YURTTA OLUP BİTENLER bütün varlıklarıyla mani (oolmaları gerekiyordu. Siyasi partilere bugün- kü ahvalde düşen vazife buydu. Devlet Başkanı parti liderlerine, kendilerini bir kere daha uyarttığını belirtti. Durum böyle devam ederse istenmiyen bir çok olay meydana çı- kacak, teessüsüne çalışılan huzurun avdet etmesi mümkün olmıyacaktı. Liderler. Devlet Başkanını sükü- netle dinlediler. Sonra fikirlerini söy- lediler. Aralarında görüş ayrılığı yok- tu. Ama her teşkilâttaki beş parma- ğın beşi, birbirine benzemiyordu ki.. Bu misali Gümüşpala verdi. İyi niyet sahibi liderin bu konudaki çabasını bilmeyen yoktu. Öğle yaklaştığı sırada, Köşkü ter- keden liderler kapıda oldukça kalaba- lık bir gazeteci grupu tarafından kar- şılandılar Gelişte olduğu gibi, evvelâ Gü- müşpala çıktı. Otomobilim saran ga- zetecilere gülümsiyerek: — Söylenecek bir sey yok.. Genel olarak huzurun teessüsü ve memle- ket meseleleri üzerinde durduk" de- di A. P. liderinin sözleri gazetecile- re bir sual daha sorma fırsatını ver- di:' " — Yani BiZE memlekette huzur yok mu Paşam İyi niyetli A. P. lideri gülümsedi ve şoföre gaza basmasını işaret e- derek, basın mensuplarını oracıkta bırakmayı, cevap vermeğe tercih et- ti. Gümüşpalayı, Bölükbaşı takip --. Pek neşeli görünüyordu. Am: Cemal Gürsel Bayram değil, seyran değil! elde değil- değildi. Aşağı yukarı A.P. liderinin sözlerini tekrarladı. Bu defa huzur" konusunda Bölükbaşıya da aynı sual soruldu. C. K. M. P. Genel Başkanı A. P. liderinden -konuşma yönünden- bir parmak ilerde olduğu- nu ortaya koydu ve manalı manalı gülüp: — Bunu siz bizden iyi bilirsiniz" dedi. Bölük başı gazetecilerin arasın- dan kurtulmuştu ki, Aybar ve Ak- sal kapıda gözüktüler. İki parti lide- ri bir arada geliyorlardı. Otomobille- ri atbaşı beraberdi. Gazeteciler şa- şırdılar ve şans Aksala güldü. Aybar ma la konuşmağa b -hayret cimemek yakalanmış. CH. P Genel Sekreteri kalabalığın arasından süzülüvermiş- ti. Aybarı da konuşturmak mümkün olmadı. Sadece bir mesele üzerinde basın mensuplarını aydınlattı. Top- lantının Nuri Beşerle bir ilgisi var miydi, yok muydu? Aybar soruya cevap verirken gülümsüyordu: " — O mesele normal aktüalitesi içinde devam ediyor. İş adalete inti- kal etmiştir. Bir sonuca bağlanacak- tır." Basın mensupları buna pek inan- madılar. Ama Aybarı daha sonra e- vinden arayıp meseleyi öğrenmeğe kalkanlar doğru söylediğine o-Nuri Beşer işinin dışında- kanaat getirdi- ler. Y. T. P. lideri: "— Ama, doğrusunu Oo söylemek gerekirse, bir Devlet Başkanıyla dört siyasi parti lideri sadece günlük bir manı gelince anlatmağa hazır olduğu- nu belirtiyordu. u arada piyasaya gene "Milli Koa- lisyon” lafları sürüldü ama, bu yü- reklerde oyatan aslanlardan ibaret kaldı. Nitekim Gümüşpala ikili koa- lisyonun sapasağlam ayakta olduğu- nu ve mükemmel işlediğini Toplantıda böyle bir tabir bahis konusu edilmemişti. Muhale- fet partilerine gelince, onlar kendi görüşlerini zaten Başbakana dostça anlatmak fırsatım buluyorlar ve ne- tice de alıyorlardı. Haftanın sonunda böylece aniden ortaya çıkan liderle, toplantısı siyasi literatüre bir deyim daha ekledi: "Nasihat toplantıları..." Bu da, Gürselin yeni keşfiydi! Bölükbaşı ve Aybar Çankayaya giriyorlar Boşa geçen zamanlar AKİS, 5 ŞUBAT 1962