İŞ ALEMİ Kadın bir berber dükkânı isletiyordu ve durumu iyi idi. Çok geçmeden Mr. Murdock ni- şanlısını işlerini odevretmek ve bir- likte daha sıcak bir ülkede yepyeni bir hayata başlamak hususunda ik- na etti. Her şeylerini sattıktan ve borçlarını ödedikten sonra, bir araba ile bir seyyar ev aldılar. Geriye de birkâç dolar cep harçlığı kaldı. Önce Floridaya gittiler. Orada yağmur ya- gıyordu. Teksasa yöneldiler. Orada daha da şiddetli yağmur vardı. Ari- zonaya geçmeğe karar verdiler. Fö- niksin yeşil vahası, bir kere daha Murdock'un üzerinde tesirini göster- di. 1947 idi, Föniksde inşaat fur- yası henüz başlamıştı. Olaylar Mur- dock'un zekasını parlatmıştı. Kendi- sinin de bizzat hissetmekte olduğu mesken ihtiyâcının, kendisi gibi da- ha binlerle insanın başında olduğunu hissedecek kadar akıllı davrandı. Bu insanlar için evler yapmalıydı. Bu konudaki yegâne handikapı inşaat konusundaki bilgisizliği, elin- de arazi ve para bulunmayışıydı! Yani üç nalla bir at lâzımdı. Bunun- la beraber, satıcılıktaki hüneri bü- tün bu handikapa meydan okumak için yetti. Derhal elinde satılacak çok malı bulunan, vr bitip evler satılıncaya kadar e bu mal- ları kendisine borca el ebilecek olan bir firmanın acentesini buldu. samanda, iş arayan bir müteahhitle karşılaştı. Rehinci Bob Robbs ile an- aşarak e 6000 dolara çıkacak üç tane küçük boy ev için para te- min ral Dert çok. derman çok.. İşçi bulmak (hususunda zorluk çe- ken müteahhidinin birgün aniden şehri terketmesine kadar herşey iyi gitti. Evler yarı yapılmış durumday- dı. Murdock ise, işçilik ücretlerini alamayan mar: rangozların tehditleri ve faturalarının oödenmeyeceğinden korkan malzeme satıcılarının takib- leriyle (o başbaşa Okendi deyimiyle- kırık ve borçlu" bir ruh haleti içer- sinde kaldı. Kendi kendine, "Bin adama, yete- cek kadar büyük derde düştüm" di- yordu. Fakat, çocukluğunda okudu- ğu bir şiiri hatırladı. Bir şairin Hen- ley müstear adıyla yazdığı İnvictus başlıklı bu şiirde "Beni saran gece- den uzak, kutuptan kutba uzanan bir kuyu kadar karanlık; tanrıma müteşekkirim ki o benim zaptedil- ez ruhumun desteğidir" deniliyor- u. Nihayet, "zaptedilmez" Mr. Mur- dock sırtına temiz bir gömlek giydi ve Milli Vadi Bankasına giderek o- 22 radan borç para koparmağa muvaf- fak oldu, o Evlerini bitirerek sattı, borçlarım ödedi, daha fazla kredi sağladı ve inşaatçılığa devam etti. Küçük, ucuz evlerden, büyük ve pa- halı olanlara, dupleks inşaatlara, ni- hayet apartmanlara geçti. Bob Robbs ile birlikte, istediği sermayeyi de temin ederek bu defa ufak ticaret hanları yapmağa başla- dılar. Sonra daha büyük hanlar, ni- hayet şehrin eski iş sahalarında bir- kaç milyon dolarlık blok iş hanları inşa etti. Bu hanların mülkiyetini de elden çıkarmadı. Aldığı kira bedelle- ri uzun yıllar boyunca hem kararlı bir gelir sağlıyordu, hem de yıllık gelirden üşülen amortismanlar se- bebiyle verginin nisbeti çok daha az oluyordu. Üstelik, toplu paraya ihti- yacı olduğunda binaların kısmen el- itti, doğru olarak, düşüncemin gözüy- le gör üyorum. Bir ok güzel ve yeni oteller, yeni hanlar, bunların içinde daha önce bumda hiç bulunmamış kiracıların okurduğu Büyük şirket - ler!... Halk diyebilir ki Murdock sâ- dece para kazanmakla i ir. Bu doğru değildir. Ben yenilikler yarat- mayı Eve bence yaratıcılık dün- yadaki hayatın esasıdır. Binalarımı görüyorsunuz. Onlar ben! zengin et- tiler, fakat ayni zamanda şehrin de aha büyük, daha sağlam, ve daha zengin olmasını sağladılar." Çalışmalarını diğer eyaletlere kaymağı gaye edinen Mr. Murdock Kaliforniya ve yeni Meksikoda da bi- nalar inşa ettirmekte ve Fönikse, rüyalarında gördüğü şekil düşünmektedir. "Ben Birleşik Ame- rikanın en büyük mesken inşaat fir- Arizonanın Tucson şehrinde üniversite İlim * para — den çıkarılmasıyla vergi sâdece ser- ediliyordu. halinde ev inşaatı ya- panlara yukardan obakmağa başla- mıştı Bile; yıl önce sallanmakta olan niksde 19 büyük iş hanı i inşa etti. Sa ameliye o sırasında 20 milyon dolar borçlandı, fakat gayrımenkullerinin yıllık kira geliri dört buçuk milyo- nu bulduğu için bu borç onu hiç de rahatsız etmedi. Mr. Murdek şimdi, bunun sâdece bir "başlangıç" olduğunu, kendine güvenen bir eda ile söylemektedir. Kısa bir Süre Önce banka binasının en üst katındaki Bulut Kulübünde şehri temaşa ederken, geleceğe ait planlarını hazırlıyordu: ” "— Burada ne yapmak istediği- iflâsın a dock, saadet masının sahibi olmak kararındayım" diyen Murdock ilâve etmektedir: En büyük malsahipliği benim- ki olacaktır. Bir çok büyük şirket var, eme humarın sermayeleri sa- yısız o hissedarlardan meydana gel- miştir. Ben ise tek başımayım, kala- balıkla iş göremem. Tıpkı petrol kralı Paul Gettynin yaptığı gibi, bir im- " yon dolar servetim olacaktır. Acaba bu beni hep kendinden bahseden bir budala yapacak mıdır dersinle?" Bir başka milyoner, John Long ise kendisini zengin eden mesleğe a- deta zorla sürüklenmiştir. Fönilksin dolaylarındaki bir çiftlikte dünyaya yi Long, liseyi civardaki Glenda- kasabasının mektebinde (düşe kalka bitirdi. e Obada Rus asıllı bir AKİS, 78 ARALIK 1961