edilmesini istedi. Başbakanın sözle- rinden tüccar ve sanayici şunu anla- dı: Türkiyede iş filemi iyi çalışmak, vergisini (vermek sosyal adaleti gözden uzak bulundurmamak ve ka- nunların kontrolunu yüksünmeden ka- bul etmek şartıyla her türlü kolay- lığı görecek, Hükümetin tam desteği- ne ve yardımına nail olacak, kendisi- ne düşman olmayan bir ortam içinde güvenle, istikrarlı iş görecektir. Ya- ni, dürüst iş adamı yeni toplum ha- yatımızda ciddi bir hayat hakkına sahip olacak, devlet sektörü ayarın- da önem taşıyacaktır. Başbakan konuşmasına devam et sılarına ciddi bir çalışmayla ve sağ- lam, kati fikirlerle çıkmıştı. Varlıklı zümrenin temsilcileri, o gün Belediye Sarayını adeta büyü- Birazda siz zahmet Bilir misiniz ki şu anda Türkiyede, tılı iş adamı usülleriyle çalışan bir tüccarın, bir sanayicinin Devletin o sektörde 1962 yılı içinde neler ya- pacağını, hangi sırayla yapacağını, nasıl yapacağını, amme yatırımla- rının dağılım şeklini bilmesi me- sele dahi değildir? Hatta bu tüc- car, bu sanayici 1962'yi takip ede- cek beş yıla Devletin hangi hazır- lıklarla gireceğini dahi tafsilatıyla, teferruatıyla, öğrenebilir. Devlet mekanizmasına paralı a- damlar sokmak suretiyle mi? Rüş- vet verip haber sızdırarak mı? Yet- kili idarecilerin tasavvurlarına âit notları çaldırarak mı? münase- bet! iyi bir araştırma ekibine sahip olan, batıda olduğu gibi bu ekibin lüzumuna inanan sektör çalışması- nın, sektör tahlilinin, ne mânaya geldiğini bilen iş adamı biraz gay- retle Devlete 1962 yılı içinde kaç kapı tokmağının, kaç metre kare pencere camının, ne miktar su bo- rusunun lâzım olacağını bile bunla- rın hiç birine lüzum hissetmeksizin keşfedebilir, Sâdece, bir ana kitap- la onun dört ekini dikkatle, itinay- la, mütehassıslar marifetiyle tetkik ettirtmek suret . Bu ana kitap- la dört eki plânlı Devreye Geçiş i- çin 1962 Yılı Program Tasarısı" adı- nı taşımaktadır ve Başbakanlık Devlet Plânlama Teşkilâtı tarafın- dan hazırlanıp bastırılmıştır. 1962 yılı için amme sektörü yatırımları- AKİS, 5 ŞUBAT 1962 İnönüsanayicilere hitap ediyor "Davulun sesi yakından hoş gelir" nın muhtelif iktisadi faaliyet dal- larına bölünüşü bölünüş de yer alan Gihieler veya proj grupları "iktisadi Devlet Teşebbüs leri Yatırımları" ve "Bütçe Yatırım- ları" eklerindedir. Gerekli reorga- nizasyon tedbirleri, proje hazırlıkla- rı ve programın tatbikatı ile ilgili hususlar ve bunlardan sorumlu dai- reler, işlerin yapılma şekil ve süre- li “İcra Plânı" ekinde yer almış- tır. Programın gerektirdiği reorga- nizasyon, araştırma ve yetiştirme ile ilgili yabancı uzman veya di- ğer çeşit teknik yardım talepleri de "Teknik Yardım Talepleri" ekin- dedir. Amme yatırımlarının dağılışı ve prioriteleri bu kitaplarda açık açık belirtilmiştir. Şimdi, bizim tabii hepsi değil, ama umumiyeti itibariyle -az gay- ret gösterip çok para kazanmak is- teyen ve "armut piş, ağzıma düş" diye bekleyen özel sektörümüze sor- mak lâzımdır; Kaç kişinin bu ana kitapla dört ekinin varlığından ha- beri vardır? Ya, kaç kişi zahmet e- raştırma dairesinde inceletenlerin adedi kaçtır? Yok, bizim iş adamı- mız kadar havadan para kazanan ve bunun için tek marifetin Hükü- metten taviz istemekten ibaret ol- duğunu sanan bir iş adamı başka hiç bir memlekette yoktur. İKTİSADİ VE MALİ SAHADA lenmiş halde terkettiler. İmanlarını tamamile tazelemiş (bulunuyorlardı. Küçük gruplardan "Allah bu adama beş yıl daha çalışma kudreti verse", Bu adam her şeyi halledecek", "Bu dama güvenebiliriz, ciddi konuştu" fları yükseliyordu. Tüccar ve sanayici, ancak akşam başka bir lüzumu hatırladı. Şimdi sı- ra, tatbikattaydı. Bakalım, Ankara- dan ne haberler gelecekti. Eğer Baş- >akanın "olur" dediği işler, kısa za- nanda "olmuş" hale geçerse iş ale- minin kolları sıvama hususunda hiç bir endişesi kalmayacaktı. Başbakan da aynı düşüncede ol- malıydı ki cumartesi gecesi başkent- te, İstanbul temaslarına ait dosya- mı açtı ve üzerinde ciddiyetle çalışma - za başladı. Tüccar ve sanayicinin, sa- lık anlayışı şudur: "Oyun oynamıyo- ruz!" ediniz,baylar! Denilecek ki "Canım, Devlet Plânlama Teşkilâtı bu kitabın mev- cudiyetini duyurmadı". Bırakınız ki, gerçek iş adamının görevi bunu duymaktır, ama bizzat Başbakan İsmet İnönü bu hususu bir tami konusu yapmıştır. Tamimin altında Dağıtım olarak şu not bulunmakta- dır: "Gereği: Devlet Bakanlıkları, Bakanlıklar, İktisadi Devlet Teşek- külleri . Bilgi: T. . Üyeleri, Ticaret ve Sanayi Odaları" Ama, "bi- zim varlıklılar güruhu işin önemi- ni dahi kavramamıştır. Sonra da Başbakan İstanbula geldiğinde o kitaplarda zaten yazdı hususların kendilerine haber verilmesini iste- mişledir! Devlet bir daire kuruma ki, belki hiç bir özel müessesenin kendi imkanlarıyla sağlayamayaca- ğı tahlilleri, çalışmaları o sağlıyor, raporlar düzenliyor, plânlar hazırlı- yor. Başka memleketlerde, biraz büyücek müesseseler böyle faaliyet- leri, bedelini ceplerinden ödeyerek yaptırıyorlar. XX. Asrın ikinci ya- rısında gerçek iş adamlarının çalış- ma, tarzı bul Kendilerine de - leketlerine de böyle faydalı oluyor- lar. Ya, bizimkiler? Babası tutmuş B larla oynamaları, bir batıyor ki!