bir konuşmadan sonra, çok kimse Y.T.P. den asgari 25 beyaz oy bekle- mekteydi. Ahmet Oğuz da, fazla id- halefetin örneğini Oovermekten geri kalmadı. A.P. Grubu adına konuşan Burhan Apaydın, Grubunun hissiya- tına ve temennilerine tercüman ol- makla yetindi. Ancak, Yüksek Ada- let Divanı gibi konularda bu fikir, görüş ve arzuların eski bir Yassıa- da avukatı tarafından beyan edilme- si bir takt hatası teşkil etti ve çok çevrede tepki yarattı. Nitekim, erte- si gün bazı gazeteleri görenler, gaye- lerin vasıtalar daha iyi seçildiği tak- dirde daha salim tarzda elde edilebi- leceğini düşünmekten kendilerini a- Burhan Apaydın Cübbeden o kürsüye lamadılar. Konuşmaların en alâka çekicilerinden biri, (o Aksalınki oldu. C.H.P. Grubu adına konuşan CHP Genel Sekreteri, İnönü kabinesinin C.H.P. Grubunda elbette ki kuvvetli bir destek, ama aynı zamanda ya- man bir mürakabe bulacağını belirt- mekten çekinmedi. Bu mürakabenin tabii Grupta yapılacağım ve Hükü- mete karşı tutumunun da, Hüküme- tin tutumunun da o toplantılarda ka- rarlaşırılacağını Aksalın pek iyi be- nacağız?" demekten kendini alama- AKİS, 4 ARALIK 1916 Kulağa Küpe Sen bu kafayla ömr-ü billâh yatarsın! I Dünya gazetesinde bir haber: "Kayseri o Cezaevinde Celâl Atatürkün ölüm yıldö- nümünde yaptığı bir konuşma- da Atatürkün ve İsmet İnönü- nün bu memlekete hizmetleri- ni anlattı ünya o gazetesine o derhal bir fekzip telgrafı. Altındaki imza, Celâl Bayar! Şöyle di- yor: "Ben öyle şey söyleme- dim.." gazetesi, o Kayseri Düny. Cezaevinde çok telerden biri. Ama orada, Son Havadis daha çok, okunuyor. II gazetesinde bir okunan gaze- Son Havadis haber: "Bazı milletvekilleri ve se- natörler Kayseriye gidip ken- disini ziyaret ettikleri avrada günün aktüel meselesi diye Bo- yara af hakkında ne düşündü- günü sormuşlar ve Siz ister ği > işler ıyar ruyu (o soranlara dik v Ükikian sonra, seri bir sesle şu cevabı vermiş: Ben mahküm değilim ki, af isteyeyim. Siz onu mahküm lara sorun Boyardan Son Havadise ne bir ses, ne bir nefesi MI Bayar mahküm değil! Peki, ? Ne olacak: Milli İrade Çankayada, tank kapısına da- yandığında o masalı okumamış mıydı? mahkümlar ? Ha bakın, tabii onlar da Mitti İra- tankla mâni Sen bu kafayla orada ömr-ü billâh yatarsın, aslanım! Yatarsın aslanim ama, bir defa yaktığın kimseleri o bir ikinci kere yakmaktan eline ne geçecek, onu söyler misin? YURTTA OLUP BİTENLER dı. Mamafih, Aksalın seviyeli, belki biraz romantik sesle okunan konuş- ması C.H.P. Grubunun İkili Hükü- met karşısındaki tutumuna tercü- man oldu İnönü, Grup sözcülerinden sonra üç milletvekili (oOkonuşunca -bunlar, güven oyu vereceklerini ifade etti- ler- kürsüye geldi ve kabinesinin çe- şitli konulardaki görüşlerini belirtti. Milletvekilleri, bunun hemen arka- sından bir kifayet takriri kabul et- mek suretiyle tatmin edildiklerinin delilini verdiler. O kadar ki, Hükü- metten sonra bir milletvekilinin ko- lisyonun hararetli obir müdafii gibi davrandı Sahir Kurutluoğlu Yerini bulan adam O akşam, saat sekizi biraz geçer- ken Meclisi terkedenler partilerinden ge- sanılıyordu. mukabil, koalisyonun asıl iki kanadı, C.H.P. ve A.P. den gelecek oyların 250 ci- varında takılıp kalacağı fikri hakim- di. Oy günü, sürpriz iki taraflı oldu, Sathi görüş sahipleri, dalgalı oyların katılmamasıyla (oBeyazların 269'dan yukarı çıkmamasını o beğenmediler. Gerçekten, sathi görüşle, öteki daha fazla istikrar sağlayacaktı. Ama si- yasi hâdiselerden mâna çıkarmasını bilenler ümitlerinin üstünde sayıda güven oyu alındığını hemen farkede- 7