IŞ Amerika Sıfırdan milyona (Kapaktaki Şu satırların yazıldığı sırada, Ame- rikada bir şehir, bir çölün orta- sında kendisine harikulade bir kader çizme ektedir. Çöl, Arizonadır. Şehrin adı ise, türkçe yazılışıyla Fönikstir. Harikulade olan, sadece Foniksin kaderi değildir. Şehirle binlikte, hep- si genç bir takım adam, sıfırdan başlayarak bir kaç yıl içinde milyo- ner olmuşlardır. Hem, Türk lirasıyla milyoner değil. (Amerikan dolarıyla milyoner. Çok eski zamanlarda, Londra ve Paris şehirleri Thames ve Seine ne- birlerinin kıyılarında henüz genişle- yip durarlarken, Amerikada Hoho- kam adındaki bir kabile, Tuz nehri- nin akmakta olduğu çevreye yerleş- ti. Şimdi, o bölgeye Arizona denil- mektedir. Bunlar mısır ve pamuk tar- lalarını sulamak için hayret Verici büyüklükte barajlar ve sulama ka- nalları meydana getirdiler. Sonra- dan, antropologların (keşfedemediği sebeplerle bu kabile ortadan yokol- du. Bugün "Güneş vadisi" adıyla bi- i i z nehri vadisi beşyüs yıl kertenkele avlıyarak yaşayan ba- aşiretlerden başka Imadı. oMeksikadan gelen İspanyollar da vadide kaktüs- lerle kum yığınlarından o başka hiç bir şey göremediklerinden geçip git- tiler. Onlardan sonra Kaliforniyaya göç edenlerle dolu kapalı yük araba- ları geldi. Onlar da, öküzlerinin çe- kebildiği kadar hızlı olarak bu kup- kuru sahrayı aşıp gittiler. Nihayet genç Amerikan hükümetinin süvari- leri göründü, 1864 yılında John T. T. Smith adında biri yabani otları kesip bu süvarilerin atlarına yem o- larak satmak maksadıyla oraya yer- i. Birkaç yıl içerisinde başkaları da gelerek Smith'e o katıldılar, hep birlikte nehir kıyısındaki omolozları kazarak tarihi sulama (kanallarını milyoner) bölge, yeniden insanların barınabile- ceği bir yer haline gelmişti. adındaki ayyaş bir ng liz, bu harikanın tesiriyle halka nutuklar çekmeğe başladı. Gü- nün birinde saçı sakalına karışmış perişan bir topluluğa nutuk atarken Mr. Duppa "Tıpkı Yunan mitolojisin- deki Föniks gibi burada da evvelce bir başkent vardı. Föniks nasıl her 20 A L E Mİ beşyüz yılda bir alevlerin arasından meydana çıkıyor ve tekrar doğuyor- sa, bizim şehrimiz de, üzerinde yaşa- dığımız küllerinin üzerinde yeniden vâredilecektir" dedi. Hernekadar za- vallı dinleyiciler bu (o laflardan bir- şeycikler anlamadılarsa da,şayet bu- lundukları week bir ad aramak lâzımgelirse, doğrusu Mr. Duppa'nın Föniksinden daha a buluna. mayacağına kani o İlk kırk yıllık pm Föniks, kendi kabuğu içerisinde kah taşkın sularla boğuşarak, kâh susuzluktan kavrularak yavaş Oo yava okolma em geçirdi. İlkbaharda di asaba sâkinlerinin kurduğu top- baralar süpürüp GÖLÜLÜNDEL yazın ise "Tuz nehri"nde bir damla bile su bulmak kabil olmuyordu. 1911 de Foniksin kuzey doğusundaki te- pelerde Amerikanın batısındaki 7ze- hir amenajmanı projelerinin ilkini teşkil eden Roosevelt Barajı inşa e- dildi ve Tuz nehrinin sularının kont- rolü başladı. Geniş kanallar ve kula- ma şebekesi vadinin aslında zengin toprağına su taşımağa koyuldu. İkinci Dünya Harbinden az evvel Föniks kanatlanıp yükseklerde uç- mağa başladı. (1940'da eski kasaba, yerini 65 bin nüfuslu bir şehre bırak- mıştı. Bugün ise Föniks yon nüfuslu veya dolaylarına gelip oyerleşmekte- dir. Yemyeşil o bahçeler 80 bin evin çatıları arasında görünmez hâle gel- miştir. OYılda 275 milyon dolarlık mal imal eden, fakat şehirde duman Veya kokuya sebep olmayan 290 en- düstri tesisi faaliyettedir. der milyonerler unun sebebi şudur: (Nesiller bo- tulabilmek ümidiyle buralara p tedavi görmüşlerdir. Bunlarla birlik" te sessizliği ve yalnızlığı sevenler de gelmişlerdir. Batta dağ te epe elerinden kartal yuvalarını çalmak için bura- lara gelen paralı macera avcıları da görülmüştür. Fakat harpten sonraki göçler, bunların hepsinden farklı olmuştur. Bu defa gelenler ne hastalar, ne de zenginlerdi. Bunlar genç, azimkar, kuvvetli ve kayıtsızdılar. Bir kısım Amerikalılar, Arizona- nın ortasında bir beldenin doğmak- Me Ne mayeleri ovardı, hattâ ne de ciddi. tahsil görünüşlerdi. fertlere gelişme imkânını ala- bildiğine sağlayan bir cemiyetin in- -anlarıydılar. Bir cemiyet ki, çalış- kanlar ve kabiliyetliler için her saha açıktır ve hiç bir kayıt yoktur. Bu genç adamlar, bir çölden bir mamure yaratırlarken kendilerine de kısa za- kanları elleriyle yarattılar. Bugün, dut vadinin üzerinde yük- selen yirmi katlı binası alta milyon dolara malolmuş bulunan Garanti Bankasının kurucusu, henüz 38 ya- şındaki David H. Murdock bir za- manlar benzin pompası ei ga Satıcılık, hatta kısa bir s ahçılık i Şehrin banliyösünde yer- den mantar gibi biten mahallelerde inşaat işlerinin En uğ- "John Long, Ralph Staggs d John Hali" firmasının sahipleri Foniksde sayfiye hayatı Gel keyfim gel AKİS, 18 ARALIK 1961