Madanoğlu, bunun üzerine oÇan- kayaya taşındı. Bu sırada, başkentin her tarafında, Komite içindeki Mada- noğlu- Türkeş çatışmalarından açık açık bahsediliyordu. "Kudretli oAl- bay "ın, Ankara Komutanına oyunla- rı bundan ibaret kalmadı. Ordudaki tasfiye sırasında, Mâdanoğlunu Kıbrı- sa göndertmenin kolayını buldu. Ma- danoğlu bu tasfiye kararında' rol oy- namamış değildir. Ama tatbikatında pek bulunamadı. İş, daha ziyade "Türkeş Grubu"nun hazırladığı liste- ler esasına göre yapıldı. Ne var ki, hâdise doğrudan doğruya Komitenin ye sonra da Türk Silahlı Kuvvetlerin bütününün malı oldu, o devrin doku- nulmasından ziyade odokunulmama- sında milli menfaat ve fayda bulunan bir tasarrufu haline geldi. Onun için- dir ki şimdi millet, Eminsu diye bi- linen zümreden anlayış ve akl-i se- lim beklemektedir. Madanoğlunun Ankaradan uzak- laştırılması için son teşebbüs, o Tür- keşin telkiniyle oGürselin -o tarihte Gürsel, Türkeşe henüz tam bir teş- his koymamıştı- Ankara Komutanı- na Diyarbakırdaki 7. Kolordunun ko- mutanlığını teklif etmesi oldu. Ma- danoğluya, oradaki durumun o böyle bir tayini gerektirecek halde olduğu ifade edildi. Madanoğlu istifini boz- madı: "— Emredersiniz, giderim. Fa- kat, benim kanaatimce Ankarada kalmam daha hayırlıdır" dedi. Madanoğlunu uzaklaştırmaya za- ten fazla gönlü olmayan Gürsel ısrar etmedi. Grup teşekkül ediyor "Bütün bunlar olup biterken, memle- ketin yüksek menfaatlerini ken- dilerinin gidici olmamasında görenler -zaten, böyle işlerde hep bahis konu- su olan sâdece milli menfaattir!- ge- niş bir kampanya açtılar. Her git- tikleri yerde, memleketin kendilerin- den hal çâresi bekleyen dertlerini te- rennüm, ediyorlar ve bunların politi- kacılar (o marifetiyle, bir demokratik sistem içinde halledilmesinin imkân- sızlığını açık açık söylüyorlardı. Bu. kampanya, en ziyade rağbeti -kendi- nizi sıkı tutunuz- Gökhan Evliyaoğ- lu ile Hami Tezkanın idaresindeki Havadis gazetesinde buldu. Yaz oOr- tasından itibaren, Türkeşin aracılığı ile, Havadis adeta "14'ler"in yayın organı haline geldi. Gazetede her gün ya Alpaslan Türkeşin, Yy. u- bir poz resmi çıkıyor, şetleri süslüyor, obaşmakalede yami Safa yazıyordu- veya fıkralar- da -en çok, bugünün ateşli A. P. mil- letvekili Gökhan Evliyaoğlununkiler- AKİS, 5 MART 1962 de- fikirlerinin savunması yapılıyor- du. O kadar ki, Peyami Safa ve Ha- vadis İnkılâp Mahkemelerinin 1 nu- maralı şampiyonu oldular. ylül ayı işte böyle gelip çattı. Bu arada, Türk Kültür Dernekleri en iyi niyetlerle kurulmuştu. Türkeş on- ları, kısa zamanda kendi adamlarıyla ve ideal arkadaşlarıyla boğdu. Eylül ayı, "Türkeş Grubu'nun en faal aya oldu. Muzaffer Özdağ Gaziantepte öğretmenlere öğretmenliğin, o adalet mensuplarına adaletin inceliklerini parlak nutuklarla anlattı. Numan Esin tamirde bütün parlamenter re- Jimi kötüleyen ve 27 Mayısın mâna- sını değiştiren sözler sarfetti. İzmi- rin kurtuluş bayramı günü genç yüz- başı şöyle söyledi: EA TARİH milli hareketimizin parolası. oSeviyi bu iken demokratik nizam fanteziyi ve oynanan oyun da komedyaya ben- zer. Bu seviyeyi, çağdaş uygarlık se- viyesine biz çıkaracağız!" Bu edebiyat, bütün Türk Basının- da hemen sâdece Havadisi kendisine müttefik buldu. 20 Eylül günü Gök- han Evliyaoğlunun gazetesi "Siz ih- tilâlcisiniz diyenlere, biz İnkılâpçıyız deyin" diyor ve askerlere, o iktidarı bırakmamalarını tavsiye ediyordu. ncak, bu geniş kampanya M. B. Kl nin aklı başında üyeleri üzerinde . Artık yollar ada- Albay"ın kendi kendine giydiği kud- i z N Erkanlı hava alanında gazetecilerle Yanlış ata oynamanın sonu — Memlekette taraflı, gayrı âdil bir idare vardı. Sâdece 1950-60 arası değil! Yıllardan beri idareciler mille- ti ihmal ettiler. Biz ihtilâli, oyalnız menfaat kapılarım çalan politika sim- sarlarının elinden milleti kurtarmak için yaptık. Yıllardan beri, politika- cılar birbirine düştü!" Ondan bir hafta sonra gene Öz- dağ, inanılmaz bir fütursuzlukla İs- tanbul Üniversitesinin öğretim üyele- rini büyük konferans salonuna top- ladı ve bir nutuk çekti. Söyledikleri şuydu: ” ılâp; sâdece milleti soyan politikacılara karşı değil, Türkiyenin kaderini de düzeltmek için (yapıldı. Var olmak yaya yok olmak! İşte, ret hırkasını üzerinden almak o lâ- zımdı. 22 Eylül günü, Komitenin "Basi- ret Grubu'nun Gürseli ikna etmesi üzerine Alpaslan Türkeş Başbakan- lık o Müsteşarlığı görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Ertesi gün Ha- vadis, haberi şöyle veriyordu: "Ha- len M. B. K. üyesi olan Kurmay Al- bay Türkeşin daha mühim bir vazi- feye getirileceği de söylenmektedir." slında Türkeş, oyuna gelmişti. Zira kendisinin Başbakanlık Müste- şarlığından ayrılmasıyla birlikte Ma- danoğlunun Ankara Alayının başından ayrılacağım sanı- yordu. Nitekim, elindeki yayın organ- 21