kunulmazlığının kaldırılması yolun- da teşebbüse geçildi. Haftanın ilk ya- rısındaki perşembe günü Başbakan- lığın bu konudaki tezkeresi Karma Komisyona iletildi. Önümüzdeki haftanın başındaki sa lı günü Komisyon meseleyi okarara bağlayıp, Meclis Başkanlığına hava- le edecektir. Çarşamba günü ise çı- ban, tam manasıyla deşilecek ve iri- ni akıtılmak üzere Adaletin nazik el- lerine tevdi edilecektir. Beşere gelin- ce, Beşer ortadan kaybolmuştur, İzi- ni kimse bilmemektedir. Sıhhati ye- rindedir. Kendisiyle konuşan bir ga- zeteciye: — Dokunulmazlığımın kaldırıl- masını bekliyorum. Ondan sonra her- şey aydınlanacaktır" ir. Her- kes o günü beklemekte ve Beşerin müdaafa sadedinde neler söyleyece- ğini merak etmektedir Haftanın ortasında perşembe gü- nü siyasi partilerin Genel Merkezleri- nin telefonlara birkaç dakika arayla çaldığı zaman e hali Par- ti Genel Merkezlerinde görüldü. Telefon yukarıdan, Köşkten edili- yordu. Cumhurbaşkanlığı Genel Sek- reterliği konuşkan Gürselin parti li- derleriyle bir görüşme yapmayı ar- zladığımı belirtiyordu. Perşembe gü- sıralarında bütün Genel Merkezler durumdan haberdar edil- mişlerdi. Sadece Hükümetin böyle bir teşebbüsten haberi yoktu! Cumhurbaşkanının bu ani çağrı- sı Genel Merkezlerde zarif karşılan- dı. Türlü şekilde yorumlandı. Ama ni- hayet bir noktaya bağlandı: "— Devlet Başkanı siyasi parti- lere bazı konularda gene nasihat et- meyi faydalı bulmuş olacak" dendi Gürselin böyle şeylerden hoşlandığı YURTTA OLUP BİTENLER gibi yalnız gelmişti. Bir taksi kira- lamış, köşeye oturmuştu. Gülümse- meğe çalışıyordu. Saat tam 9.50 de Köşke giden geniş yola saptı ve bah- çeye girdi. Gümüşpaladan hemen iki dakika sonra gelen Raif Aybar herzamanki sükünetiyle yolunu kesen gazetecile- ri selamladı ve omuzlarım kaldıra- rak "birşey bilmiyorum" demek is- ter gibilerden bir işaret çaktı. Ayban, İsmail Rüştü Aksal, Aksa- lı da Osman Bölükbaşı takip ettiler Bölükbaşı diğerleri gibi yalnız gel- memiş, Genel Başkanlığın ma olacak yanına bir de Genel İdare Kurulu üyesi almıştı. Mustafa Kepir Genel Başkanına refakat ediyordu. Toplantının kerameti Siyasi parti liderleri Baş Yaver ta- rafından Gürselin çalışma odası Gümüşpala ve Aksal Çankayadan dönüyorlar Cumhurbaşkanlığı Eniştem neden öptü? A danada C.K.M.P. Genel Başkanına Ankaradan arandığı söylendiği za man vakit gece yarışma yaklaşıyor- du. Bölükbaşı meşhur uykularından birine dalmıştı. Telefonu eline aldı. Bir iki dakika konuştu ve reseptörü yerine bırakır bırakmaz mırıldandı: — Yol göründü, gaziler!.." K. M P. Genel Başkanı akıl- lara durgunluk verecek bir süratle yola koyuldu. Bölükbaşı Başkente dönüyordu. Genel Başkanın bu telaşı nedendi ? Neden bu kadar acele yola çıkmıştı ? O sıralarda bunu Başkent- te beş altı kişi tam biliyor, birkaç kişi de yarım yamalak haber almış bulunuyordu. Bölükbaşının Adanadan aceleyle hareketinin sebebi bir da- vetti. Davet Devlet Başkam tarafın- dan yapılmıştı. AKİS, 5 ŞUBAT 1962 Laf lafi açar biliniyodu. Üstelik bir de hazır ba- hane vardı: Nuri Beşer meselesi: C. H. P. Genel Merkezi daveti alır almaz durumdan İsmail Rüştü Aksa- lı haberdar etti. Davet cuma saba- hı 9.30 ile 10 arasındaydı ve müşte- rek bir toplantı yapılacaktı. Y.T.P. de Genel Başkan Alicana mesele söy- lendiğinde, Başkan Parti adına ikinci Başkanın toplantıya katılmasını kâ- fi gördü. Y.T.P. yi temsilen Çanka- yaya Raif Aybar gidecekti. A. P. içinde telaş biraz daha faz- la oldu. Hemen Gümüşpala arandı. Lider durumu öğrenince A. P. yönel- ticilerine yalnız gideceğini söyledi. Cuma sabahının hikmeti Ertesi gün Çankayada işlerine geç kalan memurlar bir biri ardı sıra Köşkün geniş kapısından hızla giren otomobillere rastladılar. İlk misafir Gümüşpalaydı. Pala Paşa söylediği olarak kullandığı salona ( alındılar. Meseleler üzerine müştereken eğili- nilecek, Devlet Başkanı anlaşılan si- ii parti liderlerine sadece bazı ko- arda, bazı şeyler söyliyecekti. Nitekim öyle oldu. Gürsel, lider- ler masasının başına geçer geçmez sadede geldi. Memleketin huzurunu bozucu olaylar yer yer cereyan edi- yor, olayların merkezini de T.B.M. M. teşkil ediyordu. Gürsel Silâhlı Kuwvetler tarafından kendisine yapı- lan muhtelif müracaatlar ve şikâyet- lerden, gelen bazı mektuplardan bah- setti. Bunlar iç açıcı haberler de- ğildi. Memlekette teessüsü ( istenen huzurun birinci şar siyasi partilerin tutumlarıydı. e Partilerin bu konuda hassas davranmaları gerekiyordu. Teşkilâtlarına hakim olmaları, parti- zanca davranışlardan vazgeçmeleri, hele hele Türk Silâhlı Kuvvetlerini incitecek, rencide edecek hareketlere 13