teyebileceği ve bunu elde edebileceği tezini İsbat etmek, Küba misali kor- kuluk gibi gösterilmek suretile, daha kolay olabilirdi. Küba defedilince or- tada ölçü kalmamaktadır ve Latin Amerika, Kuzey Amerika "Emperya- lizminin" karanlığı içine batıp külli- yen kaybolduğu zannına düşebilecek- tir. Bu, Latin Amerikalıları ilgilendi- ren yöndür. Bir de Punta del Este konferansının her şeye rağmen ve oy birliği ile olmasa da, Küba aleyhine çevrilmesine başarı ile (o ulaşılabilmiş olmasının sebeplerini aramak lâzım- dır. Konferansın devamı boyunca Bir- leşik Amerika Dışişleri Bakam Dean Rusk'ın, daha hafif müeyyideler ih- tiva etse bile ll oybirliği veya ona yakın kuvvetli bir (çoğunlukla kabul edilebilecek kararlar peşinde koştuğu bilinmektedir. Bu arzu ta- hakkuk etmemiştir. Fakat sebep de sadece muhalif altılı grubun odiren- mesi değildir. Aslında Dean Rusk'ın konferansta çok silik, hatta mahcup durumunu takviye eden şu olaylar müessir olmuşlardır: I — Castro, rejimini bir kızıl diktatörlük gibi göstermeyip da bu- nun haklı ve makbul bir sosyalizm olduğunu ilan ve isbat etse veya bu- nu yapmaktan menedilmeseydi, bo- gun Latin Amerikalılar arasında da ha çok ve daha cesaretli taraftarlar bulabilirdi. 2 — Kremlin Castro'yu korumak için gerekirse kıtalar arası mermi lerle Amerikayı döveceğini söylemek hafifliğini göstermemiş ve bütün A- merika kıtası halkını tedirgin etme- miş olsa idi, Küba Amerika kıtasının böğrüne dayanmış bir hançer sayıl- mazdı. 3 — Punta del el Konferansı pa sırada Cas Havanada bir mukabil konferans aşi taş- iliklağ girişmemiş ve diğer Latin Amerika memleketlerinde nümayişler re yol açmaktan kaçınmış olsa idi ve yine o sırada Batı yarım küresi memleketlerini ziyaret etmekte olan İzvestia başyazarı ve Krutçefin da- madı Acubey "Gerekirse Küba için harbi göze alırız" gibi ne bir siyasi yazara, ne bir diplomata, ne de hat- ta Krutçefin damadına yakışmaya- cak sözler söyleyerek bir psikoloji yoksunluğu, bir politika kısırlığı gös- termemiş olsa idi, belki yine bu gün- kü netice başka türlü olacaktı. Bu bakımdan, Başkan Kennedy'- nin salı günü Acubeyi yemeğe davet etmesi, adeta Krutçefin damadına, hizmetleri e bir teşekkür gibi görünmektedir AKİS, 5 ŞUBAT 1962 Müstafi Başbakan Fanfani Bastı istifayı Italya Yeni istikamet Geçen hafta Napolide başlayan Hı- an -Demokrat partisi kong- resinde yeni bir İstikametin belirdi- partilerinin içerden veya dışardan- desteği ile İtalyayı fiilen idare etmiş olan Hiristiyan- Demokratların, o- layların zoru ile girdikleri bu yol İ- talyanın gerek iç bünyesi, gerekse dış taahhütleri bakımından şimdiden kes- tirilemiyecek kadar önemli gelişme- ere müsaittir. Parti (o Kongresinde (o hükümetin parlemento plânında bütün sosyalist- lerle işbirliği yapmayı denemesi esas itibarile kabul edilmiştir. Burada DÜNYADA OLUP BİTENLER kastedilen sosyalistler tabiatile halen ükü i ekleyen Saragatın de- mokratik sosyalistleri değil, bir çok plânlarda e işbirliği yap» mış olan V münasebet- ler idame . ei Nenni sosyalistleri- dir. Parti kongresi bu yeni tecrübe hakkında karar vermek için toplan- mıştır. Zira Hıristiyan - Demokratlar şimdiye kadar bütün partilerden yar- dan kabul etmişler, yalnız sağ ce- nahtaki neo- eğ ile soldan ko- münistleri sosyalistlerini hariç m Fakat artık bu muvazeneyi iada- meye imkân kalmamış gibi (ogörün- mektedir. Bcnun da parti içinde ve dı- şında olmak üzere başlıca iki sebebi vardır. Parti değil hareket Halen Hristiyan - Demokratlar, Cum- huriyetci, sosyalist -Saragat- ve Liberallerin desteği ile hükümeti a- yakta tutuyorlar. Fakat bir yanda nl ve Cumhuriyetçiler, di- ger yanda Liberaller olmak üzere bin. mevcut, fakat uyur durumda olan anlaşmazlık yeniden tazelenmiş ve Cumhuriyetçiler ile Sosyalistler artık sağ cenahın -Liberallerin ta- mamen terkedilmesini ve sol cenah- tan destek alınmasını ısrarla isteme- ye başlamışlardır. Diğer yandan sosyal serişrelere uymak ihtiyacını duyan ıristiy: -Demokratlar da Ur yapı re eformu istemektedirler. Bu noktada katolik partinin hiziplere ayrılmış olduğunu söylemek az, oHiristiyan- Demokrat parti zaten dar anlamda bir siyasi parti değildir, faşizme mu- kavemet eden unsurların meydana getirdikleri bir harekettir. Müşterek oktalan parmakla sayılacak kadar az, fakat eml Batıya bağlılık, Kilise ile anlaşmalara riayet, hürri- yetlere saygı gibi. Hıristiyan- Demokratlar arasında her zaman mevcut olan kademelen- meyi Kongre sırasında şöyle şemati- ze etmek mümkündür: Sağ cenah - Bu cenahtakiler mu- hafazakâr, as çok otoriter ve din- dardırlar. Liderleri Scelba, Pella, onella, Andreotti a müteaddit da mak isteyenlere şiddetle çatmış, fa- kat ıslıklar ve alkışlarla tasvip mi, red mi edildiği anlaşılamıyan nutku büyük "bir etki yapmamıştır. Sol ce derliğinde hareket etmektedir. o Sos- yalistlerle işbirliğini isteyen cenah 19