mirsoy da Türkiyedeki bütün işçile- ri bir araya toplayacak olan Sosyal Güvenlik Partisi adlı bir partinin ha- zırlıkları ile meşguldü, İşçi mesele- lerinin ancak bütünüyle işçileri tem- sil eden bir siyasi parti tarafından halledilebileceğine inanan T.İ.P. ku- rucuları da Seyfi Demirsoyla bir- likte hareket ettiklerinden, miting kararının bir takım şüphe ve tered- dütlere yol açması tabii karşılanma- lıydı. Nitekim, karşılandı da... Ta- mim, Cemal Nadir Sokağındaki Teks til ve Örme Sanayii İşçileri Sendika- sına- gelince, ilk gümbürtü koptu. Tekstil idarecileri, esasen böyle bir mitingin hazırlandığından ve hattâ 15 kişilik bir miting Tertip Komitesi- nin kurulduğundan haberdardılar. Hatta Bahir Ersoy da Tertip Komi- tesine alınmıştı. ihtiyatlı dav- ranarak, hadiselerin gelişmesini bek- liyorlardı. Tereddütler T amim, Tekstil ve Örme Sanayii İşçileri Sendikasının, köhne ve tahtaları gıcırdayan başkanlık oda- nda okununca, tecrübeli sendika 1I- darecileri ilk itiraz seslerini yükselt- tiler. İşçi hakları, grev, kollektif iş akdi, asgari ücret konuları üzerin- de mutabıktılar. .Ama Hükümet, "ben bunları yapmıyacağım" deme- mişti ki? Üstelik, İnönü Hükümeti- nin programında Milli Eğitim Mese- lesinden sonra, en geniş ve teferruat- lı şekilde ele alınan konu, Çalışma konusuydu. Sonra tamimdeki şu, "Meclise ışık tutma" tâbiri ne de- mekti? Sendikacılar, bunlar üzerin- de durdular. Meclise ışık tutma, mi- tingle mi olacaktı? Bunun üzerine, Tekstil Sendikası adına üç kişilik bir heyet görevlendirildi. Heyet, İş- çi Sendikaları Birliğindeki Ana Ter- tip Komitesinin Tekstildeki kolu o- larak ogörevlendiriliyordu ama, bu arada, kendilerine, beliren tereddüt- lerin Sendikalar Birliği idarecilerin- den tahkik edilmesi hususunda sıkı talimat verildi. rulu Tekstil Miting Tertip Komitesi, İşçi Sendikaları Birliğine (o giderek, yapılacak mitinge can-ü gönülden hazır olduklarını, ancak bazı husus- ların aydınlatılmasında fayda mülâ- haza ettiklerini dobra' dobra ifade et- tiler ve bu mitingde de bir "bit yeni- ği" bulunmasından şüphe ettiklerini açıkça söylediler. Miting, ne maksat- la yapılıyordu? Yoksa, kurulması düşünülen büyük İşçi Partisi için, işçiler, politik bir oyuna mı getiril- mek isteniyordu? Erakalın ve arka- daşları, Tekstil ekibinin soruları kar- şısında bir hayli terlediler ve bir ar- ka niyetleri olmadığı konusunda te- minat verdiler. Türkiye İşçi Partisi veya Demirsoyun Sosyal oGüvenlik Partisi için, bir politik gövde göste- risi söz konusu değildi. Ancak bu, elen dağılma- sına sebep o Zira Tekstil Sen- dikası idarecileri “taratrllar serdedi- len bu şüpheler, Tekel İşçileri Sendi- kasından, Maden - İş Sendikasından, Beykoz Kundura Fabrikası İşçileri Sendikasından ve Demiryolu İşçileri Sendikasından da geldi. Tecrübeli ve ihtiyatlı sendika idarecileri, Eraka- lının ve arkadaşlarının politik bir o- yununa gelmek istemiyorlardı. Mi- tihgde, tamamen işçi dert ve istekle- ri üzerinde duran konuşmalar yapı- İşçi Temsilcileri Vali Tolga ile müzakerede Jçi kimi yakar, dışı kimi? AKİS. I OCAK 1962 25 Aralık 1961 tarih Mecmuanızın ve 391 sayılı nüshasının 17. say- fasında oşahsımdan bahsedilerek, Ertuğrul Akçaya yumruk salladı- ğım zikredilmiştir. Ertuğrul Akça veya başka bir şahısla aramızda en ufak bir mü- nakaşa olmadığı gibi, fikrimi yum- rukla kabul ettirecek kimselerden de değilim. Tarafımdan böyle bir bir fil sadır olmamıştır. Sabri Keskin-Kastamonu milletvekili mecmuasının devamlı o oku- yucularından birisiyim. Son za- manlarda, mecmuanın, eski havası- nı kaybettiği tezi birçok kimseler tarafından ileri sürüldü. Hattâ bir sayınızda siz dahi, bizzat, bu- nun nedenleri üzerinde durdunuz. Kanaatimce Akis eski Akla, de- gişen birşey yok. Sadece, D. P. devrinde bütün baskılara, hapisle- e, kapatma cezalarına rağmen, her im aldığı cezalarla cesareti biraz daha artmış olarak, rin o tezatlarda dolu davranışlarını, en ince noktasına kadar takip edip, bunu zekice hicvederek, oku- yucuya veriyordu. Okuyucu da A- kisin bu cesur havasına bayılıyor, yarına ümitle bakabiliyordu. imdi çok şükür D. P. devri, açılmamak üzere kapandı. D. P. ka- panınca da hicvedecek kimseler yok oldu. İşte mecmuanın yegâne değişik- liği... e değişikliğe de çoktan razıyız Sezer o Sacır-Gaziantep lacaktı. "Size, mevcut o partilerden fayda yok. Biz kendi dâvalarımızı ancak kendimiz halledebiliriz" gibi- lerden geleceğe bağlı bir takım siya- si menfaat yatırımlarından hoşlan- mıyorlardı. Onun için bu beş sendi- ka, İşçi Sendikaları Birliğine resmen müracaat ederek, mitingde yapıla- cak konuşmaların önceden yazık o- larak hazırlanmasını, bu konuşma- ların önceden sendika idarecilerine bildirilerek, i meyip, yazılı konuşmaların mitingde teype alınması ve bilâhare yazılı me- tinle konuşmaların ( karşılaştırılması da yazık olarak İstanbul İşçi Sendi- kaları Mi istendi. Tekstil, Tekel, Maden - İş, Beykoz ve Demir- yolu İşçileri sendikaları idarecileri, 19