etti. Fakat bu tasarıyı o kanuna ben- zeten arkadaşlar o zamanlar henüz mektep talebesiydiler” di Mecliste zihinle- rindeki bazı tereddütleri izale etti. Sonra sıra ile Bölükbaşı, Alican ve Gümüşpala söz alarak, tasarıya koy- dukları imzaların sebeplerini açıkla- dılar. Hepsi bir noktada birleşiyor- lardı: "Bir zümre, bir parti yoktur. Evvelâ vatan ve onun selâmeti var- dır." Liderlerden sonra tasarının mad- deleri üzerinde müzakerelere ge- çildi. madde üzerinde ayrı ayrı ve titizlikle duruldu. Dördüncü ve ye- dinci maddeler, biraz, hafifletilmesi gerekçesiyle Karma Komisyona iade edildi. O gün saatlerin 21.30'u gös- terdiği sırada, Hükümetin huzuru te- min maksadıyla Meclise getirdiği ta- sarı alkışlar arasında kabul edildi. A.P. Perçem düşünce (Kapaktaki o Politikacı) mi haftanın başlarında ü nin Necatibey cad- desindeki sarı badanalı Genel Merke- zinin merdivenlerini yorgun tavırlı bir posta müvezzii tırmandı ve üst kattaki A. P. Genel Merkezi Sekre- terliğine bir telgraf bıraktı. Telgra- fın çıkış merkezi tamir. idi. ya Başkanlığına hitaben çekilmiş- Sekreterler hemen telgrafı A. P. nin bası Ragıp Gümüşpalaya ulaş- tırdılar. Pala Paşa kalın çerçeveli- gözlüklerini taktı ve sonra telgrafı açarak dikkatle okumağa (başladı. Okudukça kaşları çatılıyordu, sonra hiddetle yerinden doğrularak bağır- dı: “— Çabuk bana İzmir İl başkan- lığını bulun." Gümüşpalayı telâşa ve hiddete sevkeden telgraf, İzmir İl başkanlı- ğından geliyordu ve altında Mehmet Karaoğlu imzası vardı. Telgraf ay- nen Şöyle idi: urulumuz tüzük (hükümlerine harfiyen riayet ederek vazifesine de- vam etmektedir. Protesto maksadı i- le toplantılar tertip ettiğimiz bazı teşviklerde bulunduğumuz id alarının ispat edilmesini rica ediyo. ruz?. Doğacak neticelerden kurulumuz değil, ancak hadiselere sebebiyet ve- renlerin Tarih önünde mesul olaca- ğını bildiririz." Ragıp Gümüşpala son derece hid- detlendi. Bu cüretli telgrafın sahiple- rini sigaya çekmek karariyle o sıra- da bağlanan İzmir 32295 numara- AKİS, 5 MART 1962 dan Karaoğlunu istedi. Aralarında geçen konuşma sön derece sert oldu. Pala Paşa eski askerliğin verdiği bir alışkanlıkla Karaoğlunu bir hay- li haşlayordu. Fakat Karaoğlu da Gümüşpaladan aşağı kalmadı ve kendilerine bir gün evvel çekilen bir telgrafı bahis konusu etti. Doğrusu bu ya Gümüşpalann İzmir İl mer- kezine çekilen itham edici telgraftan haberi yoktu. Karaoglu bu ricatı fır- sat bilerek ileri geri söylendi. Gü- müşpala da altta kalmadı. Genel Merkezin Ege teşkilâtını bir diken gibi a söyleyerek konuşma- yı kest Pala Paşa telefonun ahizesini ye- rine koyarken bir hayli düşünceliydi. Zira Egede A. P. içinde gün geçtik- çe çoğalan baş kaldırmalar can sı- kacak hale gelmişti. Nitekim hemen A. p. Genel Merkezi tamirin eski Demokrat yeni A. P. li liderlerini a- lelâcele merkeze çağırmakta fayda mülahaza etti. Aslında A. P, bilhas- sa 22 Şubat hareketinden sonra, ken- disine bir çeki düzen verme hazırlı- Era girişmişti. Haftanın başındaki n A. P. nin teşkilâtı bulunan 22 ile telgraflar çekilerek İl başkanla- rının acele merkezde yapılacak Kü- çük Kongrede bulunmaları istendi. Pazartesi akşamı ise davete icabet eden 11 başkanlarının sayıları hayli kabarık oldu. Egede teşkilâtın o sözcülüğünü yapan Karaoğlu -Kibar ikilisine ait telgrafın doğurduğu asabi gerilim içinde Genel Merkezde il başkanları bir toplantı yaptılar. Daha evvelden Genel İdare Kurulu peyderpey gelen Burhan Apaydın Yıldırım çeken YURTTA OLUP BİTENLER il başkanları ila teker teker temaslar yaptığı için neticenin Genel Merkez- lehinde olacağına emindi. Fakat top- lantıda çıkan bazı çatlak sesler, or- talığı az daha bulandırıyordu. Haftanın başındaki o akşam üze- ri A. P. nin 22 ilden kopanil ve en nüfuzlu ilçe başkanları bir araya gel- diler. D. P. nin enkazı üzerine bina edilmiş bulunan çürük yapılı A. P. nin kaderi bahis konusu idi. Toplan- tıya Genel Başkan Gümüşpala Baş- kanlık etti. Genel Sekreter Osma ise yüzündeki bir abse sebebiyle toplan- tıda bulunamadı. Genel İdare Kurulunun tam kadro halinde bulunduğu toplantıda ilk sö- zü Gümüşpala aldı ve oldukça uzun bir konuşma yaptı. A. P. nin lideri İlk olarak söze teşekkürle başladı ve sonra: "— Arkadaşlar, son günlerde bü- yük badireler atlattık. Bunlardan bi- zim kadar sizlerin de malümatınız vardır" diye devam etti ve son olay- ları il başkanlarına bütün çıplaklı- ğıyla nakletti. A. P. li il başkanları izahatı büyük bir sükünetle dinledi- ler. Hava hayli yumuşaktı. Teşkilât- tan gelen ve olup bitenlerden haber- siz bulunan A. P. liler Genel Başkan- larının açıklamasından sonra mesele- nin aslına vakıf obuaya başlamışlar- dı. Zira, ya D. P. nin enkazı üzerinde yükselen A. P. iskeletinin savunma- sını yaparak A. P. yi siyaset meyda- nından silecekler, yahut da A. P. nin D. P, den tamamen ayrı bir zihniyet- le çalışmağa başladığım umumi ef- kâra ilân edeceklerdi. İşte tam bu müsait vasat içinde, Osman Kibar söz aldı ve bir çuval in- ciri berbat etmek için elden gelen gayreti geri bırakmadı. Mehmet Ka- raoğludan destekli Kibar, yepyeni bir meseleyi ortaya atarak il başkanla- rının dikkatlerini başka tarafa çek- mek istedi. Kibar söze — Şimdi sizlere bir parça da par- timizin iç meselelerinden bahsedeyim" diyerek başladı ve hemen A. P. den yapılan ihraçlara temas etti. Kibar Genel idare Kurulunun kılıcının pek keskin olduğunu açıkladı ve: "“— A. P. nin kendi evlâtlarını ye- mesine tahammülü yoktur" diyerek sözlerini bağladı. Bu anda toplantı salonundaki hava birden değişiver- mişti. Gümüşpalanın konuşması te- sirsiz kaldı. İl başkanları sıra ile söz almağa başladılar. Bilhassa Ada- na, Erzurum, Mersin, Balıkesir ve Kocaeli il başkanları Kibarı destek- ler mahiyette konuşuyorlardı. Hava kızışınca Gümüşpala bir, kere daha söz almak lüzumunu hissetti ve 22 Şubat olaylarına dayanarak memle- ketin halini ortaya koydu. A. P. nin 15