YURTTA OLUP BİTENLER başladı. Toplantıya Mustafa Demir de, ka tıldı. ara: — Artık A.P. bu memlekette ba- rınamaz. Yakında Gümüspalayla Şi- nasi Osma Parti Merkezinde karşı- lıklı oturur, kahve içerler" dedi. Ar- dından da pek meni olacak ki gürültülü bir kahkaha a Çok geçmeden, Demirdağ bir i- kinci sır daha açıkladı. Birkaç güne kadar -en geç pazartesi- A.P. den 35 den fazla milletvekili Genel Başkan- lığını kabul ettiği D.P. ye transfer m Ancak isimlerini henüz söylemek mahzurluydu. İstanbulda yapacakları bir Basın konferansında herşey açığa vurulacaktı Emekli General Yusuf Demirdağ ısrarlara rağmen daha fazla konuş- madı. Ancak yanında pek süklüm püklüm duran Mustafa Demir bir a- ra gazetecilerden birisini kenara çe- kerek kimsenin duymasını istemez- miş gibi: |" ün akşam A.P. eski İzmir İl Başkanı M.Ali Aytaç Paşayla gö- rüştüm. O da partiye iltihak ede- cek.." dedi. Aç tavuk.. Senatör Demirdağın A.P. den İsti- fası ilgili e büyük sürp- riz tesiri yapmı Zira Senatörün, AP. içinde mn mahdut da olsa, müfrit temsilcilerin en ilerisi olduğu biliniyordu. Demirdağ Gökhan - mi ikilisinin, denilebilir ki en yakın arkadaşıydı. Ayrıca (oGümüşpalayla muhtelif zamanlarda karsı karşıya kalmıştı. Hele siyasi af meselesinde A.P. nin tutumunu hiç mi hiç beğen memiş, bunu açıkça Grup toplantı- sında ifade ederek A.P. nin İnönüye satıldığını söylemişti. Bütün bunla- rın dışında Demirdağın gönlünde ya- tan bir aslan mevcuttu. Bu yüzdendir ki A.P. çevreleri Senatörün istifasından fazla endişe- ye düşmediler. Meclis koridorlarında Burhan Apaydına Demirdağın iddia- ları söylenince Apaydın tebessüm et- ti ve söyle dedi: "— Eğer gidecekler sayın Demir- dağ gibiyse A.P. adamakıllı kuvvet- on demektir.. Bu da gösteriyordu ki tavşan da- ğa küsmüş, ama dağın haberi olma- mıştı. D.P.no.2 TJemirdağın "Yürütücü Başkan" ol- duğu DP. nin kuruluşu pek fazla eski değildir. Takvimlerin 8 Aralık cuma ta rihi (ogösterdiği gün, Divanyolunda Doğan Kardeş Matbaasının karşısı na düşen gösterişsiz Klod Farer Ote- linin oturma salonunda ince tel çer- çeveli gözlük takan zayıf ve düz ta- 16 ranmış saçlı bir izin karşısında o- turan gazeteciler "— A.P. ye gönül bağlıyan mil- yonlarca vatandaşı, P. ile AP nin koalisyona ie sukutu haya- le' uğratmıştır" Adamın adı Mustafa Demirdi ve İhtilalden sonra Mei DP. nin yerine, İzmirde kurulan ( birincisini takiben, İstanbulda, ikinci Demokrat Partiyi kurduğunu açıklamak ye basın toplantısı yapıyordu. O g sabahleyin saat ll'de, İstanbul Vali? liğine kuruluş dilekçesi verilmiş ve D urulmuştu. Kurucular sadece 3 kişiydi ve basın toplantısını yapan Mustafa Demir, partinin Genel Baş- kanı sıfatı ile konuşuyordu. Partinin Yusuf Demirdağ Güle güle aslanım diğer iki kurucusu, Emekli Kurmay Albay Fethi Gökdeniz ile inşaatçı ol- duğunu söyleyen Samih oGürseldi. Partinin Vilâyete verilen kuruluş di- lekçesinde, Genel Merkez olarak, k halatçı Mustafa Demirin, Bahçekap 5. Vakıf Han, 12/3 deki azan nin adresi gösterilmişti. Mustafa o Kİ e basın (GİRER, D.P. "hedefler"ini Musta- açıkladı. Derhal Salzılı ki, fa Demir ve İki arkadaşı bütün he- saplarım, A.P. ile C.H.P. nin koalis- yonundan memnun olmayan eski De- mokratlara dayanarak yapmakta- dırlar. Nitekim, Mustafa Demir, ba- sın toplantısında bir hususu ağzı dan kaçırdı. Efendim, Nisbi Tem lin iyi işlemediğini a ei gös- termişti ve bu sistem u mür lü ve kuvvetli hükümetler clabilece: inanmıyorlardı. Bunun için kı- sa zaman İçinde Seçim Kanununu değiştirmeli ve yeni seçimlere gidil- meliydi. o Gazeteciler <ülümsediler, birbirlerinin yüzüne baktılar. Demir ve arkadaşları yeni seçim yapılırsa, A.P. - CHP. koalisyonundan hoşnut olmayan müfrit D.P. lilerin kendile- rine oy vereceklerinden anlaşılan pek emin bulunuyorlardı. Yeni seçimlere gidilmesini istemeleri de, acelecilik- leri yüzündendi. Şemsiyeli Adam Partinin ilk Genel Başkanı -şimdi erini Demirdağa bırakmıştır- o- lan Mustafa Demirin eski bir D.P. olduğu bilinmektedir. Vatan Cephesi ocaklarının açılmasına hız verildiği günlerde, V.C an e ha- Me Demiri, pek çok z gülüm- erek hat ilamakladır D.P, e İlçesine bağlı Çağlıyan V.C. Oca; nın açılışında ubuğu bir konuşma yüzünden "dini siyasete âlet ettiği" esbabı omucibesiyle hakkında dâva açılan Mustafa Demir, bilhassa mah- kemede yaptığı teatral konuşmaları ile ilgi çekmişti. Yaz günlerinde bile elinde siyah bir semsiye ile dolaşan garip tavırlı Demiri, daha çok Fa- tihteki kahvelerde hırpani kilik ve sakallı bazı vatandaşlara,' heyecan- dan dili dolaşarak, Adnan Mende- resin peygamber olduğunu anlatan nutuklar çekerken görmek müm- kündür. Çoğu kereler, genç olmasına rağmen elinde şemsiyesi ile sokak- arda kendi kendine anlaşılmaz bir- takım şeyler mırıldanarak dolaşan Mustafa Demir, partiyi kurmadan önce Beyazıtta ve Lâlelideki kahve- lerde de görülmeye başlanmıştır. Politikacılar Dimyata pirince giderken... Bitirdiğimiz o haftanın sonlarında bir sabah, yeni ekibi elinde artık bü- tün bütün yavanlaşmış Son Havadis- te bir demeç çıktı, Demeç, Burhan Apaydına aitti. Eski Yassıada avu- katı söyle diyordu: "— Hukuk Fakültesindeki kon- ferans esnasında kıymetli genç ar- kadaşlarımın hakkımda gösterdikle- ri yakın alâkaya ve teveccühten do- layı mütehassis oldum Çetrefil Türkçesiyle il ,olunan bu "yakın alâka ve teveccüh", Men- deresin avukatına bitirdiğimiz haf- tanın ortasında, Ankaradaki Hukuk Fakültesinin (okonferans salonu ile bahçesinde gösterildi ve hadise şöyle cereyan etti: AKİS, 1 OCAK 1962