildi. Bu çeşit bölge konserleri Devlet tarafından düzenlenmediği müddetçe ufak tefek aksaklıklar elbette caktır ve tabii karşılanmalıdır. halde Samsun, bu konuda diğer ille- re örnek teşkil etmelidir. Türkiyede geri kuvvetlerle aydınlar savaş tut- muşken, sanatçıların iki üç büyük şehrin sınırları içinde kapalı kalma- sı aklın, mantığın alacağı birşey de- ğildir. İtalyan şaheseri, ZOPPAZ markalı 5-7 ve 8 ayak buz dolapları gelmiştir. Mümessili: GÜR TİCARET Ltd. Şti. Bankalar Cad. 14, Ankara - Tel: 114156 AKİS — 217 AKİS, 2 NİSAN 1962