TİYATRO İstanbul “Aptal Kız"ın zaferi Karaca Tiyatroya yerleşen Kent Oyuncuları mevsimin ikinci piye- sini Marcel Achard'ın son piyesiyle verdiler: "Aptal Kız." "Aptal Kız", "Benimle oynar mı- sınız?" yazarının 50. piyesi! Otuzbeş yılda 50 piyes! Dile kolay... Hepsi büyük başarılar kazanmış, aylarc yıllarca afişte kalmış, Kaman hafızalarda etmiş piyesler: "Do- mino", ndela Lune", "Arpa Anbarı", “AŞK Acısı" ve nihayet "Patates". Beş yıldanberi Pariste afişten inmeyen, halâ oynanan "Pa- ates"... Bu ardı arkası gelmeyen başarı- lardan, hele "Patates"den sonra Ac- hard, yeni bir piyes yazmak isin eli- ne kalemi alınca kimbilir ne ter dök- müş olmalıdır? Odette Lutgen'le yap- tığı bir konuşmada bunu kendisi de itiraf etmektedir: "Bir dahaki sefere daha iyisini yazabileceğimi nasıl kes- tirebilirim? Her zamandan çok ken- dimden şüpheye düşüyorum. İşte o Patates'in yüzünden iki aydır yeni piyesimin ilk sayfasını bile yazama- dım daha.. Bir türlü gelmiyor içim- den. Bir satır karaladım mı müthiş bir kararsızlığa düşüyorum. Sahaya Başarı Başarılı tiyatro yazarının. çilesi üzerine bir hitap yazacağım" Achard böyle diyor ama, sonra da "Aptal Kız'ı -"I1'ldiote"- yazıve- riyor. İkinci yılına basan yeni bir ba- şarı. Gerçekten bir yeni tarafı da var: (oOKahramanlarını umumiyetle erkek tipleri arasından seçen Ac- hard'ın kahramanı bu sefer bir ka- dın, bir kız, kızın da "aptal'ı. Ama adam öldürmekten sanık olarak sor- gu yargıcının karşısına çıkarılan bu "Aptal Kız" da erkekleri yahrik eden birşey -bir şeytan tüyü var- Oda hizmetçisi olarak çalıştığı evin kibar efendisinden, uşağına, sorgu yargıcından polisine kadar herkesi a- " avu- fa değil, onu yaratan Marcel Ac- hard'dır. "Avucunun içine giren" de seyirci Bir zabıta piyesi, Achard'ın zen- gin -ve keskin- nüktesiyle süslü bir zabıta piyesi, görünüşü altında bir karakter komedisi. Tepeden tırnağa “dişi”, farkında olmadan, istemeden, “aptallığında" bile dişi bir kızcağız. Hoşa gitmek, sevilmek ve karşısına çıkan her erkeğin gönlünü hoş etmek için yaratılmış bir kızcağız. Bu cö- AKİS, 4 ARALIK 1916 mertliğine karşı beklediği tek o şey de, beğenilmek. Bu uğurda, işleme- diği bir cinayeti yüklenecek kadar saf. Achard kimbilir Parisin hangi köşesinde, iri gözlüklerinin arkasın- dan kimbilir kaç yıldır gözlediği bu "Aptal Kız"ı, "kişi" o sarraflığının verdiği tecrübeyle, ustaca çizmiş! Bu kudretli efendilerini korumak için e- linden geleni yapmaktan geri okal- mıyan Fransız adliyesini de ihmal etmemiş. Henry Becgue'in "Parisli Kadın"ı gibi Marcel Achard'ın "Ap- tal Kız"ı da bir "karakter"i işlerken zamanın "örf ve ahlâk"ına ışık tut- maktadır. Sahnedeki oyun Marcel oOAchard "Aptal Kız"ı Annie Girardot için yazmış. Bu değerli sanatçıyı, bir rkaç yıl önce, "Salın- cakta İki Kişi"yi oynarken gördük- ten sonra.. Garip bir tesadüfle şimdi "Ap- tal Kız"ı İstanbulda oynayan Yıldız Kenter de iki yıl önce "Salıncakta İki Kişi"yi oynamıştı. Buna bakarak "Aptal Kız'ın Yıldız Kenter için bi- çilmiş kaftan olduğuna hükmedile- bilir. Ama acele bir hükme varmadan -küçük gibi görünen- şu önemli far- kı dikkate almak yerinde olur: "Sa- lıncakta İki Kişi" bir amerikan pi- yesidir, fransızlar yabancı eserleri sahnelerine çıkarırken onları fransız anlayışına uy- seyircisinin zevkine, gun bir hale getirerek adapte ederler, yâni "fransızlaştırırlar." oAchard'ın Pariste seyrettiği ve Annie oGirar- dot'yu pek beğendiği "Salıncakta İ- ki Kişi” böyle bir adaptasyondur. Bizde Yıldız Kenterin oynadığı ise, doğrudan doğruya aslından yapılmış ve amerikan atmosferi mu- hafaza edilerek ei bir tercü- medir. Bu fark dikkate alındığında, mi- zacı, tamperamanı ve kültürü bakı- mından ingiliz-amerikan repertuvarı- nın kahramanlarına çok daha iyi in- tibak eden Yıldız Kenter için Jos&- fa'nın "biçilmiş kaftan" o olduğuna kolayca hükmedilemez. Ama büyük sanatçıların oynayam mıyacakları orol tasavvur edilebilir mi? Yıldız en- ter de büyük mına o körpecik, saf, bütün basitliği içinde son derece sıcak ve çekici tarafları olan fransız kızım, kendine göre, kusursuz bir kompozisyonla oynuyor ve bütün İs- tanbul şimdi onun "Aptal Kız'"ını gömüye koşuyor. Ama bu rolü kendi oynamasaydı da, ona belki daha kontrolsuz, daha "sanatsız" ama da- ha "spontane", daha sade bir oyunla daha derin bir "hakikat" payı vere- bilecek ii -mesela "Baharın Sesi"- nin Sally'si "keşf" etseydi, kendi teiübesini. onun oyununa katsaydı daha heyecan verici bir sonuç ala- zel sanat tiyatrosu kurmanın gerçek Nihayet Ankarada - İstanbullular gecen sezon, pek hoş bir müzikal komedi seyrettiler: Sokak Kızı İrma. Önümüzdeki haftadan Küçük Sahnenin bu büyük başarısını Sokak Kızı İrma, orijinal kadrosuyla, yani Gülriz Sürüri, Metin S li ve Altan Erbulakla Küçük Tiyatroda itibaren, Ankaralılar da seyredebilecekler. ereZ- sahneye konulacak. Sahneye koyan, gene Haldun Dormendir ve Haldun Dormen oyunda rol da al- maktadır. Temsilin Ankara prömiyeri , perşembe akşamı yapılacaktır. 29