1 Ocak 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

1 Ocak 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

milletvekilliği sıfatını bizzat taşıma- ğa nn Tabii, o zaman iş de- gişmişti Bütçe Komisyonunda ilk sözü C H.P. li Suphi Baykam aldı. Suphi Baykamın işi güç değildi. Anayasa Ea hatırlattı ve maddenin esasım teşkil eden İsmail Rüştü Ak* sal ile 72 lada takririni oku- Ş Kurutluoğlunun sözlerini nakletti. Kasıt açıktı: "Birinci dere- cede memurun kadro maaşı" denil mişti. Buna rağmen Bütçe Komisyo- nunda Maliye Komisyonunun tezim iltifat edenler çıkmadı değil: Y.T.P li Cevat Önder, Y.T.P. li Mahmut Vu ral, A.P. li Hasan Aksoy ve ekzan- trik C.H.P. li Celâl Sungur yüksek maaşta ısrar ettiler. Ancak İlyas Seçkin, Ali Şahin Ağanoğlu ve Ne- cip Mirkelamoğlu gibi C.H.P. ilerle Suphi Baykama katılmaları, Anaya- sa zabıtlarının celbi sayesindedir ki Celâl Sungurun "bul Igur - ekmek yi- yen milletvekilleri var" edebiyatı al- tedilebildi. Mesele, milletvekillerinin kaç parayla ile yiyecekleri meselesi değildi. Mesele, bir Anayasa mesele- siydi. Akan sular o zaman durdu ve Büt çe misyonu maaşı 3600 lira üze rinden ittifakla karara bağladı. Ölçüsüz para almak isteyen millet temsilcilerinin, ölçülü davranıl- masını isteyen millet temsilcilerine karşı ithamları nedir, bilir mitsiniz? mak! Birinci zü , değil mi? Yaptığınız siyasi yatırımdır. hoşuna gitmektir. Demagoglar!" Bu sözler, zabıtlara geçmiştir. Demagoglar! Buna, yavuz hır sızın ev sahibin) bastırmasından başka isim verilemez. Nedir, demagoji? Memleketin tümü, milletin bütünü için hayırlı, şartların icabı, zaruretlerin netice- si bir tutum vardır. Ama, çeşitli zümreler bundan zarar görecektir Yahut, menfaatleri haleldar olaca- ğından aleyhtedirler. Demagog diye ona derler ki, hayırlı tutumu önle- mek için öteki zümrelerin hislerini istismar eder, işin o taraflarını İle- ri sürer, meseleyi lâf kalabalığına boğar, edebiyat yapar. Şaşmamak kabil değil! Memle- ketin tümü, milletin bütünü bir te- şebbüsün aleyhinde. Bu teşebbüsün, AKİS, I OCAK 1962 tehlike ki, kimsenin YURTTA OLUP BİTENLER Coşkun Kırca Doğru söyleyeni... Üçlü koalisyon İki raporun Meclis gündemine alın- Heyecan hüküm sürüyordu. Gündem* de, İnönü tarafından cevaplandırıla- cağı bilinen afla ilgili sözlü soru da bulunduğundan bazı kimseler -ecanı ona verdiler. Halbuki temsil- ciler kendi aralarında harıl harıl bir şeyler (konuşuyorlar, bir takım ha- zırlıklar yapıyorlardı. sele, çorse açıldığında aydın- landı. Gündemin ilk maddesi sözlü sorulardı. O, ih memick elin en Ö- nemli işiymiş gibi gösteren milletve- killeri var ya emen Başkanlığa dört partiden birer (milletvekilinin imzaladığı bir takrir verdiler ve aşla ilgili kanun teklifinin öncelikle, ivedilikle (o görüşülmesini istediler. Sözlü soruların acelesi mi vardı?: Meclis umumi heyeti, takriri büyük ekseriyetle kabul etti. Ayrıca, müza- kerelere esas olarak Bütçe değil, Maliye Komisyonu raporunun alın- ması da isteniliyordu. O teklif in makbul görüldü ve böylece Ödenek Meselesi umumi efkârın malı haline sokuldu. Fakat, tıpkı bir hafta önce CK. M.P. li Nureddin Okun Mucip Atak- Demagojidediğin... teşebbüs sahib, bit kaç yüz kişi- den başka kimseye faydası yok. Üstelik, davranış son derece tehli- keli, yersiz ve zamansız. Bahis ko- nusu olan memleketin tümünün, milletin Obütününün mukadderatı. Zira, demokratik rejim, temsilcile- rin şahsında bir defa daha millet nazarında itibardan düştü müyeni gelen politikacılar da "Bunlardan hayır yok! Bu politikacı dediğin hep kendine yontuyor.." damgasını yedi mi artık iflah olmayacaktır. Bu lan başka, memleket bir kal kınına yapma zorunda. Hükümet hesabına, kitabını hazırlamış. Her- kesten feragat, sıkılmış kemer is- tiyor. Türkiyede balık baştan kok- tuğu için, bizzat Başbakan lüksün ihtişamın, gösterişin aleyhinde va- ziyet alıyor. Ayda eline beşyüz lira geçeni dahil, memurlara yapılması gerekli zam geri bırakılıyor. Zira altında bütün kalkınma plânları sı- rılsıklam olacaktır. Bu ise, milleti tarifsiz tehlikelere atacaktır. Bir kurtulmasına imkân yoktur imdi, bunları söyleyenler de- magog! Demagog olmayanlar kim? "Biz milli iradeyiz, biz ne istersek onu yaparız. Bize kimse karışamaz. Bizim Anayasa Komisyonumuz bir kanunun Anayasay n oldu- gunu söyledi mi, akan sular durur iyı . "Koskoca bir milletvekili bir senatör kapıcı maaşıyla mı ge diyenler. ayda üçbin lira ha? Sadaka mı ve- riyorsun sen? Bu parayla nasıl ge- çinilirmiş?" diyenler. Bunlar ka- nun yapacaklar, milletten fedakâr- lık isteyecekler ve millet "Aa, bak ll si ne iyorlar" e arzularını o yerine getirecek, Ne ayal İnsan m "Demagoji ya pıyorsun" demagojinin mânasını sene ek için bir lügate bakar. İnsan "Gazetelerde methe- dilmek istiyorsun" demeden gaze- telerin neden methettiğini şöyle bir düşünür. İnsan "Milletin boşuna gitmek istiyorsun" demeden, mille- tin hoşuna gitmeyenlerin şimdi ne- rede bulunduklarını bir hatırlar. A- ma diyeceksiniz ki, "Canım, bütün bunları yapacak adam öyle mi dav- ranır?" O da, doğru ya..

Bu sayıdan diğer sayfalar: