1 Ocak 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

"Biz e değil iniyiz? Ne is- tersek yaparız" tezinin pek çok mi- Tasçısı orada olduğundan ihtiyat ve basiret telkin eden sesler altedildi. rup, milletvekillerini serbest bırakma kararı aldı. C.H.P. Grubu çok daha fazla politika iz'anı göstererek üyelerini zapt-ı zap- ta soktu ve 3600'ün üstünde bir mik- tarın asla kabul edilmeyeceğini, bu- nun dışındaki her tasarrufun Anaya- saya aykırılığının ileri sürüleceğini bildirdi. Gürültü ve sonrası Bütün bir hafta sonu e süren Meclis toplantısına, Grupl ve m işte böyle gittiler. Celseye A.P. li Rafet Aksoyun başkanlık et- mesi hem A.P., hem de Rafet Aksoy için yeni talihsizlik teşkil etti. Zira eski D.P. A.P. ye intikal eden Aksoy ER kürsüsünde bir de- fa daha Erozanlarla Kirazoğluların ananesini hortlattı. O gün, yalnız ko- oylamalar da tam i. Beliren öteki cephenin reddettiğini Halbuki reddedenler arasın da bazı C.K.M.P. liler, Y.T.P. liler, hattâ A.P. liler vardı. Ama iş, Ma liye Komisyonunun 5400'lük raporu- nun oylaması sırasında şahikasına e- rişti. CH.P. liler 15 imzalı bir önerge vererek oylamanın açık oyla yapıl- masını, yani kimin ne oy verdiğinin İlanını istediler. Bu gibi hallerde, açık oy otomatiktir. Fakat, ilk defa olarak buna karşı, içlerinde Orhan Apaydı- nın da bulunduğu 17 kişilik bir A.P. gurubu başka bir önerge vererek gizli oy istedi. Rafet Aksoy normal oyla- manın iş'ari oy olduğunu, yani el kal- lamaya koyacağı"m bildirdi. ma" evvela iş'ari oyla yapıldı. Aşağı yukarı beraberlik olduğundan gizli oy lehinde açıkladı, fakat itirazlar üze tine "Tereddüt var" dedi. Bu sözün ağ zindan çıkmasıyla birlikte C.H.P. sıra larında "Öyleyse, açık oy lâzımdır" sesleri duyuldu. Gerçekten, İçtüzüğe göre, bir oylamada Başkan, e ayağa da kaldırdıktan sonra reddüt var" derse açık O a vardır. Aksoy bu lafı srttiğine bin pişman, "oylamanın oylaması"m açık oyla yaptı. Oy açık ei “yani hiç kimse "Efendim, ben şöyle oy vermiş tim.." diyemeyecek hale gelince 5400" lerin oylamasının da açık oyla yapıl masını isteyenler galip geldiler. Bun- ların 105'i C.H.P.li, S'A.P.li, 18'i C. K.M.P.li ve 1 tanesi Y.T.P.lidir. Ara- larında Nuri Beşer, Bakan Nihat Su, AKİS, I OCAK 1962 Melahat Gedik, Orhan Apaydın, Cev- det Parin, Sinan Bosna, Erol Akçal, Kadri Eroğan, M. Ali Aytaç, Cemal Babaç gibi şöhretlerin bulunduğu 81 A.P.li, 25 Y.T.P.li ve 13 C.KM.P.li örtülü Oylama lehinde vaziyet aldı- lar. O istikamette oy kullanan C.H.P. liçıkmadı ve bu takdir kazandı. 7 milletvekili de (-aralarında CH.P.li oktur-müstenkif kaldı. Beklenmedik sonuç, o 5400 taraf- tarlarım yeni bir taktiğe şevketti. Salonu terkederek ekseriyet ll sını önlediler. Başkan, 3 Ocak g açık EN yapılacağım Glremek sek beyi tatil etti. Ama, iş bütün umumi efkârı öy- lesine sarstı ki 3 Ocak günü 5400 ta Sinan Bosna Prensip! raftan pek az kimsenin çıkacağı mu- hakkaktır. Hele, Cumhurbaşkanının bu konuda vetosunu kullanmaya ka- rarlı olduğu ve Senatonun da başka istikamette davranmak niyetinde bulunduğu ne sonra.. Hü- kümet de, muhtemelen o gün, oyla- nadan evvel görüşünü açıklayacak- tır. Bütçe Komisyonu raporunun ka- bule şayan tek rapor olduğu merke- zindedir. Hafta biterken, boşuboşuna pek vahim bir yara aldıklarım anlayan V.P.liler oObir "mutavassıt omiktar" teklifiyle ortaya çıktılar. Ama, me sele bir Anayasa işi olduğundan bu teklif itibar görmedi. 8 Ocak günü, YURTTA OLUP BİTENLER Mecliste muhtemelen basiret ve aklı- selim hakim olacaktır. Rejim de, bir hiç yüzünden uğra- dığı zedelenmeyle kalacaktır! Hükümet Aşağıda sakal, yukarıda... Yılın son haftası olan bitirdiğimiz hafta içinde pek çok ki a dayanan bir takım projeyi, daklarında alaylı bir tebessüm, yıl- başı gecesinden sonraki güne bırak- tı. Bunlar, yılbaşı gecesi talihin ken- dilerine güleceği oOümidinde olan ve piyangoda kazanacaklarını hayal e- den vatandaşlardır. Ama bunlarla birlikte bir başkası daha, gene para- ya dayanan bir projeyi, dudakların- dane alaylı ne alaysız tebessüm dahi taşımayarak yeni yılın ilk haf- tasına bıraktı. Onun ümidinin ne ol- luğu meçhuldür. Zira bahis konusu projeyi, hiç bir piyango ikramiyesi - nandır. Projesi, ihtiyatsızca yarattı- ğı "96 15 Meselesi"dir. İnan, bitirdi- gimiz hafta içinde, bu işin görüşül- düğü her heyetten "Yılbaşından son- a"ya kadar mühlet aldı. Fakat bu- lun, kendisine rahat ve huzurlu bir yılbaşı geçirmeye yetip yetmeyeceği >ek şüphelidir. Zira Ocak ayının 3'ünde ve 4'ünde Türkiye Cumhuri- yeti Maliye Bakanının kasasında da- ha fazla para, elinde daha fazla im- kân e m aşağı yukarı mu- hakkaktı G EKEN, Şefik İnan, geride bı- raktığımız haftanın ortalarında bir ün zamla, daha doğrusu zammın tehiriyle ilgili tasarısını Bütçe Ko- misyonundan geri aldığında menhar- -arda bir ümit belirdi. Halbuki, işin aslı başkadır. Maliye Bakanı, Bütçe Komisyonunda şiddetli bir muhale- fetle karşılaştı. . Milletvekilleri, bu zammın yapılmasını o arzuluyorlardı. Şefik İnana âdeta zorla ge- ri verdiler. O zaman Bakan, tasarı- sını Bütçe Komisyonunda kabul et- tirtmeye kalkışmadan önce bilhassa koalisyonun iki kanadını teşkil eden C.H.P.ve A.P. Gruplarında şansını denemesi gerektiği kanaatine vardı. O gün, mesele C.H.P. Grubunda ko- nuşulacaktı. Bakan, "Gider, ikna e- derim" diye düşündü. Halbuki, kazın ayağı pek öyle çıkmadı. Bakan, daha Gruptan ayağım içe- ri atar atmaz yanıldığını anladı. Türk aklı.. Aslında, "9 15 Meselesi'nin bu- günkü çatallı hale gelmesi Hükü- metin meseleye doğru teşhis koyma- masının ve işi kökünden halletmek iptal gerekli (teşebbüsleri zamanında 13