1 Ocak 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

1 Ocak 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA leri aşıl bundan sonra kara kara dü- şünmeğe başladılar. Zira imkânlar mahduttu. Fakat gene de maliyecile- rin değneği bu problemi çözdü. İlk olarak 200 milyon liralık bir meblağ buldu, bankaların halen kul- kredileri faslına aktarıldı. Bundan sonra Merkez Ban- kası ihracat karşılığı tutularak 150 milyon liralık bir munzam limiti bu i. Bankacılar bu arada nin husule getireceği açılmayı ve banka mevduatının artma payının dik- kate alınmasını istediler. Bu da mun- zam kredi limiti olarak kabul edildi ve ceman piyasaya intikal (edecek Bi İki şeyin çaresi, değil: aynı derece hakikatt Enflâsyonun, bizde kötü bir şöh- muhakkaktır. Eşeğini reti olduğu tisadi politikanın bütün günahı ta- lihsiz enflâsyona yüklenmiştir. Ger- gerçeklik payı , Men- bütün tecrübesiz | ve çi, bu ithamlarda yok değildir. Zira enflâsyon deresin elinde, basiretsiz o ellerde olduğu çığ tarzında (büyümüş, için hazırlanan iktisattan tirmiştir. süratle açılması lüzumu enflasyon konusunda daha realist bir görüşü kılmı- , Şüphesiz. tav- vardır. Teşki- Hükümet çevrelerine hakim şa benzemektedir. Bun Devlet Plânlama ln siyelerinin de dahil henüz bulunmuş Az gelişmiş bir memleke- tin hiç enflâsyona gitmeden kendi- ni sefaletten, enflasyonun ölçüsünü kaçıran politikacının yakasını reza- t m. s- kartopu kısa za- manda bütün bir iktidarı yerle bir etmiştir. Enflasyon üzerine yapılan kredi limiti 500 milyon o Civarında tahmin edildi Ferahlık Bundan sonra Banka Kredilerini Tanzim Komitesi, alınan kararla- rı bir tebliğle umumi efkâra açıkla- mayı karar altına aldı ve dağıldı. Haftanın sonunda ise Banka U- mum Müdürleri ve Bankalar Kredile- rini Tanzim Komitesi üyeleri basın mensupları tarafından sorguya çekil- diler Bunlardan biri de en çok kredi verme imkânına sahip Ziraat Ban- kası Umum Müdürü Andan Uysal oldu. Uysal: — Piyasaya rahatlık vermek için Merkez Bankası limitleri (dahilinde diğer bankalara ait kredilerin daha ır umacı lâtın uzmanları, haddinde tutulma- sı şartıyla enflasyonist bir tema- yülün memlekete zarar vermeyece- ğini, fayda sağlayacağını görmüş- lerdir ve söylemişlerdir. Motörler vardır. Fazla gazdan boğulurlar ve stop ederler. Onları yeniden çalıştırmak gerekti mi, ba- sit bir usul tadi edilir: Üstlerine a lâzımdır. Aksi halde, bakarsınız, çalıştırmak istediğiniz motor par- layıvermiş. Hele, tebahhur eden ben zini dışarıya çıkartacak bir delik yoksa tehlike büyüktür. İhtilâl ve onu takip eden birbu- çuk yıl, Türkiyede İktisadi hayatı durdurmuştur. Türkiye öyle bir memlekettir ki, özel teşebbüs kese- tını açabilmiştir. Şu anda Türkiye de de, Devletin yatırım faaliyetine başlamasından önce bir hareket beklemek abestir. Ama o faaliyet başlayınca özel sektör ancak kredi imkânları kolaylaştığı takdirde ya- vaş yavaş gidişe ayak uyduracak- tır. kolaylıkla kullanılabilmesi için imkân lar aradık ve sonunda anlaşmaya var- dık" diyerek komitenin çalışmaları hakkında izahat verdi. Komitenin kararından sonra he- men piredi tevzii muamelesine başla- nacaktı En geç Mayıs 1962 ye kadar piya- sadaki sıkıntı, bu kredilerle önlene- ek ve ferahlık gelecektir. Kredi tev- ziinde bilhassa (tüccarın mkânları dikkate arada üçü birinci plânda tutulacaktır. teşekküllerine verilecek kredilerle de sanayi teşvik görmüş olacaktır. Ama, gaye enflasyona yakayı kap- tırmamaktır. Enflâsyon'! vi küçük bir prim ver- mek, Hükümeti için başka bir Zebepten daha zaruridir. İsmet Paşa, bir yandan Başbakanlığı dev- rinin şartları icabı, diğer taraftan hakkında yapılan propaganda neti- cesi istikrarlı, ama durgun ve can- sız bir iktisadi politikanın şampi- Mende eresin a- tır. Şimdi, İnönü Hükümetleri, gi- riştikleri "kemer sıkma" politika- sıyla Türkiyeyi o günlere geri mi birinci derecede roller oynadığı ha- tırlanırsa bu bulutların dağıtılması lüzumu daha da iyi ortaya çıkar. Hata, enflasyonu ya bir umacı ya da her ll kadi nn. sihirbaz gözüyle g syon, öl- çülü anl aklini fayda, ölçüsü kaçırıldığında zarar veren bir operasyon olarak ele alınırsa bir belirli sistem içinde (başarıyı kolaylaştırır. Kısa süren bir tereddüt devre- sinden sonra, İnönü Hükümetinin bu görüşü benimsediği anlaşılıyor. Bu- nun, memleketin şartlarına ziyade- siyle uyduğunu söylemeğe dahi lü- zum yoktur. Hareket olmadan be- eski ve kıy- metli bir atasözümüzdür. reketin olamayacağı, AKİS, 1 OCAK 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: