DÜNYADA OLUP BİTENLER ona yakın bir netice 'bir buluşma verecek olan çok daha Gıyaplarında zı şeyler konuşulduğu ve kararlaştı- rıldığı zannına o kapılabilirler. o Fa- kat her şeye rağmen bu tasavvur ha- vada vardır ve Başkanın bitirdiğimiz hafta çarşamba günkü müphem ko- nuşmam yüzünden daha da kuvvet- lenecektir. Atom Yine Cenevre Sovyetler o geçen Eylül nükleer de nemelere konan moratoryuma son verip tekrar infilâk tecrübelerine başlayınca, bütün dünyada hasıl o- lan heyecanla beraber 1958 oKası- mından beri fasılalarla devam etmek- te olan Cenevre konferansı da dağıl- mıştı. Konferansa katılan Amerikan, İngiliz ve Sovyet delegasyonları (o bu işin (o Birleşmiş-Milletler (tarafından tetkik edilmesi lâzımgeldiği konuşmaları durdurmuş ve meml ketlerine dönmüşlerdi. Zaten o üçlü konferans bir çıkmaza girmiş bulu- nuyordu. Bunun başlıca sebebi de, de- nemelerin durdurulduğunu (o kontrol edecek milletlerarası bir Sovyetlerin yanaşmaması ve son Za- manlarda rükleer denemeler bahsini, Krutçefin 1959'da Birleşmiş-Milletler kürsüsünden ileri sürdüğü tam ve u- mumi silâhsızlanmaya bağlamasıy- dı Kasımda Oo Birleşmiş-Milletler Genel Kurulu alâkalıları, tekrar top- tarihine ka- ka ve İngiltere usülen Sovyetlere müracaat ederek 28 Kasımda Cenev- rede tekrar toplanmak teklifinde bu- lundular. Ancak, bu tekliften kimse bir netice ummuyordu. Çünkü Sov- yetler, sarf nükleer denemeleri dur- durmak için müzakereye girmeyece- ğini, bu meseleyi ancak umumi ve tam silâhsızlanma işiyle bir arada konu- şabileceğini en kati ifade ile bildir- mişti. Fakat beklenenlerin tersi ol- muş ve Moskova 28 Kasımda Cenev- rede toplanılmasını kabul etmiştir. Fazla akıllı bir gazete Sovyetlerin Oo müzakereyi kabul eden cevabı Batılı memleketler o baş- kentlerine ulaştığı gün "Le Monde" gazetesi bu cevabın iki noktasına te- mas ediyordu. Gazetenin tefsircisine göre: I — Cevapta Sovyetler (nükleer denemeler bahsini umumi ve tam si- lâhsızlanma meselesine bağlamamış. tı. Veya bu iki mesele arasında Batı- 22 lıları rahatsız etmeyecek Oo derecede belirsiz bir irtibat kurmuştu. 2 *— Sovyetler, elinde olan mühim bir fırsattan faydalanmasını bilme- miş, Fransanın da müzakerelere ka- tlim ısını şart koşmamıştı. Halbuki bunu yapsaydı, çok ustalıklı bir şe- kilde Batılıları müşkül duruma sok- muş olacaktı. Gazetenin hakikati yayma uğru- na temas ettiği bu nazik noktaların ihmal edilmiş olması, aslında bir manevranın icabı idi. Çünkü Mosko- va, başlangıçta nükleer denemeleri umumi ve tam silâhsızlanma progra- mına aşikâr olarak bağlamış olsay- dı, Cenevre konferansı toplanmazdı. Keza, Fransanın iştirakini de za- manından evvel ileri sürseydi, konfe- rans yine tehlikeye girerdi. Halbuki Moskova bu toplantının yapılmasını istiyordu. Çünkü konferans toplanın- ca yeni bir moratoryum teklif ede- cek ve Sovyetlerin iki ay müddetle -ikisi 15 megatondan daha güçlü ol- mak üzere- yaptığı elli küsur dene- menin Batıklar tarafından da yapıl- masına mâni olmaya çalışacaktı. Ger- ekten, denemelerin durdurulması için Genel Kuruldan bu devre yeni bir karar çıkmıştı. Moskova dünya kamu oyu karşısında bu kararı Batı- lıların aleyhine değerlendirmeye ça- lışacaktı Büyük manevra Konferanstan bir gün evvel oSov- yet Dışişleri Bakanlığı, oMosko- vadaki Batılı (o Büyükelçiliklere basın mensuplarına gönderdiği bildiride, nükleer denemeler bahsinde yeni bir plân sunmuştur. Bu plânda Fransanın görüşmelere iştirak etme- si isteniyor ve yine Le Monde'un ta- salarından diğer bir nokta da belir- tiliyordu: Umumi ve tam silâhsızlan- ma olmadan Sovyet Rusya milletle- rarası bir kontrol tesisine yanaşmı- yacaktı. Fransa, konferansa iştirak dâve- tini bilmemezlikten gelmiştir. Gene- ral De Gaulle, nükleer denemelerin durdurulması için müzakereyi abes saymaktadır Asıl plân muhtevasına (o gelince, bunda atmosfer, kara ve su altında yapılan bütün nükleer denemelerin derhal ve temelli durdurulması İs- tenmektedir. Kontrol bahsinde de "milli sistemler"den o faydalanılacağı belirtilmektedir. Yâni milletlerarası bir kontrol bahis konusu değildir. Yine plânda, yer altında yapılan denemelerin de (milletlerarası kontrol sistemi kuruluncaya durdurulması istenmektedir. Bu mil- letlerarası kontrol ne zaman tesis e- dilecektir? Sovyet delegesi Çarapkin buna cevap vermiştir: Umumi ve tam bir silâhsızlanma anlaşmasından ev- vel milletlerarası bir kontrol bahis konusu olamaz!.. Bu suretle Fransız gazetesinin iki tasası da cevaplandırılmış olmak- tadır. Ayrıca, şimdi artık iyice be- lirmiştir ki, nükleer denemeleri dur- durma müzakereleri başlanılan nok- tadadır. Çıkmaz devam etmektedir. Moskova bu akim kalacak (o konfe- ransa, sırf Batılıları mesuliyet altın- da bırakmak için razı olmuştur. AKİS, 4 ARALIK 1916